Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Kastamonu’da 2016 yılında 5 bin 477 konut satıldı

Kastamonu Yayın: 25.01.2017 07:59
Yazar:
Kastamonu’da 2016 yılında 5 bin 477 konut satıldı

KASTAMONU Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kastamonu Bölge Müdürlüğü verilerine göre, Kastamonu’da 2016 yılında 5 bin 477 konut satıldı.
TÜİK Kastamonu Bölge Müdürü Sevgi Altınbaş, TÜİK Başkanlığının “Konut Satış İstatistikleri, Aralık 2016” verilerini açıkladığını belirterek, buna göre Kastamonu’da Aralık ayında 626 konut, 2016 yılında da toplam 5 bin 477 konut satıldığını söyledi.
Kastamonu’da konut satışlarının 2016 Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde -1,6 azalarak 626 olduğunu ifade eden Altınbaş, “2016 yılında toplam konut satışları 2015 yılına göre yüzde -1,4 azalarak 5 bin 477 oldu. 2016 yılında Kastamonu’da en fazla konut satışı 692 adet ile Eylül ayında gerçekleşirken, en az konut satışı ise 293 adet ile Ocak ayı oldu.
İpotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüze 33,6 oranında artarak 203 oldu. 2016 yılında ipotekli konut satışları 2015 yılına göre yüzde 0,7 artarak bin 780 oldu.
Diğer konut satışları Kastamonu’da bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde -12,6 oranında azalarak 423 oldu. 2016 yılında diğer konut satışları 2015 yılına göre yüzde -2,3 azalarak 3 bin 785 oldu. 2016 yılında İlk defa satılan konut sayısı 2015 yılına göre yüzde -4,7 azalarak 3 bin 109 oldu. 2015 yılında toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 56,8 oldu. İkinci el konut satışları 2015 yılına göre yüzde 3,5 artarak 2 bin 368 oldu.
2016 yılında Kastamonu’da kadınlar bin 590, erkekler 3 bin 625 konut sahibi oldu.
126 konut kadınlar ve erkekler tarafından ortaklaşa alındı. Kastamonu, yüzde 29’luk pay ile kadınlar tarafından en fazla konut satın alınan 31. il oldu” dedi.
TÜİK Bölge Müdürü Altınbaş, Türkiye genelinde ise 2016 yılında 1 milyon 341 bin 453 konutun satıştan ötürü el değiştirdiğini açıkladı.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Tarım ilaçsız çekirdeksiz üzümler geliyor

Ekonomi Yayın: 20.04.2024 12:24
İhlas Haber Ajansı
Tarım ilaçsız çekirdeksiz üzümler geliyor

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Bülent Köse tarafından yürütülen proje ile hastalıklara dayanıklı, üzerinde tarım ilacı kalıntısı olmayan, çekirdeksiz üzümler geliştirilecek. Karadeniz’e özgü ‘kokulu üzüm’ de çekirdeksiz üzüm haline getirilerek ticarileştirilecek.

OMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Bağ Yetiştiriciliği ve Islahı Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Bülent Köse’den alınan bilgilere göre; ’mildiyö’ ve ’külleme’ bağcılıkta ekonomik kayıplara yol açan en önemli iki hastalık olarak ön plana çıkıyor. Bu hastalıklar Türkiye’nin hemen her bağ bölgesinde sıklıkla görülüyor. Bu hastalıklarla mücadelede en yaygın yöntem ilaçlama olarak gösteriliyor. İlaçlama sıklığının artması beraberinde kalıntı problemlerini ve ilerleyen dönemlerde kanser vakalarında artışı getiriyor. Tarım ilaçlarının kullanımı insan ve çevre sağlığını tehdit ediyor. İlaç masraflarının yüksek olması, üreticinin maliyet yükünü artıyor. Zaman zaman yurtdışına ihraç edilen tarım ürünlerinde kabul edilebilir seviyenin üzerinde tarımsal ilaç kalıntısı çıkması durumunda Türkiye’nin imajı kötü etkilendiği gibi, o ülke pazarına uzun süre ürün gönderilememe tehlikesi yaşanıyor. Bu tip sorunların yaşanmaması için proje yürüten Doç. Dr. Bülent Köse, TÜBİTAK destekli projesinde hem ilaç kalıntıları olmayan hem de hastalığa dayanıklı çekirdeksiz üzümler geliştirecek.

“Çocuklarımızın severek tükettiği bu ürünlerde zirai ilaç kalıntısı olmasını istemiyoruz”

“Külleme ve Mildiyö Hastalıklarına Dayanıklı, Çekirdeksiz Üzüm Geliştirme Projesi” hakkında bilgi veren Doç. Dr. Bülent Köse, “Projemizin asıl amacı özellikle külleme, mildiyö hastalıklarına dayanıklı ve çekirdeksiz özellikli üzüm çeşitlerinin geliştirme projesidir. Bu bağlamda biz Karadeniz Bölgesinde yetişen ve yöre halkınca sevilen, kokulu üzümlerden daha önceden tescil ettirdiğimiz 2 çeşidi ana ebeveyn olarak kullanıyoruz. Kokulu üzümler yapısı gereği mantari hastalıklara son derece dayanıklı. Bu yüzden Karadeniz Bölgesi sahil kuşağında ilaçlamaya gerek kalmadan rahatça yetişiyor. Ancak sofralık üzümlere göre yeme kalitesi oldukça düşük. Biz bu kokulu üzümleri ülkemizin milli çekirdeksiz çeşidi olan ‘sultani çekirdeksiz’, Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilmiş olan ‘Tekirdağ çekirdeksizi’ ve uluslararası kaliteli bir çeşit olan ‘crimson seedless’ çeşitleri ile melezliyoruz. Melezleme ile elde edilen üzüm çekirdekleri çimlendiriliyor. Elde edilen melez bitkilerde daha sonra mantari hastalık gelişimini kontrol ediyoruz. Bitkilere külleme ve mildiyö etmenlerini bulaştırıyoruz. Hastalık gelişmeyen ya da zayıf gelişenleri biz dayanıklı ya da tolerant olarak kabul ediyoruz. Hassas olanları elemine ediyoruz. Hastalıklara dayanıklı olarak tespit edilen genotiplerde DNA izolasyonu yapılarak, biyoteknolojik yöntemlerle markörle tarayarak henüz daha meyvelerini görmeden yaprağından bunların çekirdekli ya da çekirdeksiz olma durumuna belirleyebiliyoruz. Sonraki aşamada da bunların meyve özellikleri incelenecek ve ticari değer taşıyan adaylarda tescil çalışması başlatılacak. Hepimiz malumu üzerine tarım sektöründe tarım ilacı kullanımı çok yaygındır. Kullanmadığımız takdirde ürün alma şansı oldukça zordur. Külleme ve mildiyö hastalığı, bağcılıkta 2 önemli hastalık söz konusudur. Bu hastalıklara karşı biz ilaçlama yapmadığımız takdirde ürün almamız çok zordur. Özellikle gelişim yaşındaki çocuklar ve insan sağlığı yönünden daha az riskli olan ve sağlıklı üzümler elde edebilmek için bu projeyi önerdik” dedi.

‘Kokulu üzüm’ çekirdeksiz olacak

Proje kapsamında kokulu üzümleri çekirdeksiz üzüm haline getireceklerini belirten Doç. Dr. Bülent Köse, “Projenin ana ürünü olan ‘kokulu üzüm’ Karadeniz Bölgesi sahil kesiminde yaygın olarak yetişmektedir. Nemli ve yüksek iklim şartlarına bağlı olmasına rağmen bu bölge mantar hastalıklarına karşı oldukça dayanıklıdır. Bu sebeple biz kokulu üzümleri çekirdeksiz üzüm çeşitleriyle melezleyerek daha iyi tüketilebilir, ticari değeri yüksek çeşit elde etmek istiyoruz. Çocuklar çekirdeksiz çeşitleri çok seviyor. Onların severek tükettiği bu ürünlerde biz zirai ilaç kalıntısı olmasını istemiyoruz” diye konuştu.