Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Soylu: “Basında Sansüre, Sömürüye ve Baskıya Hayır”

Gündem Yayın: 24.07.2015 12:59
Yazar:
Soylu: “Basında Sansüre, Sömürüye ve Baskıya Hayır”

KESK Karabük Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Eğitim-Sen Karabük Şube Başkanı Cevat Soylu, 24 Temmuz Basından Sansürün kaldırılışının yıldönümünü ve Basın Bayramını kutladı.
Türkiye’de basın üzerindeki baskılara değinen Soylu “ Her yıl ülkemizde 24 Temmuz günü Basında Sansürün Kaldırılışı ve Basın Bayramı olarak kutlanmaktadır. Bu yıl da 107.’si kutlanacak olan bu günün içeriğine uygun olmadığı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Çünkü ülkemizde ne sansürün yokluğundan ne de basında bir bayram havasından söz edilebilir. Kağıt üzerinde yüzyılı aşan bir yasal düzenlemeye sahip olmamıza rağmen ülkemizde basında sansürün işleyişi çeşitli odaklarca ve çeşitli sebeplerle doğal hale getirilerek oto-sansür olarak kanıksanmıştır. Çünkü ülkemizde bazen kaba saba, bazen de inceltilmiş bir biçimde olsa da, zaman zaman azalıp zaman zaman çoğalsa da basında sansür, gelenekselleşmiş bir devlet politikası olarak hep uygulandı.
Uzun bir süredir Türkiye’deki her iktidar basını kendi tekeline alarak biçimlendirmektedir. Bunun sonucunda basın toplumsal ihtiyaçlar üzerinden değil iktidarın propaganda ihtiyacına göre şekil almaktadır. Bu uygulama ne yazık ki medyanın önemli bir bölümü için normal bir durum gibi algılanmakta, sonuçta da bu alanda ciddi bir deformasyon, bir çürüme gerçekleşmektedir. Sansürcüler, tam bir ikiyüzlülükle sansürün kaldırıldığı yalanını hep pompaladı. Sansürcü uygulamalar hem yasal zeminde hem de yasadışı olarak fiilen süregeldi.
AKP Hükümeti bütün alanları kendi çıkarları doğrultusunda dizayn ederken aynı zamanda insanların gözü ve kulağı olması gereken basın alanını da kontrolü altına almaya çalışmakta ve basını toplumu manipüle etme aracı olarak ustaca kullanmaktadır. AKP Hükümeti onüç yıllık iktidarı döneminde kontrol ettiği mali imkanları da kullanarak kendi basın tekellerini yaratmıştır. Hükümet basında sansür uygulamalarını alışkanlık haline getirmiş ve tüm hegemonyasına karşın basını özgürleştirdiği yalanını yineleyip durmuştur.
Sonuç olarak bir ülkede hala faili meçhul cinayetlere kurban giden gazeteciler bulunuyorsa; onlarca gazeteciye yaptıkları haber ve yazılarından dolayı davalar açılıyorsa ve onlarca gazeteci gazetecilik faaliyetlerinden ötürü cezaevinde bulunuyorsa burada sansürün kaldırılmış olduğundan ve basın özgürlüğünden söz edilemez. Evrensel gazetecilik ilkelerinin hiçe sayıldığı, yandaş gazeteciliğin hüküm sürdüğü bir ülkede bu görevde ilkeli duruş sergileyen bir avuç gazeteci de asılsız suçlamalarla ya hapse atılmakta ya da çeşitli baskılar uygulanarak görevlerini yapamaz duruma getirilmektedir.
Demokrasi ile sansür arasında doğrudan bir bağın bulunduğunu da belirtmek gerekir. Eğer demokrasi yoksa basın özgürlüğü de yoktur.
Biz KESK olarak özgür bir basının siyasal ve toplumsal hayattaki rolünün önemli olduğuna inanıyoruz. Baskılarla, cezalarla, hakimiyet politikalarıyla yürütülen güdümlü gazetecilik faaliyetleri toplumsal bilinci kirletir ve tek tipleştirir. Ülkenin sosyal, siyasal ve kültürel gelişimine katkı sunabilmesi için basının gerçek anlamda özgür ve tarafsız olması basın emekçilerinin ekonomik ve sosyal güvenceye kavuşturulmasını istiyoruz” dedi

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

TFFHGD, yabancı gözlemci ve yabancı VAR hakemine karşı!

Spor Yayın: 24.04.2024 13:11
TFFHGD, yabancı gözlemci ve yabancı VAR hakemine karşı!

Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği (TFFHGD), Süper Lig’de geçtiğimiz haftalarda uygulanmaya başlanan yabancı gözlemci ve yabancı VAR hakemi görevlendirmelerine karşı olduklarını açıkladı.

 

TFFHGD Genel Merkezi, yabancı gözlemci ve yabancı VAR hakemi atamalarına ilişkin bir açıklama yayımladı. Geçtiğimiz haftalarda Süper Lig’de uygulamaya konulan söz konusu atama işlemlerine karşı olunduğunun belirtildiği açıklamada, “Bir milleti, millet yapan temel değerlerin başında milli değerler gelmektedir. Vatan, bayrak, kültür, dil, marş, coğrafyamız, Türk insanımız vb. gibi unsurlar milli değerlerimizi oluşturmaktadır. Milli değerler, milleti ve toplumu bir arada tutan ve onları birlikte yaşatarak mutlu, huzurlu, barışçıl ve güven içinde yaşamasını sağlayan değerlerdir. Yüzlerce yılın birikimi olan bu değerlerin korunması toplumun korunması anlamında gelmektedir. Bir milleti var eden ve yüzlerce yıl yaşamasını sağlayacak olan birlikte yaşama kültürünün temel harcı ve bir arada tutmayı sağlayan değerleridir. Bu harcın sağlam ve ayrılmaz olması milli değerlerinin bir arada sahip çıkılmasına ihtiyaç duyar.

 

Bu bağlamda bizler Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği Genel Merkezi olarak Türk’ün gücünün her alanda ön plana çıktığı dünyada kendi değerlerimize sahip çıkılması gerektiğini vurgulamak istiyoruz ve liglerimizde uygulanmaya başlayan yabancı gözlemci, yabancı VAR hakemi uygulamasına karşı olduğumuzu belirtmek isteriz. Ülkemizde yönetim kademelerinde Türk insanına duyulan güvenin önemli olduğunu, bunun içinde federasyonumuz ve kurullarında da görev yapan yöneticilere belirtmek isteriz ki 85 milyonluk ülkemizde, en üst ligden en alt lige kadar tüm üyelerimize gereken değer verildiğinde bu görevleri en iyi şekilde yapacağına güvenimiz tamdır.

 

Genel Merkez seçimlerinden önce yaptığımız lansmanda vaat ettiğimiz tüm projelerimizi hayata geçirmek adına seçim sonuçlarının ilanından itibaren çalışmaya başladığımızı belirtmek isteriz. Bizi destekleyen desteklemeyen kim olursa olsun yöneticisi bulunduğumuz hakemlerimizin, gözlemcilerimizin ve mentörlerimizin hak ettiği en iyi yerlere gelmesi adına her alanda mücadele edeceğimizi, gerek devletin bütün kademeleriyle gerekse futbol federasyonu ve kurullarıyla temaslarda bulunacağımızı belirtmek isteriz” ifadelerine yer verildi.(İHA)