Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Valilikten Komisyon Başvurusuna Dair Açıklama

Gündem Yayın: 14.07.2017 14:15
Yazar:
Valilikten Komisyon Başvurusuna Dair Açıklama

Karabük Valiliği Olağanüstü Hal işlemlerine dair inceleme başvuruları hakkında bir duyuru yayınladı. Duyuruda Olağanüstü Hal İşlemleri çerçevesinde İnceleme Komisyonuna başvuru yapacak olanların hangi süreçleri ve işlemleri takip etmesi gerektiğine dair açıklamalar yer alıyor.

Duyurunun tamamı ise şu şekilde;

Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunun Çalışmasına İlişkin Usul ve Esaslar 12/07/2017 tarihli ve 30122 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Türkiye Cumhuriyet Başbakanlık internet sitesinden yapılan duyuruda Olağanüstü Hal işlemleri İnceleme Komisyonuna yapılacak başvuruların 17/07/2017-14/09/2017 tarihleri arasında yapılacağı bildirilmiştir.

Söz konusu tebliğin; 6. maddesinin 1. fıkrasında “Başvurular, Komisyon tarafından oluşturulanhttps://ohalkomisyonu.basbakanlik.gov.tr internet sitesinde yayımlanan ve bu usul ve esasların 1 ve 2 numaralı ekinde yer alan ilgili başvuru formu doldurulup alınan çıktı imzalanmak suretiyle valiliklere veya en son görev yapılan kuruma varsa ekleriyle birlikte yazılı olarak yapılır.” denilmekte olup, aynı tebliğin 7. maddesinde başvuru formuna ilişkin bilgilerde yer almaktadır.

Bu kapsamda, tebliğde belirtilen usul ve esasların dikkatle incelenerek başvuruların bu doğrultuda gerçekleştirilmesi önem arz etmektedir. Ayrıca Valilik aracılığıyla yapılacak başvurular, aşağıda adres bilgileri yer alan Hükümet Konağının 2. katında bulunan Karabük Valiliği İl Yazı İşleri Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan büro tarafından alınacaktır.

Kamuoyuna duyurulur.

ADRES : KARABÜK VALİLİĞİ / İl Yazı İşleri Müdürlüğü
Ergenekon Mahallesi, Yunus Emre Cd. No:21, 78100 Merkez / KARABÜK
Tel: 0370 424 66 11

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Tarihi kalıntılar ve surlarla kaplı tepe merak uyandırıyor

Kültür Sanat Yayın: 16.04.2024 20:36
İhlas Haber Ajansı

Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde bin 540 rakımda bulunan ve etrafı surlarla çevrili, mezar ve oda kalıntıları olan Dikmen Tepesi merak uyandırdı. Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Hikmet Haberal, arkeologlara çağrıda bulunarak tepenin incelenmesini ve koruma altına alınmasını istedi.

Orman ve tabiat turizmi alanında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi, bu çerçevede çalışmalarını sürdürüyor. Kastamonu’nun turizm rotalarının oluşturulması için keşif gezilerini devam ettiren Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, son olarak Kastamonu’nun Taşköprü ilçesini ziyaret etti. Taşköprü’de Aşağı Şehirören köyü sınırları içerisinde bulunan bin 541 rakımdaki Dikmen Tepesi, tarihi kalıntılarıyla gizemini koruyor. Bölge insanıyla Dikmen Tepesine keşif gezisinde bulunan Haberal, surlarla çevrili, mezar ve oda gibi kalıntıların olduğunu tespit etti. Haberal, Çorum, Sinop ve Kastamonu sınırlarının kesiştiği ortak bir yerde bulunan Dikmen Tepesiyle ilgili arkeologlarında incelemede bulunmasını talep etti.

Öte yandan, Dikmen Tepesindeki bazı tarihi kalınların, mezar ve odaların defineciler tarafından tahribata uğratıldığı görüldü.

“Arkeologların yapacakları inceleme neticesinde bölgede hangi uygarlıkların yaşadığı tespit edilecektir”

Bölgenin önemine dikkat çeken Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, “Dikmen Tepesi ilçe merkezine 37 kilometre, köye de 7 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Dikmen Tepesi, bin 541 rakımdadır. Tepe, doğaya, bölgeye, coğrafyaya hakim bir bölgededir. Tepenin etrafına baktığımızda surlarla çevrili olduğunu gördük. Surlar içerisinde oda kalıntıları gördük. Ardından mezar taşları ve mezar kalıntıları gördük. Biz, turizmciyim. Bu yüzden burasını turizme kazandırmaya çalışıyoruz ve Dikmen Tepesini turizm rotası haline getirmeye gayret ediyoruz. Tabii ki Dikmen Tepesi’nde, özellikle arkeologlar ile Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu ve İl Kültür Müdürlüğüne bağlı ekiplerin gelerek incelemede bulunmasını talep ediyoruz. Bizler sadece turizm gözüyle bakarak bölgenin tarihi ve kültürel yönlerini ön plana çıkartmaya çalışıyoruz. Bölgede hangi dönemde hangi uygarlıkların yaşadığını arkeologlar tespit edecektir. Bizler, bulunduğu coğrafi konum ve doğal güzellikleri itibariyle yürüyüş ve trekking rotaları haline getirdik. Kamp ve karavan turizmi yapılabilecek hale getirmeye çalışıyoruz” dedi.

“Bölge, eski uygarlıklardan yaşamın olduğunu gösteriyor”

Tepenin surlarla çevrili olduğunu tespit ettiğini belirten Haberal, “Bölge halkı ile yapılan görüşmelerde, eskiden tepenin etrafında hiç ormanlık alan olmadığını öğrendik. Orman son 100 yıl içerisinde ortaya çıkmış. Bunun neticesinde ormanlık alan tamamen doğayı kaplamış görünüyor. Bizler, tepenin zirvesine doğru çıkarken yaptığımız gözlemlerde 1,5 kilometre uzunluğunda üçgen şeklinde surlarla çevrili olduğunu keşfettik. Zamanla bu surlar yere doğru çökme yapmış. Olduğu gibi surların kalıntıları durmaktadır. Aynı zamanda Dikmen Tepesi’nin üzerinde bir düzlük bulunmaktadır. Bu düzlük alan içerisinde odalardan oluşan bölmeler bulunuyor. Bunların içerisinde kaya mezarı şeklinde değil de normal mezarlar ve mezar taşları gördük. Bunlar bize burada eski bir uygarlığın yaşadığını, eskiden bu bölgede bir yaşam alanının olduğunu ve burada bir yaşam sürdüklerini açık ve net şekilde tespit etmiş bulunmaktayız. Bu da ilgili uzmanların ve arkeologların, Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu ya da Kültür ve Turizm Bakanlığından ilgili personelin Taşköprü’ye gelerek incelemelerde bulunmasını talep ediyoruz. Bizlerin asıl amacı koruyup, kollayıp, sürdürülebilirliğini sağlamak. Amacımız bölgeyi turizme kazandırırken kesinlikle koruma öncelikli hedefimizdir” diye konuştu.

“Turizme kazandırılması için bölgede çalışma yapılmasını istiyoruz”

Bölgenin önemli bir turizm rotası olabileceğine dikkat çeken Haberal, “Dikmen Tepesi’nin etrafında eski uygarlıklardan birçok insanın yaşam sürdüğüne dair kalıntılar bölgedeki coğrafyada mevcut. Mimari ve kültürel özellikleriyle bunu görebiliyorsunuz. Bölgede Roma İmparatorluğu zamanında hüküm sürmüş, daha sonra Osmanlı Devleti ve akabinde Türkler hüküm yaşamıştır. Osmanlı Devleti, Roma İmparatorluğu ve Bizanslıların bir arada olduğu bu topraklarda hakimiyet sürdüğü bu coğrafyada yaşam sürmesi sebebiyle adeta gizemli bir şekilde bizim dikkatimizi çekti. Gizemli bir coğrafya olması sebebiyle doğal güzelliklerin turizme kazandırılması amacıyla yaptığımız gezide bölgede su kaynakları da olduğunu gördük. Kocagöl denilen bir şelale bulunuyor. Dağın eteklerinde tarihi otantik köyler bulunuyor. Bölgede hayvancılık halen devam ettiriliyor. Buranın keşfedilmesi ve turizme kazandırılması için çalışma yapılmasını ve öncelikli olarak koruma altına alınmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

Haberal, bölgenin Çorum ilinin Kargı ilçesi, Sinop’un Boyabat ilçesi ile Kastamonu’nun Taşköprü ilçelerinin kesiştiği bir noktada bulunduğunu ve tepenin zirvesinden Karadeniz’in dahi görülebildiğini kaydetti.