Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Vali Alimoğlu’ndan Basınla Tanışma Toplantısı

Gündem Yayın: 27.05.2014 14:47
Yazar:

Karabük Valisi Orhan Alimoğlu Karabük’teki Basın kuruluşlarının Temsilcileri ve Muhabirleriyle Kahvaltıda bir araya geldi.  Öğretmen Evi’nde düzenlenen Kahvaltılı Basın Toplantısına; Vali Orhan Alimoğlu’nun yanı sıra, Garnizon Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Samit Tokmak, İl Emniyet Müdürü  Dr. Serhat Tezsever, İl Özel İdare Genel Sekreteri Mehmet Uzun, İl Milli Eğitim Müdürü İsmail Gürpınar, İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Sarı, Gençlik ve Spor İl Müdürü Abdulkadir Çetin, Gıda tarım ve hayvancılık İl Müdürü Cemalettin Çataklı katıldı. Kahvaltı öncesi Basın mensuplarına davetlerine katıldıkları için teşekkür eden Vali Orhan Alimoğlu, kahvaltı sonrasında basın mensupları ile tek tek tanıştı. Sohbet ortamında geçen tanışma toplantısında Vali Orhan Alimoğlu; günlerin çok hızlı geçtiğini ve bu sürede Karabük’ü tanımaya çalıştığını anlatarak, “ Devletin ve milletin hizmeti yürüyor. 40 yakın teşkilatımız var ve geekn konularda istişare ederek ona göre icra etmeye çalışıyoruz. Tüm kurumlarımız çalışmalarına devam ediyor. Prensiplerimizi göreve başlamadan önce ifade ettik. Yaptığımız istişareler sonucu kararlarımızı alıyoruz. Yaptığımız her işten sonuç almalıyız. Milletin taleplerini alıp onları yerine getirme gayretinde oluyoruz. Bizim derdimiz vatandaşımıza hizmetin en iyisini sunmak. İl genelinde yapacağımız çalışmaları önem sırasına koyarak çözmeye çalışıyoruz. Önem sırasına koymazsak pişman oluruz. Genel gidişatımız iyi. Bazı konularda hızlanmamız gerekiyor. Onun üzerine çalışıyoruz. Daha iyi olması gerektiğine inanıyoruz” dedi.

Gazetecilerin sorularını cevaplayan Vali Alimoğlu, hakkında yazılan eleştiri konularına cevap vermesinin gerek olmadığını söyleyerek, “ Karabük’te okullarda tercih ve talepler çoğaldı. Karabük’te sınıf sıkıntısı yok ve sınıf başına düşen öğrenci sayısı 15. Bütün mesele vatandaş kendi çocuğunu hangi okuluna verme kararını vereceğine kendisi karar versin. Bizimde görevimiz münasip yer bulmak. Kimsenin yerine ve başkasına zarar vermek istemeyiz. Şuanda sıkıntımız yok. Yeni okul programlarımız var. Münasip yer arıyoruz. Okul yaptığımızda okul yerinin doğru olması lazım. Eğer bu doğru olmazsa başka sıkıntılar ortaya çıkar. Vatandaş kendi çocuğunu hangi okula vermek istiyorsa onlar karar versin. Bütün okullara aynı gözle bakıyoruz. Biz yer bulalım ve bunu yaparken de kimseyi yerinden etmeyelim. Şuanda yeni okul yapmaya kalksak buda en erken gelecek yıla yetişir. İdarenin görevi soruna çözüm ve çare bulmak. Geldiğim günden beri ilk duyduğum şikayet İmam Hatip lisesinin okul sorunu. Ben bu işlere kafa yoran kişiyim. Bir okulun okul olması için oranın müdürü A’dan  Z’ye anlaması lazım. Bunun için ideal bir okulda 500 kişilik olmadığı noktada idaresinde sıkıntı yaşarız. İki 16’tane yapalım bir tane 32 derslik yapacağımıza” dedi.

Bürokrasinin yavaş işlemesinden ve hantal olmasına katılıyor musunuz yönündeki bir soruya ise Vali Alimoğlu, “ ‘Bir ah çeksem karşı ki dağlar yıkılır’ diyor türkü. Bu saçları niye ağarttım ki, biraz yaşımdan birazda işimden. Ben lüzumsuz bürokrasiden hiç hoşlanmam. Yarına kalan işten de hiç hoşlanmam. Ama şartlar olgunlaşacak ve kanun nizama uyacağız” ifadesinde bulundu.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Tarım ilaçsız çekirdeksiz üzümler geliyor

Ekonomi Yayın: 20.04.2024 12:24
İhlas Haber Ajansı
Tarım ilaçsız çekirdeksiz üzümler geliyor

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Bülent Köse tarafından yürütülen proje ile hastalıklara dayanıklı, üzerinde tarım ilacı kalıntısı olmayan, çekirdeksiz üzümler geliştirilecek. Karadeniz’e özgü ‘kokulu üzüm’ de çekirdeksiz üzüm haline getirilerek ticarileştirilecek.

OMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Bağ Yetiştiriciliği ve Islahı Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Bülent Köse’den alınan bilgilere göre; ’mildiyö’ ve ’külleme’ bağcılıkta ekonomik kayıplara yol açan en önemli iki hastalık olarak ön plana çıkıyor. Bu hastalıklar Türkiye’nin hemen her bağ bölgesinde sıklıkla görülüyor. Bu hastalıklarla mücadelede en yaygın yöntem ilaçlama olarak gösteriliyor. İlaçlama sıklığının artması beraberinde kalıntı problemlerini ve ilerleyen dönemlerde kanser vakalarında artışı getiriyor. Tarım ilaçlarının kullanımı insan ve çevre sağlığını tehdit ediyor. İlaç masraflarının yüksek olması, üreticinin maliyet yükünü artıyor. Zaman zaman yurtdışına ihraç edilen tarım ürünlerinde kabul edilebilir seviyenin üzerinde tarımsal ilaç kalıntısı çıkması durumunda Türkiye’nin imajı kötü etkilendiği gibi, o ülke pazarına uzun süre ürün gönderilememe tehlikesi yaşanıyor. Bu tip sorunların yaşanmaması için proje yürüten Doç. Dr. Bülent Köse, TÜBİTAK destekli projesinde hem ilaç kalıntıları olmayan hem de hastalığa dayanıklı çekirdeksiz üzümler geliştirecek.

“Çocuklarımızın severek tükettiği bu ürünlerde zirai ilaç kalıntısı olmasını istemiyoruz”

“Külleme ve Mildiyö Hastalıklarına Dayanıklı, Çekirdeksiz Üzüm Geliştirme Projesi” hakkında bilgi veren Doç. Dr. Bülent Köse, “Projemizin asıl amacı özellikle külleme, mildiyö hastalıklarına dayanıklı ve çekirdeksiz özellikli üzüm çeşitlerinin geliştirme projesidir. Bu bağlamda biz Karadeniz Bölgesinde yetişen ve yöre halkınca sevilen, kokulu üzümlerden daha önceden tescil ettirdiğimiz 2 çeşidi ana ebeveyn olarak kullanıyoruz. Kokulu üzümler yapısı gereği mantari hastalıklara son derece dayanıklı. Bu yüzden Karadeniz Bölgesi sahil kuşağında ilaçlamaya gerek kalmadan rahatça yetişiyor. Ancak sofralık üzümlere göre yeme kalitesi oldukça düşük. Biz bu kokulu üzümleri ülkemizin milli çekirdeksiz çeşidi olan ‘sultani çekirdeksiz’, Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilmiş olan ‘Tekirdağ çekirdeksizi’ ve uluslararası kaliteli bir çeşit olan ‘crimson seedless’ çeşitleri ile melezliyoruz. Melezleme ile elde edilen üzüm çekirdekleri çimlendiriliyor. Elde edilen melez bitkilerde daha sonra mantari hastalık gelişimini kontrol ediyoruz. Bitkilere külleme ve mildiyö etmenlerini bulaştırıyoruz. Hastalık gelişmeyen ya da zayıf gelişenleri biz dayanıklı ya da tolerant olarak kabul ediyoruz. Hassas olanları elemine ediyoruz. Hastalıklara dayanıklı olarak tespit edilen genotiplerde DNA izolasyonu yapılarak, biyoteknolojik yöntemlerle markörle tarayarak henüz daha meyvelerini görmeden yaprağından bunların çekirdekli ya da çekirdeksiz olma durumuna belirleyebiliyoruz. Sonraki aşamada da bunların meyve özellikleri incelenecek ve ticari değer taşıyan adaylarda tescil çalışması başlatılacak. Hepimiz malumu üzerine tarım sektöründe tarım ilacı kullanımı çok yaygındır. Kullanmadığımız takdirde ürün alma şansı oldukça zordur. Külleme ve mildiyö hastalığı, bağcılıkta 2 önemli hastalık söz konusudur. Bu hastalıklara karşı biz ilaçlama yapmadığımız takdirde ürün almamız çok zordur. Özellikle gelişim yaşındaki çocuklar ve insan sağlığı yönünden daha az riskli olan ve sağlıklı üzümler elde edebilmek için bu projeyi önerdik” dedi.

‘Kokulu üzüm’ çekirdeksiz olacak

Proje kapsamında kokulu üzümleri çekirdeksiz üzüm haline getireceklerini belirten Doç. Dr. Bülent Köse, “Projenin ana ürünü olan ‘kokulu üzüm’ Karadeniz Bölgesi sahil kesiminde yaygın olarak yetişmektedir. Nemli ve yüksek iklim şartlarına bağlı olmasına rağmen bu bölge mantar hastalıklarına karşı oldukça dayanıklıdır. Bu sebeple biz kokulu üzümleri çekirdeksiz üzüm çeşitleriyle melezleyerek daha iyi tüketilebilir, ticari değeri yüksek çeşit elde etmek istiyoruz. Çocuklar çekirdeksiz çeşitleri çok seviyor. Onların severek tükettiği bu ürünlerde biz zirai ilaç kalıntısı olmasını istemiyoruz” diye konuştu.