Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin: “ Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimi ile iki partili sisteme doğru gidiyor”

Gündem Yayın: 07.06.2014 17:16
Yazar:

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Türkiye’nin Cumnurbaşkanlığı seçimi ile birlikte iki partili sisteme doğru gittiğini söyledi.

Partisinin Safranbolu ilçe teşkilatı istaşere toplantısında konuşan Mehmet Ali Şahin, Türkiye’nin Başkanlık yada yarı başkanlık sistemine geçmek zorunda olduğunu belirterek, “ Cumhurbaşkanını sadece kararname imzalayan, yabancı büyükelçileri kabul eden ve bir takım atamaları yapan bir kişi konumundan Türkiye’nin yöntiminden fiilen içinde bulmuş sevk idare eden bir konuma getirmek durumundayız. Bununda yolu başkalık veya yarı başkanlık sistemi” dedi.

“İKİ PARTİLİ YAPIYA DOĞRU GİDİYORUZ”

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yurtdışındaki vatandaşlarında oy kullanacağını anlatan Mehmet Şahin,  “ Eğer batıdaki bir takım çevreler ve gazeteler Tayyip Erdoğan ile ilglili o olumsuz ve menfi profagandayı yapmasaydı, sandıklar açıldığı zaman göreceğiz daha fazla oy alacak. Bunlar hiç farkında değil, orada vatandaşlarımızı bilediler.  Geçtiğimiz hafta 14 yerleşim yerinde ara seçim yapıldı ve buralarda yüzde 43 olan oy oranımız yüzde 47’ye çıktı. Ağrı ve Yolava’da seçimi almayı arzu ederdik ama ittfak oldu. Bunlardan rahatsız değiliz biz. Bir takım ittfaklar oluyor, zaten Türkiye’nin gitişi buraya doğru. Türkiye önümzüdeki yıllarda iki partili bir yapıya doğru gidiyor süratle. Çünkü halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı ve bunun arkasından gelecek Başkanlık tartışmaları Türkiye’yi ister istemez iki partili yapıya getirecek. Partilerden biri belli AK Parti, diğer kim olacak galiba, CHP’mi olur, MHP’mi olur, onu bilemem kendileri bilir. Oy geçirgenliğini sağlarlarsa sağlasınlar. Bu Türkiye’nin önümzüde yaşayacağımız olan bir siyasi tablosudur. Çünkü yarı başkanlık veya başkanlık sisteminin uygulandığı ülkelerde iki güçlü parti var. Türkiye’de de önümzüdkei yıllarda böyle bir noktaya doğru süratle  gideceğiz. CHP ve MHP’nin birbirini desteklemesi filan bunlardan rahatsız değiliz. Bu eşyanın tabiyatını aykırı değil hatta olumlu bir gelişmedir. Ama hangisi hangisinin içersinde erir onu önümüzdeki dönemde hep birlikte göreceğiz” dedi.

“SEÇİM KOLİKMİ NE OLDUK”

30 Mart, 1 Haziran, 10 Ağustos ve 10 ay sonrada milletvekili genel seçimleri olacağını belirten Şahin, şunları söyledi:

“Seçim kolikmi ne olduk. Bir ülkede ortada sandık varsave sonucu sandık tayin ediyorsa demokrasi vardır demektir.  Demokrasi görevini icra ediyor demektir. Hiç endişeye mahal yok. 2019 yılında üç seçim aynı anda yapıalca, Anayasa değişmediği takdirde. Yani bir sene içinde tüm seçimler yapılacak ve diğer yıllar siyasi istikrar açısından sorun teşkil etmeyecek. Anayasa gereği bu seçimleri yapmak zorundayız. İnşalllah Cumhurbaşkanlığı seçimini Türkiye kazasız belasız atlatacak. Birileri ortalığı yine gemeye çalışıyor. Gezi eylemleri nin yıldönümünde germeye çalıştırılar ama halk bunların gerçek niyatini analdı, destek vermedi. Bir günde sönüp gittiler. Çünkü karşılarında dirayetli yönetim var. Onların bu eylemleri niçin yaptığını ve ona göre tedbir alan hükümet ve başbakanı var.

“CUMHURBAŞKANI KADAR GENEL BAŞKANIN KİM OLACAĞI DA ÇOK ÖNEMLİ”

Kim Cumhurbaşkanı adayı olacak diye soran Şahin, “Başbakanımız ve Genel Başkanımız aday olup olmayacağı konusunda bir irade ortaya koymadı. Kendisi aday olmayı arzu ederse, biz AK Partililer olarak kendisinin Cumhurbaşkanı seçilmesi için elimizden gelen çaba ve gayreti göstereceğiz ve ilk turda büyük bir oy oranı ile Çankaya’da o makama oturtaracağız. Çankaya’da Cumhurbaşkanı olarak kimin oturacağıv e bulunacağı önemli olduğu kadar, partimizin bundan sonra nerede bulunacağı, gücünü korurayarak hatta artıtrarak nasıl yoluna devam edeceği  Çankaya’dan daha önemlidir. Çünkü Başbakanımz Cumhurbaşkanı seçildiği zaman, Anayasada yazılı mevcut yetkilerle Cumhurbaşkanı olmak durumundadır. Anayasa’nın  101 ve 102. Maddesinde Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili düznelemeleri içerir. Görevleri bu maddelerde yazılmıştır. Ancak halkın seçmiş olduğu bir Cumhurbaşkanı mutlaka Türkiye’de burada yazılı olanların ötesinde bir takım sorumluluklarda üstlenebilmelidir” dedi.

“TÜRKİYE MUTLKA YARI BAŞKANLIK YADA BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇMEK DURUMUNDADIR”

Bunun yolunun gelişmiş demokrasilerde Başkanlık yada yarı başkanlık sistemi odluğunu belirten Şahin sözlerine şöyşe devam etti;

“ Bizim 1982 anayasamız diyor ki; Cumhurbaşkanı seçilenin partisi ile ilişkisi kesilir. Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildiği an AK Parti ile ilişiği kesilecek. Eğer Başkanımız Cumhurbakanı seçildiği zaman Abdullah Gül kadar hatta ondan daha başarılı performansı ortaya koyacaktr ama bu kafi değil. Türkiye mutlka yarı başkanlık yada başkanlık sistemine geçmek durumundadır. Bu bizim Cumhurbaşkanlığı seçöimidne sonra çokça konuşacağımız bir sorundur. Sorun olduğu akdar geleceği tanzimle ilgili bizi ingilendiren çok öenmş nayasal bir problemdir. Özellikle 2015 seçimlerine doğru giderken AK Parti olarak halkımıza vaat edeceğimzi hususlardan biri yeni bir anayasa olmalıdır. Bu yeni anayasanın içinde başkanlık mı oyarı başknalık mı olur bu sitemi iyi monte ederek halkımıza izah etmek durumundayız. Biz parlamentoya inşllah anayasayı refarandumla bile değiştirecek bir sayıyla girdiğimiz takdirde anayasayı değiştierek başkanlık sistemine geçmek zorundayız. Bu halde Cuhurbaşkanlığı adayı olur ve seçilrise, Recep Tayyip Erdoğan’ın oradaki konumu Türkiye hizmet bakımında daha büyük önem arz ediyor. Onun sadece kararname imzalayan, yabancı büyükelçileri kabul eden ve bir takım atamaları yapan bir kişi konumundan Türkiye’nin yöntiminden fiilen içinde bulmuş sevk idare eden bir konuma getirmek durumundayız. Başkanlık sistemi ile bunu kastediyorum.”

“ABDULLAH GÜL, GÖREVDEN KAÇACAK DEĞİLDİR”

Şahin, Partimizinde mutlaka başında genel başkan olarak bulunacak olan kişinin şahsiyetinde önem arz etttiğini de ifade ederek, “ Bunu kendi aramızda konuşuyoruz, Başbakanımız Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ilede görüşüyor. Benim kişisel görüşüm, Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ki, bu partiyi birlikte kurduk. Başbakanımızın Cumhurbaşkanı olması durumunda partiye yeniden geri dönemesi ve genel başkanlığa gelerek, 2015 seçimlerinde başbakan olarak AK Parti iktadırının Başbakanı olamsıdır.Çankaya köşkünde kiminde oturacağı kadar, partinin başında kimin bulunacağı ve partinin geleceğinin sorusunun cevabı da önemlidir. O nedenle, Abdullah Gül bey’in Başbakanımızla bütün bunları görüşecektir. En isabetli kararını verecektir. Biz AK Partililer olarak hiçbir göreve talip olmadık. Bizlere görev verimiştir elimizden geldiği kadar gayretle yerine getirmeye çalışmısızdır. Başkanımızda aynı düşünce ve ziniyettedir. Abdullah Gül’de aynı düşüncededir. Bizim teşklatımız tabanımız tarafından kendisine bu arzumuz ifade edildiğinde görevden kaçağacağı kanatidne değilim. O nedenle hiçkimse umutsuzluğa düşmesin. AK Parti 2023 yılına kadar Türkiye’nin sorumluluğunu sütelecek ve 2023 yılına akdar taşıyacaktır. Türkiye partili Cumhurbaşkanlığı dönemine zaaten filen bu seçimlerde geçmiş olacak. Anayasada Cumhurbaşkanlığı seçimlein partisi ile ilşkisi kesilir cümlesinişn hiçbir anlamaı kalmaycaktır. Dolayısyla biz anayasayı mutlaka değiştirmek zorundayız” dedi.

(YE-

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Gümüşhane dağlarına 3 kızıl geyik daha salındı

Dünya Yayın: 04.05.2024 00:48
İhlas Haber Ajansı
Gümüşhane dağlarına 3 kızıl geyik daha salındı

Coğrafyasının yüzde 60’ını dağların oluşturduğu Gümüşhane’de Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından “Nesli Tehlike Altında Olan Türlerin Tekrar Eski Yaşam Alanlarına Geri Kazandırılması Projesi” kapsamında 3 kızıl geyik daha doğaya salındı.

Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından Bursa’dan Gümüşhane’ye nakledilen 3 adet erkek kızıl geyik Gümüşhane’de yeni yaşam alanına bırakıldı.

Gümüşhane’de daha önce bölgeye salınan ve doğaya uyum sağlayan geyiklerin artan sayılarının dişi ağırlıklı olduğu ve erkek birey sayısının geride kaldığının gözlemlenmesinin ardından Bursa Uludağ Üniversitesi yerleşkesi içerisinde bulunan Kızıl Geyik Üretme İstasyonu’ndan alınan 3 adet erkek kızıl geyik nakli gerçekleştirildikten sonra araç gelir gelmez daha önce bırakıldığı ormanlık alana bırakıldı.

Türkiye’nin en büyük kara memelerinden birisi olan Kızıl Geyikler Gümüşhane’ye ilk olarak 2013 yılında bırakılmış, yapılan takip ve izlemeler sonucunda bölgeye uyum sağlayarak yaşamlarına devam ettiklerinin belirlenmesinin ardından sayıları artırılmıştı.

Projeyle kızıl geyiklerin varlıklarını devam ettirmesi, bölgede yaşayıp çoğalması, biyolojik ve tabii çeşitliliğin korunmasının sağlanması amaçlanıyor.