Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

SGK ‘dan kayıt dışı istihdam uyarısı

Gündem Yayın: 22.10.2019 12:21
Yazar:
SGK ‘dan kayıt dışı istihdam uyarısı

Karabük Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürü İsmail Yıldırım, “Kayıtlı İstihdam ülke olarak hepimizin sorumluluğundadır” dedi.

Çalışmaya başlayan herkesin kanunen mutlaka sosyal güvenlik sistemine dâhil olmak zorunda olduğunu ifade eden Yıldırım yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:

“Çalışanlar kanunen bu hakkın yerine getirilip getirilmediğini işverenden isteme hakkına ve yerine getirilmediği takdirde de yasal yollara başvurma hakkına sahiptir.

İşverenler açısından da; gerek kendisini gerek yanında çalıştırdığı kişileri sosyal güvenlik kurumuna bildirmek zorundadır.

Sosyal güvenlik, bireylerin tüm yaşamları boyunca karşılaşabilecekleri mesleki, fizyolojik ve sosyo-ekonomik risklere karşı güvence sağlayarak koruyan politika ve sistemler bütünüdür.

Devlet tarafından idare edilen sosyal güvenlik sistemi, vatandaşlara hayatları boyunca sağlık hizmeti vermeyi ve asgari bir gelir düzeyi sağlamayı ve kişilerin yaşlılık, hastalık, malullük, işsizlik, iş kazaları gibi çeşitli nedenlerle çalışamadıkları dönemlerde onları korumayı ve bu risklerden doğan zararları gidermeyi amaçlayan sistemdir.

Ülkemizde sosyal güvenlik, anayasal bir hak olarak Anayasa’nın 60’ıncı maddesinde yer alan “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmü ile güvence altına alınmıştır. Bu görev ve sorumluluk da Sosyal Güvenlik Kurumu üzerinden sağlanmaktadır.

Çalışanların sosyal güvenlik sistemine dahil olmaları hak ve aynı zamanda bir yükümlülüktür. Çalışmaya başlayan herkes kanunen mutlaka sosyal güvenlik sistemine dâhil olmak zorundadır. Çalışanlar kanunen bu hakkın yerine getirilip getirilmediğini işverenden isteme hakkına ve yerine getirilmediği takdirde de yasal yollara başvurma hakkına sahiptir. İşverenler açısından da; gerek kendisini gerek yanında çalıştırdığı kişileri sosyal güvenlik kurumuna bildirmek Kanuni zorunluluktur.

Sosyal güvenliğin bu derece önemli ve öncelikli olmasına rağmen, maalesef vatandaşlarımızın bir kısmının sosyal güvencesi bulunmamaktadır. Bazı vatandaşların bu şekilde sosyal güvenlik şemsiyesi koruması dışında olmalarının nedeni ise “kayıt dışı istihdam” olgusudur.

İşveren açısından haksız rekabet, çalışanlar açısından hakkının gasp edilmesine neden olan Kayıt dışılık, sürdürülebilir ekonomiyi ve sosyal güvenliği de sekteye uğratmaktadır.

Çalışan kişilerin çalışma günlerinin ve kazançlarının Sosyal Güvenlik Kurumuna hiç bildirilmemesi veya eksik bildirilmesi kayıt dışı istihdam olarak adlandırılabilir.Yani sigortasız işçi çalıştırma durumunda olduğu gibi, çalışma sürelerinin veya ödenen ücretlerin eksik bildirilmesi de kayıt dışı istihdam olarak değerlendirilmektedir.

Kayıt dışı istihdamın toplumun sosyal ve ekonomik değerleri üzerinde birçok olumsuz etkisi bulunmakta, hem çalışanlar, hem işverenler, hem de devlet açısından istenmeyen sonuçlara yol açmaktadır.

-Sigortasız çalışan kişiler açısından, iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortası kapsamında sağlanan birçok yardımdan yararlanamamakta; emeklilik, malullük aylığı, iş göremezlik ödenek ve gelirleri, işsizlik ödeneği, kıdem ve ihbar tazminatları gibi çalışanlara sağlanan birçok yasal haktan mahrum kalmaktadırlar. Ayrıca bu şekilde çalışanların sadece kendileri değil, aile bireyleri de ölüm aylığı, iş göremezlik geliri gibi haklardan yararlanamayarak mağdur olmaktadırlar.

-İşverenler açısından baktığımızda ise kayıt dışı istihdam; büyük ölçüde haksız rekabete neden olmakta ve ekonomik işleyişi olumsuz etkilemektedir. Ayrıca kayıt dışı istihdama başvuran işletmelerin yapılan denetimler ve tespitler sonucu yüksek tutarlarda idari para cezasıyla karşılaşma veya işyerlerinin kapanması riski mevcuttur.

-Kayıt dışı istihdamın kamu yönetimi yani devlet açısından da oldukça olumsuz etkileri söz konusudur. Önemli ölçüde prim ve vergi kaybına neden olmakta, çalışan-emekli dengesini bozarak Aktüeryal dengeyi bozmakta, sosyal güvenliğin sürdürülebilirliğini tehdit etmekte, gelir dağılımı ve kaynak dağılımında etkinliğin bozulmasına neden olmaktadır.

Kayıt dışı istihdamın yarattığı olumsuz sonuçları ülke olarak hepimizin sorunudur ve bu sorun sosyal güvenliğin sürdürülebilirliğini olumsuz etkilemekte, gelecek kuşakları da tehlikeye sokmaktadır. Kayıtlı çalışan sayısının artırılması sosyal güvenliğin sürdürülebilirliğine katkıda bulunacak, aynı zamanda sosyal güvencesiz yaşayan birçok insanın geleceğe güvenle bakmasını sağlayacaktır. Bu sorunla tek başına Sosyal Güvenlik Kurumunun mücadelesi yeterli olmayıp, diğer kurumların, sivil toplum örgütleri başta olmak üzere ilgili tüm kesimlerin desteği büyük önem arz etmektedir ve sizlerden de desteklerinizi bir vatandaşlık görevi olarak beklemekteyiz.

Sonuç olarak Sigortalı ve İşverenlerimize söylenecek sözümüz;

Sigortalılarımız için; “Sosyal Yardım Bugünü, Sigortalı Çalışmak Bugünü ve Geleceği Korur!..”

İşverenlerimiz için; “Sigortalı çalıştıran İşveren; Hem kendi kazanır, hem de ülkesine kazandırır.”

 

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Merkez Bankası faiz kararını açıkladı!

Manşet Yayın: 25.04.2024 14:31
İhlas Haber Ajansı
Merkez Bankası faiz kararını açıkladı!

Para Politikası Kurulu, politika faizinin yüzde 50 seviyesinde sabit tutulmasına karar verdi.

Karar metninde Mart ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin, devam eden zayıflamaya rağmen öngörülenden yüksek gerçekleştiği ifade edilerek, “Tüketim malı ve altın ithalatındaki seyir cari dengedeki iyileşmeye katkı verirken, yakın döneme ilişkin diğer göstergeler yurt içi talepte direncin sürdüğüne işaret etmektedir. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip etti.

Mart ayında atılan adımların etkisiyle finansal koşullar önemli ölçüde sıkılaşmıştır. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.

Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon 2024 yılının ikinci yarısında tesis edilecektir” denildi.
Metinde Kurul’un; makroihtiyati politikaları, piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürdüğü işaret edilirken, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması desteklenmeye devam edileceği ifade edildi. Metinde likidite gelişmelerinin yakından takip edilerek, gerektiğinde sterilizasyon araçlarının etkin şekilde kullanılmaya devam edileceği vurgulandı.

Metinde şu ifadeler yer aldı:

“Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir.

Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır.

Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.”