Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

TEMA Vakfı herkesi TEMASTA olmaya davet ediyor

Gündem Yayın: 27.04.2017 14:23
Yazar:
TEMA Vakfı herkesi TEMASTA olmaya davet ediyor

TEMA Vakfı organik ve iyi tarım uygulamalarının yaygınlaşması için mesafeleri ortadan kaldırarak üreticileri, tüketicileri ve diğer ilgi gruplarını TEMA Sürdürülebilir Tarım Ağı’nda buluşturuyor.

TEMA Vakfı, sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak ve bu konuda farkındalık sağlamak amacıyla “TEMA Sürdürülebilir Tarım Ağı”nı (TEMASTA) hayata geçirdi. Bilgi alışverişi yapma olanağı tanıyan internet tabanlı platform ve bilgilendirici web sitesinden oluşan TEMASTA, yayına başladı. Platforma “temasta.tarimtema.org”, web sitesine ise “www.tarimtema.org” adreslerinden erişilebiliyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM UYGULAMALARINI YAYGINLAŞTIRMAYI HEDEFLİYOR

Konuyla ilgili konuşan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Kimyasal gübre ve pestisit kullanımı gibi yanlış tarım uygulamaları tarım alanlarının ve tüm canlıların zarar görmesine neden oluyor. TEMA Vakfı olarak bu konuya sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla çözüm getirilmesini zorunlu görüyoruz. Çünkü bugünün ve gelecek nesillerin gıda ihtiyacının karşılanabilmesi ancak toprak ekosisteminin ve çevrenin korunmasıyla mümkün. Bu kapsamda ortaklarımızla birlikte, Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından Sivil Toplum Diyaloğu Programı altında desteklenen “AB-TR Sürdürülebilir Tarım Ağı Projesi”ni başlattık. Bir yıldan uzun bir süredir yaptığımız çalışmaların sonucunda da TEMASTA’yı kurduk. TEMASTA ile üreticileri, tüketicileri ve tüm ilgi gruplarını bir araya getirmeyi, sürdürülebilir tarım uygulamalarını geniş kitlelere yaymayı hedefliyoruz. Bu sebeple herkesi TEMASTA’ya üye olmaya davet ediyoruz” dedi.

PAYDAŞLARIN GÖRÜŞLERİ ALINDI

Projenin hazırlık sürecinden söz eden TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı, “Çalışmalarımıza paydaşlarla toplantılar yapıp görüşlerini alarak başladık. Bu sayede TEMASTA’yı kullanıcıların ihtiyaçlarına göre kurgulama imkanına kavuştuk. Sürdürülebilir tarımla ilgili her kesimin buluşacağı, bilgi edinip paylaşabileceği, iş birliği yapabileceği internet tabanlı bir ortamı kullanıma açtık. TEMASTA; üreticiler için destekler, mevzuat, hava raporları, dünyada uygulanan yeni yöntemler ve kullanıcıların iletişim bilgileri gibi sosyal ağ kurmaya yönelik içerikleri merkeze alıyor. Tüketicilerin sağlıklı ve çevre dostu gıda üretimi yapan üreticiye erişimini de kolaylaştıran ağ, sürdürülebilir tarım uygulamalarını odağına alan faaliyetlerin ve etkinliklerin duyurulmasına olanak tanıyor. Ayrıca tarimtema.org web sitesiyle üreticilere sürdürülebilir tarıma geçiş konusunda bilgiler vererek, tüketicilerin neden sürdürülebilir tarım ürünleri tüketmeleri gerektiği ve bu ürünleri nasıl tanıyacakları konusuna da ışık tutuyor” dedi.

TEMASTA’YA ÜYE OLMAK ÇOK BASİT

Öncelikle temasta.tarimtema.org adresine giriliyor. Sonra “kayıt ol” veya “sosyal medya hesabınla bağlan” seçeneğinden hesap ve profil bilgileri dolduruluyor. Son olarak profil fotoğrafı seçiliyor, kolayca ve ücretsiz olarak üye olunuyor.

Sürdürülebilir tarım uygulamalarının faydaları

Endüstriyel tarımın yol açtığı sorunlar sürdürülebilir tarım yöntemleriyle çözüme kavuşturulabilir. Sürdürülebilir tarımın faydaları:

Toprak sağlığını koruyarak verimliliği artırır,

Su varlıklarının sürdürülebilir kullanımını sağlar,

Gelecek nesillerin gıda hakkını gözetir,

Dışa bağımlı girdi kullanımını azaltarak maliyetleri düşürür,

Sera gazı salımını düşürür,

İnsan sağlığını korur,

Hayvan refahına önem verir,

Tarladan sofraya izlenebilirlik sağlar.

Endüstriyel tarımın toprağa ve canlı yaşamına verdiği zararlar

Toprak, besin döngüsündeki rolü ve su üretim hizmetleriyle insanlar dâhil tüm kara canlılarının yaşam alanını oluşturması ile yaşam kaynağıdır. Bir kaşık sağlıklı toprakta dünyadaki insan sayısından fazla canlı bulunmaktadır. Bugün üretilen gıdaların %95’i topraktan gelmektedir. Gıda üretiminin dışında diğer tüm endüstri ürünlerinin kaynağı tarım ürünlerine dayanmaktadır, dolayısıyla topraktan gelmektedir. Ancak, endüstriyel tarım uygulamaları toprakları yorarak, toprakların sunduğu ekosistemi hizmetlerin azalmasına yol açmaktadır.

Endüstriyel tarım uygulamaları kapsamında yapılan yoğun toprak işlemesi nedeniyle örtüsüz kalan topraklar yağmur ve rüzgâr ile kolaylıkla taşınır hale gelerek, erozyona uğramaktadır. Dünyada ekili alanların %40’ında, Türkiye’de ise %59’unda erozyon görülmektedir. Toprağın 0-25 cm’lik kısmı topraktaki organik maddenin ve bitki besin maddelerinin en fazla olduğu yerdir. Erozyonla kaybedilen de bu verimli üst topraktır. Toprakta organik madde miktarının %1,4’ten %0,9’a düşmesi, tahıl üretiminde %50 verim kaybına neden olmaktadır.

Tarım uygulamalarında kullanılan kimyasal gübreler ile mantar ve böceklere karşı pestisit olarak isimlendirilen kimyasallar, topraktaki biyoçeşitliliğin kaybolmasına, zamanla verimsizleşmesine sebep olmaktadır. Verim azaldıkça da kimyasal gübre kullanımları artmaktadır. Tarımda kullanılan kimyasal gübreler gıdalarla insan ve hayvan vücuduna taşınarak kan hücrelerinin solunum yapma kapasitesini düşürdüğü gibi mikroorganizma faaliyetleri sonucu kanserojen etkisi olan maddelere dönüşmektedir. Araştırmalar kullanılan gübrenin en fazla %49’unun hayvanlar ve bitkiler tarafından kullanılabildiğini göstermektedir. Geri kalanı ise toprağı ve suları kirletmektedir.

Pestisitlerin ise her yıl 200.000 insanın ölümüne neden olduğu tahmin edilmektedir. Halen dünyada 17.000’den fazla pestisitin satışı olduğu bilinmektedir. Dünyada ve Türkiye’de pestisit kullanımı 1990 yılına göre iki kat artmıştır. Pestisitler tarım ürünlerinin üzerinde kaldığı gibi yıkamakla da uzaklaştırılmaları mümkün olmayabilmektedir. Kontrol sürecinden geçmemiş tarım ürünlerinde pestisit kalıntısı olma riski oldukça yüksektir. Gıdalarla alınan pestisitler bağışıklık sistemini baskılayabilir, sinir sistemi hastalıkları ile göğüs ve diğer kanser hastalıklarına sebep olabiliyor. Kalıntılar anne sütü aracılığıyla bebeklere kadar ulaşabilmektedir.

Tarım Ağı Nedir?

Günümüzde dijitalleşmenin etkileri tarımda da görülüyor. Tarım ağı, tarımdaki geleneksel ve yerel bilgiyi teknolojiyle birleştirerek, çiftçilerin doğa-dostu, yenilikçi yöntemlere ve bilimsel bilgilere erişimini sağlayan bir köprüdür. Tarım ağları, üretim süreçleri için önemli olan kuraklık, zararlı, hastalık gibi konularda sağladığı bilgilerle çiftçilerin verim ve karlılıklarını arttırmaya yardımcı olmaktadır.

 Sivil Toplum Diyaloğu Programı Hakkında

Sivil Toplum Diyaloğu Programı, Türkiye ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerden sivil toplum kuruluşlarının ortak bir konu etrafında bir araya gelerek, toplumların birbirini tanımaları, karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmaları ve kalıcı diyalog kurmalarını sağlayan bir platform olarak geliştirildi.

Avrupa Birliği katılım öncesi mali yardım aracı (IPA) kapsamında Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği tarafından ortak finanse edilen Sivil Toplum Diyaloğu Programı, Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından yürütülüyor. Merkezi Finans ve İhale Birimi’nin sözleşme makamı olduğu program 2008 yılından beri farklı tema ve sivil toplum kuruluşlarını kapsayacak şekilde hayata geçiriliyor.

Sivil Toplum Diyaloğu Programı Dördüncü Dönemi Hakkında

Türkiye’nin de dahil olduğu 21 farklı ülkeden 200’ün üzerinde kuruluş bir araya gelerek 80 diyalog projesini hayata geçiriyor. Enerji; çevre; adalet özgürlük ve güvenlik; tüketicinin ve sağlığın korunması; bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonu; iş kurma hakkı ve hizmet sunumu serbestisi; işletme ve sanayi politikası; tarım ve balıkçılık; eğitim alanlarında geliştirilen projelere yaklaşık 11 milyon Avroluk mali destek sağlanıyor. Böylelikle diyalog projelerine bugüne kadar verilen toplam destek 42,5 milyon Avroyu aşıyor. AB’nin 9 politika alanına yayılan projeler ile birlikte tüm Programda ulaşılan ortaklık sayısı yaklaşık 600‘e ulaşıyor.

Sivil Toplum Diyaloğu Programı ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için www.siviltoplumdiyalogu.org sayfasını takip edileblir.

 

 

 

 

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

CANiK çocukları geleceğe kök salıyor

Dünya Yayın: 24.04.2024 04:48
İhlas Haber Ajansı
CANiK çocukları geleceğe kök salıyor

CANiK, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı fidan dikimi ile kutladı. Samsun’da gerçekleştirilen ‘CANiK Çocukları Geleceğe Kök Salıyor’ etkinliğine tüm CANiK çalışanları, yöneticileri ve aileleri katıldı.

CANiK, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı orman projesi ile kutladı. Samsun’da gerçekleştirilen ‘CANiK Çocukları Geleceğe Kök Salıyor’ etkinliği kapsamında, CANiK çocuklarını temsilen fidan dikimi gerçekleştirildi. Tarım ve Orman Bakanlığı Samsun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün CANiK için tahsis ettiği alanda gerçekleştirilen fidan dikim törenine; yönetim kurulu, çalışanlar, çalışanların çocukları, eşleri, aileleri ve yakınları olmak üzere yaklaşık 300 kişi katıldı. Festival havasında geçen etkinlikte, çocuklar için pamuk şeker ve kurabiye dağıtımı, yüz boyama aktivitesi ve sosis balon şovun yer aldığı eğlenceli bir alan oluşturuldu.

“Yarınların başarılarını temsil edecek köklü bir ormana dönüşecek”

CANiK Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Aral, “CANiK olarak kurulduğumuz günden bugüne ülkemize katma değer oluşturmayı sürdürürken, doğamızı ve doğal kaynaklarımızı korumak için de üzerimize düşen görevleri yerine getirme konusunda büyük bir hassasiyet gösteriyoruz. Geleceğimizin teminatı çocuklarımıza daha yeşil ve daha yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, CANiK’in genç nesilleri adına diktiğimiz fidanlar, tıpkı onlar gibi, yarınların köklü ormanına dönüşecek. Çocuklarımız geleceğe kök salarken, Samsun’daki ormanımız CANiK ailemizin başarılarının bir sembolü olarak yükselmeyi sürdürecek. Bu vesileyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyor, bütün evlatlarımız için barış ve mutluluk dolu bir gelecek diliyorum” dedi.

“Önceliklerimiz arasında daima geleceğin ve nesillerin korunması var”

CANiK Yönetim Kurulu Üyesi ve Kurumsal Sosyal Sorumluluk Komite Başkanı Didem Aral, “Bir taraftan üretirken diğer taraftan ekonomik hedeflerin ötesine geçerek toplumsal ve çevresel sorumluluklarımızın farkında olmak bizim için her zaman çok değerli. Önceliklerimiz arasında daima geleceğin ve nesillerin korunması var. Bu ancak bugün, gelecek için yapılanlarla mümkündür. CANiK olarak kurumsal sosyal sorumluluk komitemizin farklı alanlarda yürüttüğü sürdürülebilirlikle ilgili, dünyamıza ve gelecek nesillere katkı sağlayacak her projeyi önemsiyoruz, desteklemeye devam edeceğiz. CANiK ailesi olarak evlatlarımıza ve tüm dünyaya daha güzel bir gelecek bırakma hedefi ve sorumluluğuyla çalışmalara devam ediyoruz. 2023 yılı sonunda temellerini attığımız ve 2024 yılının ilk ayından itibaren büyük bir şevk ve heyecanla çalışmalarımıza başladığımız CANiK Kurumsal Sosyal Sorumluluk Komitesi olarak, BM Global Compact Sürdürülebilirlik Amaçları rehberliğinde çok değerli bir yola çıktık. Bu kapsamda da Samsun’da evlatlarımızla ilk CANiK Hatıra Ormanı’nı yeşertmek için bir araya geldik. Çocuklarımızla birlikte gelecek nesillerin, soluyacak temiz havaya ve keşfedecek güzel ormanlara sahip olmasını gönülden istiyoruz. Onlarla birlikte bir fark oluşturarak dünyayı ve yaşanabilirliğini koruma umuduyla yolumuza devam edeceğiz. Bu vesileyle, bu cennet vatanı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı bizlere ve biricik çocuklarımıza armağan eden Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kıymetli silah arkadaşları başta olmak üzere, Kurumsal Sosyal Sorumluluk Komitemize her zaman tam destek veren ve desteğini her zaman hissettiren Sayın Yönetim Kurulumuza ve Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Hayrullah Zafer Aral’a teşekkür ediyorum” diye konuştu.