Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Ekonomi Bakanlığı yetkilerinden Karabük çıkarması

Gündem Yayın: 17.03.2018 14:33
Yazar:
Ekonomi Bakanlığı yetkilerinden Karabük çıkarması

TSO Başkanı Tuncay Özcan: “Karabük ihracat noktasında arzu ettiğimiz yerde değildir. TSO olarak amacımız Karabük’te nitelikli bir endüstri oluşturmak”

Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kadir Bal: “Çelik sektörüne maalesef istediğimiz her türlü teşviki veremiyoruz”

Ekonomi Bakanlığı, ihracatta rekorlar yılı olarak belirlediği 2018 için ortaya koyduğu 169 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak için ihracatçı firmaları fabrikalarında ziyaret ederek sağladığı destekleri anlatıyor.

Ekonomi Bakanlığı’nın sağladığı destek ve hizmetlerin sanayicilere ve ihracatçılara yerinde anlatılması, firmaların sorun ve taleplerinin alınması amacıyla Karabük’e ziyaret gerçekleştiren Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kadir Bal ve İhracat Genel Müdürü Özgür Volkan Ağar, TSO’yu ziyaret etti.

Müsteşar Yardımcısı Bal ve beraberindeki heyeti makamında kabul eden Karabük TSO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özcan, Karabük’ün bir türlü teşviklerden yaralanamadığını ve ihracatta noktasında da arzu edilen seviyede olmadığını söyledi.

“KARABÜK BUGÜN İHRACAT NOKTASINDA ARZU ETTİĞİMİZ YERDE DEĞİLDİR”

Karabük’te 22 yıl önce kurulan OSB alanının doluluk oranına ulaştığını kaydeden Özcan, “Mevcut OSB’de belli noktaya geldik. Epeyce bekleyen talepler olmasına rağmen 2 tane İhtisas OSB alanı çalışması başlattık. Bunlardan bir tanesi Eskipazar Metal ve Metal Ürünleri İhtisas OSB alanı şuanda kamulaşma süreci başlayıp devam edecek. Bu yıl içinde onu bitirip gelecek yılın başında tesisleşme sürecini hızlandırmayı planlıyoruz. Yenice ilçesinde Orman ve Orman Ürünleri İhtisas OSB müracaatımızı yaptık, çalışmalarımız devam ediyor. Karabük emek yoğunluğunun olduğu bir kent. 1938 yıllarından beri iş ahlakı ve kültürü açısından üretmeye çalışmaya müsait insanların kabiliyetleri bu noktada gelişmiş. Karabük’te bizim baktığınız zaman Türkiye’yi imar eden fabrikalar kuran fabrika diye anılan o günkü demir çelik işletmelerinden bugün geldiğimiz noktada KARDEMİR AŞ., Türkiye’de demir ve çelik noktasında çok büyük yük taşımış, emek vermiştir. Karabük bugün ihracat noktasında arzu ettiğimiz yerde değildir. TSO olarak amacımız Karabük’te nitelikli bir endüstri oluşturmak. Buradaki çalışmaları ve çabaları sadece il merkezinde ilçelerimizle birlikte dengeli bir şekilde sürdürmeyi planlıyoruz. 2017 rakamlarına baktığımızda 244 milyon dolar ihracatımız var ama 721 milyon dolar da ithalatımız söz konusu. Dolayısıyla bizim daha çok çalışmamız ve üretmemiz gerekiyor” dedi.

Bu süreçte en büyük sıkıntılarının Karabük’ün hiçbir zaman teşvik içerisinde olmayışı olduğunu da belirten Özcan şunları söyledi; “ Bu bizim için en büyük handikaplardan bir tanesidir. Kılpayı da olsa teşvik süreçlerine bir türlü dahil olamadık. Bu mihmalde kayıpları söz konusu oldu. Bundan sonraki süreç içerisinde teşviklerle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Belli standartlarda artık özel işletmelerde özel endüstri bölgesi haline gelecek. Endüstri bölgelerinin aldığı teşviklerden de istifade edecekler. Bizim burada o şartları tutan işletmelerimiz mevcut. Sizlerim, bizlerin ve hükümetimizin destekleri ile Türkiye’nin imarından en büyük rolü üstlenmiş Karabük’ü ihracatta da daha iyi noktalara taşınmak adına bir gayretimiz olacak” dedi.

BAL : “ÇELİK SEKTÖRÜNE İSTEDİĞİMİZ HER TÜRLÜ TEŞVİKİ VEREMİYORUZ”

Müsteşar Yardımcısı Kadir Bal ise, Karabük’ün bölgesel teşviklerde 3. bölgede olduğunu belirterek, “  OSB’deki yatırımlar 4. bölge sayılıyor zaten. Her İl’de her yatırım teşvik edilmiyor. O bölgede ileri çıkmış yatırım varsa sektörde o teşvik edilmeye çalışılıyor. Bunun yanı sıra herhangi bir stratejik yatırım dediğimiz veya proje bazlı yatırımlar ile büyük ölçekli yatırımlar bölgelerden ari olarak Türkiye’nin her yerinde teşvikleri alması mümkün. Burada çelik sanayisinin öne çıkması ve gümrük birliği ile aramızdaki özel düzenlemelerden dolayı çelik sektörüne maalesef istediğimiz her türlü teşviki veremiyoruz.  Bazı kısıtlarımız var” dedi.

TSO Meclis Başkanı Timurçin Saylar ise, “Şuanda Eskipazar Makine İmalat İhtisas OSB içeriği kesinlikle teşviklerle doldurulmalı. Haddecilerin sorunlarının hepsi belli, çalışamıyorlar. Bunu bir türlü aşamıyoruz.  İmalatı yurtdışıdan alabileceğimiz malları üretebilecek argümanı Türkiye’nin 81 ili içinde Karabük’ten başka hiçbir bir İl yok.  Bu işi tek yapabilecek tek il Karabük. Bunun içinde altyapısını dolduracak ise sizlersiniz” ifadesinde bulundu.

Heyet daha sonra kentte faaliyet gösteren başta KARDEMİR olmak üzere ihracat ağırlıklı çalışan demir çelik firmalarını ziyaret etti.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Gümüşhane’de son 10 günde kene vakalarında artış yaşanıyor

Sağlık Yayın: 27.04.2024 08:00
İhlas Haber Ajansı
Gümüşhane’de son 10 günde kene vakalarında artış yaşanıyor

Gümüşhane’de ilkbaharın gelmesiyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakalarında artış başladı. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Furkan Kurt, Gümüşhane’nin de içinde bulunduğu Kelkit Vadisinin en riskli bölge olduğunu belirterek son 10 günde vaka artışları yaşandığını söyledi.

Türkiye’de ilkbahar mevsiminin etkisini göstermesiyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakaları görülmeye başladı. Yılın ilk vakasının görüldüğü Gümüşhane’de ise vakalar artmaya devam ediyor. Son olarak kentte A.S. ve H.S. isimli karı koca da KKKA hastalığı teşhisiyle tedavi altına alındı. Son günlerdeki vaka artışları ile ilgili açıklamalarda bulunan Gümüşhane Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Furkan Kurt, Gümüşhane’nin de içinde yer aldığı Kelkit Vadisinin en riskli bölge olduğunu belirterek bu bölgede yaşayan insanların daha dikkatli olmaları gerektiği uyarısında bulundu.

“Şu anda 3 hastaya kesin tanı koyduk”

İlkbaharın gelmesiyle birlikte son 10 günde vakalarda büyük artış olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Kurt, “Hastanemize çok fazla kene sonrası başvuru olmakta ama şu ana kadar tanısını koyduğumuz 3 tane vakamız oldu. 1 tane hastamız tedavisini olup taburcu edildi, 1 hastamız hala yatıyor, 1 hastamızı da Trabzon’a sevk ettik ve durumunun iyi olduğunu öğrendik. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı keneler yoluyla bulaşmakta ve bu keneler daha çok Kelkit vadisi yani Kelkit Çayı’nın aktığı 256 kilometrelik bir hat üzerinde yoğun. Bu hat üzerinde Tokat, Sivas, Erzincan, Giresun ve Gümüşhane bulunuyor. Kenelerin aktifleştiği dönemler ilkbahar ve yaz ayları olduğu için son 10 gündür vakalarda resmen patlama var. Çok fazla başvuru oluyor hastanemize ama şu an 3 tane hastaya kesin tanı koyduk. Hastalar genellikle ateş, baş, kas ve eklem ağrısı şikâyetleri yani sanki bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibi bulantı, kusma ve ishal şikâyetleriyle başvuruyorlar. Hastalar daha geç başvurursa bu şikâyetler kanamalarla seyredip, hastalar kaybedilebiliyor” dedi.

“Gümüşhane en riskli noktalardan birisi, vatandaşlar daha çok dikkat etmeli”

KKKA hastalığının kanıtlanmış bir tedavisi olmadığının altını çizen Dr. Kurt, “Bu hastalığın kanıtlanmış bir tedavisi yok. Biz destek tedavileri yapıyoruz. En önemli yol ise korunma yöntemleri. Bölgemiz de bu noktada yoğun olduğu için vatandaşların bilinçli olması gerekiyor. Riskli bölgelerde vatandaşlarımızın pantolon paçalarını çoraplarının içine koymalılar, açık renkli giyişiler giymeleri gerekiyor keneyi fark edebilmek için. Bu riskli yerlerden ayrılma durumunda hem kendilerini hem de çocuklarını kene var mı diye kontrol etmeleri gerekiyor. Kene ile karşılaşma durumunda ise eğer sağlık kuruluşuna başvurma zaman alacaksa bunun çıkarılması lazım. Çıplak elle dokunmamak kaydıyla, bir bez, bir eldiven, naylon bir poşetle kenenin vücuda tutunduğu en yakın yerden tutulup çıkarılması lazım. Kene çıkarıldıktan sonra da 10 gün boyunca hastalık belirtilerini takip ederek bunun gerçekleşmesi durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor. Kenenin üzerinde sigara söndürmek, kolonya dökmek, deterjan dökmek, yakmak kenenin kusup taşıdığı mikrobu daha fazla boşaltmasını sağlayacağından yapılmaması gereken şeyler. Keneyi hafife almadan tedbirli olmamız gerekiyor. Gümüşhane bu hastalık için en riskli bölgelerden birisi olduğu için burada yaşayan vatandaşların ilkbahar ve yaz mevsimlerinde çok dikkatli olması gerekiyor” diye konuştu.