Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

VATAN, ANAVATAN SEVGİSİ…

Köşe Yazıları Yayın: 27.03.2018 07:20

Hüseyin dayı’yı tanıdığımda 25 yaşındaydım. O ise; 60-65 yaşlarında bir mücahitti…

1974’deki Kıbrıs muharebelerinde en ön saflarda görev alan, genç mücahitlere örnek olan cesur yürekli bir Türk Mücahidiydi…

2’nci harekâtta Kanlı dere vadisinin üzerinden Mehmetçik’lerimizle taarruz ederken Rum’un döşediği mayın tarlasına hiç tereddüt etmeden dalmıştı.  Elindeki kasaturasıyla bize zarar gelmesin diyerek açmış olduğu geçidi, kendi hayatını hiçe saymasını hiç unutamadım.

Harekâtın hemen bitiminden sonra; haftalardır sadece arazide bulabildiğimiz yiyeceklerle yetinen,  susuzluğumuzu üzüm koruğuyla gideren bizlere; Lefkoşa’dan taşıdığı yiyeceklerin, temiz içme suyunun lezzeti hala damağımdadır.

Ama beni daha da duygulandıran, o yaşlı mücahidimi unutturmayan şeyi, öğrendiğimde yaşamıştım!

Aylarca bize gelerek beş kuruş almadan dağıttığı o malzemeleri İngiliz döneminde çalışarak kazandığı biriktirdiği emeklilik dönemi için saklamış olduğu para ile almıştı…

Bir sabah onu St. Hillarion Tepesinin en uç noktasında gördüm.

Henüz gün doğmamıştı!

Sonbaharın hüzünlü renk armonisinin içerisinden bana işaret ettiği istikamette, tam ufuk hattındaki Toros Dağları, tüm haşmetiyle Beşparmak Dağlarına adeta selam veriyorlardı…

Hüseyin Dayı, nemlenmiş gözlerini gözlerimden kaçırarak derin bir of çekti!

‘’Bilir misin komutanım? Ben Türkiye’mi anavatanımı hiç görmedim. Ne zaman baba toprağını özlesem, binerim arabama son sürat gelirim buraya, gün doğmadan el sallarım Toroslara’’

İçim acımıştı…

’’Bir şey daha söylemek isterim!’’ diyerek ilave etti;

‘’Geldiniz özgürlüğü getirdiniz. Vatan topraklarımızın tapusunu verdiniz. Ya yine bir gün giderseniz?’’

Hüseyin dayıyla bu konuşmayı yaptığımda takvimler Kasım 1974’ü gösteriyordu…

O yiğit mücahit vatan sevdasını Toroslara bakarak gideren on binlerce Kahraman Kıbrıs Türk’ünden sadece bir tanesiydi.

‘’Ya bir gün giderseniz?’’

O ve onun gibi düşünenler tam bir vatan sevdalısıydı.

Yıllar önce söylenen bu sözler, şimdilerde Birleşik Kıbrıs’ı hedefleyenler tarafından çok kullanılmaktadır…

’’Ada’nın kuzeyindeki işgalci güçler çekilsin! Kıbrıs Cumhuriyetinin kuzeyinde yaşayan Kıbrıslı (!..) vatandaşlarımız da zaten bizim gibi düşünüyorlar!

Göreve gelen her yeni Rum liderin; seçilir seçilmez yaptığı ilk açıklama budur!

‘’ İşgalci Türk Askeri (!) Yerleşik Türkiyeliler (!) ada’yı terk etsin.’’

Kıbrıs’ta yeniden başlanması öngörülen görüşmelerde, masaya oturmadan önce Türkiye ve K.K.T.C’yi temsil edecek yöneticiler aşağıdaki şu cümleleri  kuramazlar ise; Kıbrıs Ada’sı elimizden kayıp gitmek üzeredir bu böyle biline..!

‘’Türk Askeri adada işgalci değil, tam tersine barışın temsilcisidir. Türkiye 1960 garantörlük anlaşmasındaki yetkisini kullanarak Kıbrıs Türk’ünü top yekûn imha etmek isteyen Rum’lardan kurtarmak için ada’ya çıkmıştır. O günden beri de ada’da barış vardır. Ayrıca ada’nın kuzeyi işgal edilmiş topraklar değildir. Bu topraklarda 34 yıldır yaşayan bir devlet vardır. Adı da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Bu devletin tapusu kan ve can bedeli ödenerek alınmıştır. Mademki çözümden yanasınız. Türkiye’nin garantörlüğü, Türk Askerinin varlığı ve K.K.T.C bizim kırmızıçizgilerimizdir. Bu çizgilerimizi silemezsiniz.Kıbrıs Türk Halkının ada’da ki varlığını göz ardı edemezsiniz..’’

İşte Kıbrıs Türk Halkının ada da ki varlığının en büyük güvencesi olan bu üç husus garanti altına alınmadan adada çözüm olacak denirse! Bu çözüm değil teslimiyet olacaktır.

Eğer bir gün Türk Askeri Kıbrıs Ada’sından ayrılacak olursa bir kez daha dönüşü olmayacaktır!

Zira emperyalizmin o ezici gücü, tüm kaleleri düşmüş Kıbrıs Türk’ünü kısa bir süre içerisinde avucunun içerisine alarak 60’lı yılları dahi aratacak bir konumda bırakacaktır.

K.K.T.C ise sadece anılarda kalacaktır!

Pek tabiidir ki böyle bir son asla kabul edilemez. Ancak GİRİT ada’sı da elimizden kayıp giderken, o dönemde yaşananların bugün yaşananlardan bir farkı olmadığını da unutmamak gerek!

Son bir cümlede daha:

Hiçbir neden uğruna Kıbrıs Milli Dava’mızdan vazgeçilemez

 Atilla Çilingir

www.atillacilingir.com

27 Mart 2018    

 

 

 

 

 

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Ulupınar’ın mahalle toplantısı mitinge dönüştü

Zonguldak Yayın: 29.03.2024 16:48
İhlas Haber Ajansı
Ulupınar’ın mahalle toplantısı mitinge dönüştü

AK Parti Devrek Belediye Başkanı Adayı Özcan Ulupınar, Marazlar mevkiindeki Uğur Mumcu Parkı’nda mahalle sakinleriyle buluştu. Buluşma sonrasında Ulupınar vatandaşlarla birlikte Cumhuriyet Alanına kadar yürüyüş gerçekleştirdiler.

Ulupınar; “Kıymetli mahalle sakinleri, çığ gibi büyüyoruz, çünkü Devrek hizmete susamış. 2002’den bu yana bizleri hiç yalnız bırakmadınız. Ne kadar teşekkür etsek azdır. Sizdeki sevgi ve heyecan böyle olduğu sürece bizdeki hizmet aşkı artarak devam edecektir. Bundan sonra da inşallah beraber güzel işler başaracağız” dedi.

Ulupınar sözlerine şöyle devam etti: “Mevcut başkan ne şehri imar edebilmiş ne de gönüllere girebilmiş. Allah kimseyi onun durumuna düşürmesin. Tıpkı 2004’teki gibi problemli bir belediye devralıyoruz. Sayın başkan 160 milyonluk bu ilçeye ne kazandırdın bana cevap ver. Değerli kardeşlerim seyir terası kapalı, çökme riski var. 13 vaatte bulundu, 11 tanesini gerçekleştirmemiş. Çok güzel projelerle geliyoruz; 3 etap TOKİ yapacağız. Hamam yapacağız, otopark sorunumuz var, otopark yapacağız. Şehrin altyapısını yenileyeceğiz. Şehrin trafik sorununu çözeceğiz. Özellikle kadınlarımıza yönelik meslek edindirme kursları açacağız. Bölgemizin suyunu değerlendirip şişeleme tesisi kuracağız ve böylelikle istihdam imkânı oluşturacağız. Devrek Belediyesi öncülüğünde, gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre mirası bırakmak adına büyük öneme sahip geri dönüşüm kültürünün kent genelinde yaygınlaşması amacıyla ’’Geri Dönüşüm Seferberliği’’ projesi başlatıyoruz ve geri dönüşüm tesisi kuruyoruz. Devrek’i önce temizleyeceğiz, sonra düzenleyeceğiz sonra da güzelleştireceğiz. Memlekete borcumuz var, bu borcumuzu hizmet ederek ödeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.

Paylaş: