Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Köylülerden Taş Ocağı Tepkisi

Çankırı Yayın: 27.08.2014 07:57
Yazar:
Köylülerden Taş Ocağı Tepkisi

ÇANKIRI ‘nın Yanlar köyü sınırlarında özel bir şirket tarafından köy sınırları içerisine kurulan taş ocağı köylülerin tepkisine neden oldu. Ocağın tarım arazilerine zarar vereceğini savunan köy sakinleri, taş ocağına ruhsat verilmesine tepki gösterdi. Köy meydanında toplanan köylüler adına açıklama yapan Köy muhtarı Cahit Gökmen, kurulan taş ocağının köyün tek geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılığı bitireceğini ifade ederken, taş ocağının çalışması durumunda köyde tarım ve hayvancılık yapılamayacağını söyledi. Doğal yaşamın katledilmesine müsaade etmeyeceklerini anlatan Gökmen, “Taş ocağı ile ilgili sözlü ve yazılı müracaatlarımızı önemsemeyen devlet büyüklerine seslerimizi duyurmak için burada toplandık. Taş ocağı ruhsatı verilen yer köyümüzün merasıydı. Bu bölge erozyon ve sel baskınlarını önlemek için köylülerimiz tarafından ağaçlandırılmak üzere terk edilmiştir” dedi. Gökmen, Çankırı’da tüketilen yeşil sebzelerin yüzde 80’nin bu bölgede üretildiğini kaydetti. Bölgenin yetkililer tarafından kontrol edilmeden kağıt üzerinde ruhsat çıkartıldığını öne süren Gökmen, “Anayasaya ve kanunlara uyulmadan ruhsat verilmiştir. Ruhsat aşamasında devletimizin bazı sorumlu birimleri bu hukuksuzluğa göz yummuştur. Taş ocağının yerleşim alanlarına mesafesi 230 metredir. Bu ocak topraklarımızda kireç tabakaları oluşturarak, topraklarımızı verimsiz hale getirmektedir” ifadelerini kullandı. Ocağa verilen ruhsatın anayasaya ve kanunlara aykırı olduğunu iddia eden Muhtar Gökmen, yetkililerden yardım istedi.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Karadeniz Ereğli’de ilk çilek hasadı yapıldı

Ekonomi Yayın: 26.04.2024 12:24
İhlas Haber Ajansı
Karadeniz Ereğli’de ilk çilek hasadı yapıldı

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde ilk çilek hasadı yapıldı. Tarladan pazara inen çileğin üretiminin az olması nedeniyle kilogramı 150 TL’den satılmaya başladı.

Kdz. Ereğli ilçesinde demir-çelik fabrikasından emekli olan İsmet Koç eşi Ayşe Koç ile tarlasında bu yılın ilk çilek hasadını yaptı. Geçtiğimiz yıl aşırı yağışlar nedeniyle az üretilen çileğin bu yıl da kuraklık nedeniyle veriminin düşük olduğunu anlatan İsmet Koç, Osmanlı Çileğinin de çok azaldığını söyledi. Koç, “2024 çilek sezonu Kdz. Ereğlimize hayırlı olsun. Bu gün ilk hasadımızı topladık gördüğünüz gibi. Burası Kışla Mahallesi İnallı Sokak. Bu çilek Osmanlı Çileğinin kardeşi alo çileği. Allah nasip ederse 15-20 gün içinde de Osmanlı Çileği çıkar. Geçtiğimiz sene havalar hep yağmurlu gitti, böcekler yedi. Bu senede havalar kurak gidiyor. Hava yağarsa çilek bollaşır” dedi.

“Bir baba çalışıp 5 kişi yiyorsa olmaz”

Kendilerinin maddi olarak hiçbir ihtiyaçları olmadığı halde üretmeye devam ettiklerini ve insanlara örnek olmaya çalıştıklarını belirten Koç, “Benim maddi olarak bir şeye ihtiyacım yok. Kendim demir-çelik fabrikalarından emekliyim. İnsanları teşvik etmek için üretim yapıyoruz. Şu anda biber, patlıcan, domates dikme zamanı. İnsanlar diksin ki herkes kazansın. Devlet nereye kadar verecek. Bir baba çalışıp 5 kişi yiyorsa olmaz. Sonra çıkıp ‘o pahalı, bu pahalı’ diye bağırıyoruz. Köyde kokuyor diye ineğe bakmazsın, elinde burada köpek gezdiriyorsun. Bu nasıl olacak? Tarlanız yoksa evde mantı yapın, makarna kesin, el işi yapın” dedi.

“Asıl terapi tarlada çalışıp, üretmek”

İsmet Koç’un eşi Ayşe Koç da 15 yaşından beri üretim yaptığını belirtti. Ayşe Koç, üreterek elde ettiği gelirlerle iki çocuğunu da üniversitede okutup iş ve meslek sahibi olmalarını sağladığını söyledi. Koç konuşmasında şu sözlere yer verdi:

“Ben bunu ihtiyacım olduğu için yapmıyorum. Eşim emekli, evim var, kira vermiyorum. Çocuklarımın ikisi de evli ve çalışıyorlar. Bu ürettiklerim sayesinde iki çocuğumu da okuttum, mühendis oldular, kendi işlerini ellerine aldılar. Evde akşama kadar televizyona bakıp bir şey öğrenmiyorum. Akşama kadar ‘O onu demiş, bu bunu demiş.’ Aslında bu bana bir terapi gibi geliyor. Geçenlerde bir düğüne gittim, ara verildi; 7’den 70’e herkesin elinde telefon. Kimse bir biriyle konuşmuyor, telefona bakıyorlar. Asıl terapi gerçekten bu. Ben bu çileği her sene ekiyorum. Gençler bunu her sene ekmez. Çünkü yağmur yağmadığında bu her sene kuruyor. Kuruduğu için Ekim aylarında biz bunu tekrar ekiyoruz. Kdz. Ereğli’de benim çocukluğumdan bu yana yetişen tek çilek Osmanlı Çileğiydi. Sonradan sepetler çabuk doluyor diye alo çileği ortaya çıktı. Osmanlı Çileği üretmeyi çok istiyorum. Fidesi kaç TL’de olsa alacağım ama kimse vermiyor yada bulamıyorum.”