Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Ramazan Ayında Beslenme

Gündem Yayın: 04.07.2014 15:07
Yazar:
Ramazan Ayında Beslenme

Uzmanlar; bu yıl Ramazan ayının uzun yaz dönemine denk geldiğine dikkati çekerek, “Havalar sıcak, günler uzun. Oruç tutanlar yeterli ve dengeli beslenmeli, dikkatli olmalı” dediler. 

Yapılan açıklamada; “Ramazan ayının bu yıl sıcak yaz günlerinde yaşanacak olması nedeniyle kişilerin sağlıklarına ve beslenmelerine daha fazla dikkat etmeleri gerekmektedir.

Ramazan ayı süresince kilo almamak, sağlığı korumak için yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir. Normalde günde 3 ana öğün olan beslenme düzeni, ramazanda günde 2 öğüne düşüyor. Bunun yanı sıra gün içinde uzun bir açlık süresi olduğundan besin tercihleri değişiyor. Daha kalorili, şerbetli tatlıların, hamur işlerinin yoğun olduğu yemekler sıklıkla tercih ediliyor. Ancak ramazan ayında, bireylerin vücut gereksinmelerinin değişmediği, sağlığın korunması için dengeli beslenmenin son derece önemli olduğu unutulmamalıdır.

Ramazanda iftar sofralarındaki yemeklerin çok çeşitli ve bol miktarda bulunması, açlığın neden olduğu kan şekeri düşüklüğünden dolayı bireyleri kısa sürede fazla besin tüketmeye teşvik ediyor. Ancak beyin doyma sinyalini yemekten 15-20 dakika sonra verdiği için çok hızlı yemek yenirse bu dönemde aşırı kilo alımı olur. Mideyi çok hızlı doldurmamak, yemekleri yavaş ve iyi çiğneyerek tüketmek gerekiyor.

İftar yemeğine önce su, iftariyelikler, çorba, salata ile başlanıp, 15 -20 dakika ara verdikten sonra ana yemeğe geçilmelidir. Ramazanda meyve tüketimi göz ardı edildiğinden hem yemek sırasında hem de yemekten 1-2 saat sonra meyve tüketmeye dikkat edilmelidir.

İftardan 1-2 saat sonra yapılacak hafif tempolu bir yürüyüş, besinlerin sindirimine yardımcı olacaktır.

Ramazanda şerbetli tatlılar yerine daha hafif, kalorisi daha az olan sütlü tatlılar ya da meyveli tatlılar tercih edilmelidir.

Oruç tutanların sahur yapmaları sağlık açısından çok önemlidir. Sahur öğününü atlamak hem metabolizmayı yavaşlatır hem de açlık süresini uzatır. Baş ağrısı ve kan şekeri düşüklüğüne neden olur. Bu yüzden  sahur kesinlikle atlanmaması gereken bir öğündür!…  Sahurda süt, yoğurt, yumurta gibi tok tutan besinler yenilmelidir. Kuru meyve tüketmeye, bol sıvı almaya, sebze tüketmeye dikkat edilmelidir. Sahurda ağır yemekler değil kahvaltılıklar olmalıdır.

Gün içinde sıvı kaybı fazla olduğu için, özellikle ramazan ayının yaz mevsiminde olması bu kaybı daha da artırdığından bol sıvı alınmalı, oruç tutulmayan saatlerde  2-2,5 litre su içilmelidir. Suyun yanı sıra taze sıkılmış meyve suları, az şekerli meyve kompostoları, maden suyu, kavun-karpuz gibi sulu meyvelerle de sıvı ihtiyacı karşılanmalıdır.

Ramazanda uzun süre açlık ve beslenme düzeninde değişiklik kabızlık sorununa neden olabilmektedir. Bu nedenle ramazan ayında bol lifli ve posalı yiyeceklerin daha ağırlıklı tercih edilmesi gerekir. Ekmeklerin kepekli ya da tam tahıllı olmasına, kurubaklagil yemeklerinin öğünde olmasına, sebze-meyve tüketiminin ihmal edilmemesine dikkat edilerek kabızlık sorunu ortadan kalkmış olur” denildi.

 

 

 

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

BİNDİK BİR ALAMETE GİDEYOZ KIYAMETE AMANİEYYNN!

Manşet Yayın: 23.04.2024 13:33
BİNDİK BİR ALAMETE GİDEYOZ KIYAMETE AMANİEYYNN!

Yol dediğin yol gibi

Ulaşmalı bir yere

Biz dön baba dönelim

Geliyoz aynı yere

Bu döngü kısır döngü

Başı varda sonu yok

Dönüyom dönemiyom

Sonunda bir çıkış yok

Amanieyynn….

Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete…

 

Ne güzel söylemiş Cem Karaca

“Dön baba dönelim geliyoz aynı yere”

Bu kafa ile bu kadar!

 

Bu gün 23 Nisan.

Bu güzel ülkenin pırıl pırıl çocukları artık et yiyemiyor. Yeterli beslenemiyor. Geleceğe umutla bakamıyor…

 

Milyonlarca eve artık et girmiyor. Yazık bu ülkenin çocuklarına.Yetersiz beslenmenin acı sonuçları ile karşı karşıya  kalacaklar.

Yeteri kadar gelişemeyen beyin ve vücut yapıları, zekâ geriliği gibi…

 

Geçen yıl Ocak ayında 1 kg kıyma 195 lira idi. Bugün 3 katını geçti.  O günden bugüne et yüzde 300 zamlanmış. Enflasyon ne kadardı?!

 

Et, insan hayatı için önemli bir besin, içeriğinde bulunan proteinler, vitaminler, mineraller söz konusu olduğunda bebeklerin gelişimi için de oldukça önemli olduğu söylenebilir. Özellikle etin içeriğindeki B6, B12 vitaminleri, demir ve çinkonun bebeklerin zihinsel ve bedensel gelişimine etkisi çok büyük.

 

Et; yüksek biyolojik değeri, doyuruculuğu ve içerdiği proteinler açısından insan beslenmesinde ön sırada yer alan bir besin maddesi.

Et kan yapar ve kansızlığı önler. Bedeni canlı ve güçlü kılar. Zihinsel gelişmeyi sağlar. Şişmanlığı önler.

Kırmızı etin büyümede önemli etkisi var.

Ayrıca, kırmızı et, önemli bir vitamin ve mineral kaynağıdır1.

 

Sağlıklı bir insanın haftada 3/4 kez et yemesi gerekiyor. Günlük 100/150 gramı aşmamak kaydıyla. Al bakalım alabilirsen!

 

Son 4 ayda et ithalatına 1 milyar dolar ödemişiz. Az sayıdaki yerli üretici yüksek yem fiyatları nedeniyle zor durumda. Hükumet ithalatla piyasaları kontrol etmeye çalışıyor. Oysaki ithalata verilen paralar yerli üretimi desteklemek için verilse,  paramız içeride kalır çari açığımız azalan ithalat nedeniyle düşer. Eti de çok daha ucuza yeriz.

 

Bir ithalat hevesidir gidiyor. Ota, b.ka, çöpe bile milyarlarca dolar verip ithal ediyoruz. Yakın zamana kadar Ülkede kolaylıkla ürettiğimiz tarım ürünlerini artık dışarıdan alıyoruz. Buna et de dahil.

 

Dünyanın en az et tüketen ülkeleri arasındayız. Fakat en çok et ithal eden iki ülkeden biriyiz.

Geçen yıl kıyma 195 ₺ olduğunda büyük şaşkınlıkla buna benzer bir yazı yazmıştım.

Bugün 3 katı oldu. Bakalım önümüzdeki yıl 1 kg kıymayı 2 bin ₺ ye alabilecek miyiz.?