Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Öğrenme Güçlüğü Olan DİSLEKSİ Nedir?

Köşe Yazıları Yayın: 23.01.2023 15:34
Öğrenme Güçlüğü Olan DİSLEKSİ Nedir?

Merhaba sevgili okurlarım. Güzel bir haftadan selamlarım sizleri. Bu hafta sizlere öğrenme güçlüğü olan Disleksiden bahsedeceğim.

Okuma insan ırkına has ve günümüz dünyasında yaşamı idame ettirmek için önemli bir yetenektir. Bu nedenle ilköğretimin temeli okuma öğretimi ile başlar.

1890’lı yıllarda keşfedilenDisleksi tespit edildiği kişiler üzerinde yapılan incelemelerde konuşma farklılıkları ve hafıza zayıflığı olarak öne çıkmıştır. Disleksi  toplumlarda görülme sıklığı farklılık gösterse de, yakın zamanda Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir araştırmada, ABD toplumunun %5 ila %15’i arasında var olduğu tespit edilmiştir.

Günümüzde birçok kişide disleksi bulunmasına rağmen, kendisinde bu rahatsızlığın bulunduğunu bilmeden, disleksi nedir diye sormadan yaşamını sürdürür. Toplum tarafından disleksili bireylerin tespit edilmesi güçtür. Bu nedenle ilkokul çağlarında teşhis konulmadığı zaman bir daha disleksi teşhisinin konulması çoğu zaman mümkün değildir.Tüm bunlara karşın geçmişe bakıldığı zaman, tarihe adını yazdırmış birçok dahinindisleksiliolduğu görülmektedir. Örneğin Albert Einstein, Walt Disney, Leonardo Da Vinci, günümüz dünyasının en zengin ve en zeki insanlarından birisi olan Bill Gates.

Disleksi nedir?

Disleksi nörolojik bir hadise olup, kişinin okuma ve yazma ile ilgili fonksiyonlarının olumsuz yönde etkilendiği bir rahatsızlıktır. Beynin kelimeleri oluşturan sembollerin ve kelimelerin hangi seslerden meydana geldiğini algılaması ile ilgili bir problem olarak ifade edilebilir.Disleksili bireyler genelde zeki ve çalışkan olmalarıyla ön plana çıkar. Ancak disleksi problemi olan hastaların beyni kelimeleri farklı işlediği için, bu durum kelimelerin çözümlenmesini, hecelenmesini ve tanınmasını güçleştirir.

Disleksi belirtileri nelerdir?

Disleksi çocuklarda olduğu kadar yetişkinleri de etkileyebilen bir problemdir. Bahsedilen belirtiler yaşa ve bu problemin derecesine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Genel olarak kelimenin kökeni olan harfler ve kelimenin konuşmaya aktarılması ile ilgili belirtiler ortak kabul edilir. Disleksinin bir okuma problemi olarak atfedilmesi genel olarak farkedilmesinin ilköğretimde okuma yazma eğitimi sırasında gerçekleşmesinden kaynaklanır.İlköğretim öncesi dönemde henüz çocuk 1-2 yaşlarındayken disleksi varlığına işaret eden belirtiler mevcut olabileceği için dikkatli olunmalıdır. Özellikle 15 ayını doldurmuş ancak henüz ilk kelimesini söyleyememiş çocuklarda ve 2 yaşına kadar ilk cümlesini kuramamış çocuklarda ilerleyen dönemlerde disleksi tespit edilme riski yüksek olarak kabul edilir. Ancak bu durumun toplumun tüm bireyleri için geçerli olmadığını unutmamak gerekir.5 yaşından küçük çocuklarda disleksi varlığına işaret edebilecek birtakım belirti ve bulgular mevcuttur:

Alfabedeki harfler ile ilgili öğrenme ve hatırlama sorunu yaşama

Kendi bakımı ile ilgili kelimeleri öğrenmede güçlük yaşama

Kendi ismini oluşturan harfleri tanıma problemi yaşama

Daha küçük yaş grubundaki bireyler gibi konuşma ya da benzer kelimeleri telaffuz ederken zorlanma

Ninni ve diğer folklorik metinlerdeki kafiyeli paterni algılayamama

 

Disleksi doğumsal olarak ortaya çıkabileceği gibi, doğum sonrasında travmatik olarak da ortaya çıkabilir. Doğuştan görülen disleksi, doğum öncesinde veya doğum anında oluşabilecek komplikasyonlardan kaynaklanabilir. Ancak, belirtilerinin anlaşılması ilkokul dönemlerine denk gelir. Çünkü ilkokul çağında okuma yazmayı öğrenmeye başlayan çocuk akranlarına göre daha yavaş okur, yazar ve okumalarında hece atlamaları görülür.

Bu çocuklar birbirine benzeyen harflerin yazımında güçlük çeker ve çoğunlukla bunları karıştırırlar. Aynı zamanda okurken “d” harfini “b” harfi ile, “p” harfini “g” harfi ile karıştırması olasıdır. Hafızasının akranlarına göre daha zayıf olması nedeniyle, önceki derslerde işlenen konuları daha az hatırlar veya hatırlamakta güçlük çekerler.

Genel olarak ilköğretim çağındaki çocuklarda disleksi nedeniyle oluşan belirtiler şu şekildedir:

Okuma ve yazmada akıcılık sorununun ortaya çıkması,

Kelimelerin hecelenmesi ve çözümlenmesi aşamasında problemlerin yaşanması,

İlkokul çağındaki çocuğun okuduğunu anlayamaması veya okuma sırasında dikkatinin dağılması,

Okuma ve yazma sıkıntısı yaşamayan çocuklarda, ileri düzey dil bilgisi becerilerinin anlaşılamaması,

İnce kas becerilerinde koordinasyon zayıflığı nedeniyle akranlarına göre fiziksel aktivitelerinin daha zayıf olması,

Akranlarına göre konsantrasyon eksikliği ve buna bağlı olarak bir eylemi gerçekleştirirken zorlanma,

Bireyin kendini ifade ederken kurduğu cümleler arasında bağlantı bozuklukları ve mantık hatalarının olması,

Okuma esnasında çekingen davranma ve düşük sesle okuma disleksinin bu yaş grubundaki çocuklarda oluşturduğu en belirgin belirtileri arasında yer alır.

 

Yetişkin disleksili birey okudukları ya da duydukları bilgileri bir araya getirme ya da ana fikrini ortaya çıkarmada sorun yaşayabilirler. Deyimler ve şakaların anlaşılması ile ilgili problemler yetişkin disleksili bireylerde karşılaşılabilecek bir diğer problemdir.

Bu belirtiler dışında disleksiye sahip yetişkin bireylerde oluşan çeşitli bulgular ortaya çıkabilir:

Bir göreve odaklanmada zorluk çekme

Planlama ile ilgili toplantı ve fikir alışverişlerine katılmaktan kaçınma

Ayrıntılı işlerde baskı ve tükenmişlik hissetme

Hatalara karşı abartılı tepkiler verme

Kişisel katı sınırlara sahip olma

Yaparak ya da görsel olarak okumaya göre daha etkili öğrenme

Stresten kolayca etkilenme

Özgüven eksikliği yaşama

 

Yetişkin disleksili bireylerin tedavi planlamasının temelinde okuma yeteneğinin geliştirilmesi yer alır. Mesleki konularda terapi alarak iş hayatının kolaylaştırılması desteklenebilir. Bu bireyler aynı zamanda teknolojik imkanlardan faydalanarak da yaşamlarını kolaylaştırabilirler. Özellikle önemli toplantı ve konuşmaları kayıt ederek tekrar dinleme, konuşmayı yazıya dönüştüren uygulamalardan faydalanma ve planlama ile ilgili yazılımlara başvurma yetişkin disleksili bireylerin  başvurabileceği çeşitli yöntemler arasında yer alır.

Disleksinintedavi yöntemleri nelerdir?

Disleksili bireyin ömrü boyunca sürecek bir durum olduğu için tedaviden ziyade  yol açtığı sorunlara ilişkin alınabilecek önlemler ile tedavi planlanır.  Disleksi tedavisi herhangi bir ilaç veya cerrahi işlem ile mümkün değildir.

Bunun yanında zaman zaman disleksili çocuğun terapiste de ihtiyacı olacaktır. Çünkü akranlarına göre farklı bir kişiliğe sahip olduğundan, akranlarına uyum sağlamada güçlük çeker. Aynı zamanda terapist ile okuldaki eğitimcinin de uyum içinde çalışması gerekir. Bu bireyler için öğretim ortamı birden çok duyuya hitap edecek şekilde düzenlenmelidir. Bu sayede birey zayıf olan duyusunun eksiğini, kuvvetli olan diğer bir başka duyusuyla tamamlayacaktır.

Disleksiliöğrencinin, diğer öğrencilere göre eğitimde daha yavaş ilerlemesi kaçınılmaz bir durumdur. Bu durumu ortadan kaldırmak için  çocuğa ödevlerinde ve araştırmalarında daha fazla süre ve imkan tanınması gerekir. Disleksili bireyin not almasının ve okumasının da yavaş olması normaldir. Bu durum gözetilerek öğrencinin evde de öğrenmeye devam edebilmesi açısından, ders kayıtlarının temin edilmesi sağlanabilir. Yine bu kayıtlar bilgisayar programlarıyla da desteklenerek daha kalıcı ve hızlı bir öğrenme sağlanabilir.Öğretilerin değerlendirilmesi aşamasında ise yine birkaç duyuya hitap eden testlerin uygulanması, disleksili bireyin daha doğru değerlendirilmesini sağlar. Tüm bu eğitim durumları öğrencinin öğrenme güdüsünü ve hazırbulunuşluğunu arttıracaktır. Ancak yaşları itibariyle daha zayıf bir psikolojiye sahip olduklarından, zaman zaman akranları ile sorun yaşayabilirler. Bu gibi durumların önüne geçilebilmesi için ebeveynler, öğretmenler, psikolog ve pedagogla işbirliği içerisinde çalışması gerekir.  En etkili tedavi yöntemi, disleksili bir bireyin topluma uygun eğitimle kazandırılmasıdır.Bu probleme sahip çocuklar ne kadar erken teşhis edilirse o kadar ilerleme kaydedilmesi mümkündür. Yapılacak uygulamalarda çocuğun eğitmenleri, pedagogu, psikoloğu ve doktoru ile koordine şekilde hareket edilmelidir.

Eğer siz de etrafınızda veya ailenizde okuma zorluğu çeken, konuşurken kelimeleri karıştıran, sosyal çevresine uyum sorunu yaşayan bir birey tanıyorsanız, yukarıda verilen bilgileri dikkate alarak bir uzmana başvurunuz. Yaşı ilerlemiş bir bireyin eğitimi için yapılacak pek fazla bir şey kalmadıysa bile, henüz ilkokul çağındaki bir disleksili bireyin eğitime destek olabilirsiniz.

UNUTMAYIN DİSLEKSİ BİR HASTALIK DEĞİLDİR.

Sevgiyle kalın .

İletişim için

[email protected]

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kazada yaralanan yayaya ilk müdahaleyi itfaiyeciler yaptı

Gündem Yayın: 20.04.2024 00:48
İhlas Haber Ajansı

Düzce’de itfaiye binası önünden yolun karşısına geçmeye çalışırken otomobilin çarptığı şahsa ilk müdahaleyi itfaiye erleri yaptı.

Kaza, Atatürk Bulvarı üzerinde meydana geldi. Alınan bilgilere göre, Düzce İtfaiyesi önünden karşıya geçmeye çalışan Batuhan E.’ye Çoban Kavşağı’ndan Cedidiye istikametine seyir halinde olan Oğuzhan E. idaresindeki 34 ZU 4508 plakalı Volkswagen marka otomobil çarptı. Çarpmanın etkisiyle savrulan Batuhan E. yaralanırken, ilk müdahaleyi bölgede bulunan itfaiye erleri yaptı. İhbar üzerine bölgeye çağırılan ambulansla yaralı hastaneye kaldırıldı. Kaza sebebiyle tek şeritten verilen trafik, aracın kaldırılmasının ardından normal seyrine döndü.

Kaza ile ilgili inceleme başlatıldı.

Paylaş: