Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Üniversiteliler Madenciler için Açlık Grevinde

Zonguldak Yayın: 20.05.2014 08:56
Yazar:

ZONGULDAK ‘lı üniversite öğrencileri, madencilere destek olmak amacıyla başlattıkları açlık grevinde ikinci günlerini tamamladı. 13 Mayıs 2014 günü Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasının ardından Zonguldak’ta üniversite öğrencileri açlık grevi başlattı. Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) öğrencileri dönüşümlü olarak süresiz başlattıkları açlık grevini, Madenci Anıtı önünde sürdürüyor. Açlık grevi ile birlikte başta Soma olmak üzere, 2013 yılında Zonguldak’taki TTK’nın Kozlu Müessesesinde, 2011 yılında Karadon Müessesesi’nde meydana gelen maden facialarında da madencilerin hayatlarını kaybettiğini dile getiren öğrenciler, taleplerinin yerine getirilmesi ile birlikte eylemlerini sonlandıracaklarını ifade etti. Öğrencilerden Tugay Mertoğlu, açlık grevini yapmalarının sebebinin belli olduğunu belirterek şunları söyledi: “Sadece Soma’da değil aynı zamanda Zonguldak’ta da geçmiş yıllarda yaşananlar için bir açlık grevine başladık. Açlık grevi eylemine sekiz kişi başladık. Süresiz ve dönüşümlü olarak devam ediyor. Biz bu şekilde bir kamuoyu oluşturuncaya kadar belli taleplerimiz var. Bu taleplerimiz oluşturuluncaya kadar açlık grevini sürdürmeyi düşünüyoruz. Madencilerin ve halkın ciddi tepkisini bekliyoruz. Şu an ikinci gün tamamlanmak üzere, halkın tepkisi olumlu ama ciddi bir direnişe dönüşmüyor.” BEÜ öğrencisi Fatoş Yiğit de iki gün önce burada açlık grevine başladıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Tamamen demokratik hakkımız olan eylemselliği burada yerine getiriyoruz. Etrafımızda yoğun bir baskı mevcut. Başımıza gelebilecek herhangi bir sorun tamamen kolluk kuvvetlerine ait bir durumdur. Biz burada etrafımıza zarar vermeden, tamamen halkımızın ve işçilerimizin hakkını savunmak için kendimizi öne atarak burada bir eylem gerçekleştiriyoruz. İşçiler için burada eylem yapıyoruz. Dün geçirdiğimiz soğuk gecenin ardından bize yüklü miktarda battaniye getirmişlerdi. Yardımlar oluyor. Açlığa alıştık. Çok sıkıntı olmuyor. Bu durumu gerçekten içselleştirdik. Bu durum bizim için büyük bir vicdani sorun, şu an gündemdeki olay.”

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Aroması ve tadı ile Osmanlı Çileği tarlada alıcı buluyor

Ekonomi Yayın: 08.05.2024 20:36
İhlas Haber Ajansı

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde kendine has aroması ve tadı ile ilgi gören Osmanlı Çileği, tarladan hasat edilmeden satılıyor. Kilosu 400 liraya satılan çileğin yaygınlaştırılması çalışmaları devam ediyor.
Karadeniz Ereğli’de kestane toprağında yerli kara çilekle etkileşime girerek özgün bir çeşit olarak üretilen Osmanlı Çileği’nin yaygınlaştırılması çalışmaları sürüyor. Her yıl Mayıs ayında hasat edilen çilek, rengi ve aromasıyla tarlada alıcı buluyor.
Osmanlı Çileğini Yaygınlaştırma ve Üreticiyi Koruma Derneği Başkanı Şaban Çetinkaya, kilosu 400 liradan satılan çileğin yurt dışından da yoğun talep olduğunu anlattı. Üçköyde kurum ve kuruluşların destekleriyle beş dönüm araziye kurulan Osmanlı Çileği Fide Üretim Merkezi’yle birlikte üründe artış yaşandığını aktaran Çetinkaya bu yıl 4 ton çilek hasat etmeyi hedeflediklerini aktardı.
Çetinkaya, “Mayıs ayının ilk haftasındayız daha önceki dönemlerde bu kadar olgunlaşmamıştı. Yaptığımız çalışmalar artık kendini göstermeye başladı. Bölgemizde üretim geçtiğimiz yıllara nazaran en az ikiye katlandı. Çevredeki üretim sayısı hızla artıyor. Burada yapılan çalışmalar, halkın bilgilendirilmesi, Osmanlı çileğinin yeniden anlaşılmış olması bunda büyük etken. Dolayısıyla Osmanlı çileği için insanlar yeniden üretime başladılar. Ereğli Kaymakamlığımız, Osmanlı çileği ile ilgili çilek üreticileri kursları açmaya başladı. Bu da son derece önemli bir adım. Osmanlı Çileği’nin gelişimini sağlayabilmek için bu yıl kararlar aldık. Aldığımız karar da ürünün belli bir miktarını az da olsa ilçe halkına tattırmak için manav, pazarlara küçük ambalajlarla indirmeyi düşünüyoruz. Ereğli’de yaşayan insanlar daha fazla Osmanlı çileğine yabancı kalmasın, bu lezzete kavuşsun” ifadelerine yer verdi.