Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Karabük Tabiat Turizm Çalıştayı Yapıldı

Gündem Yayın: 23.12.2016 14:05
Yazar:
Karabük Tabiat Turizm Çalıştayı Yapıldı

Karabük Valiliği ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün desteği ile “Karabük Tabiat Turizm Çalıştayı” düzenlendi.
Karabük Öğretmenevi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen çalıştaya; Vali Mehmet Aktaş, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Fahrettin Ulu, Safranbolu Kaymakamı Murat Bulacak, Yenice Kaymakamı Oğuz Cem Murat, Eflani Belediye Başkanı İbrahim Ertuğrul, Yenice Belediye Başkanı Zeki Çaylı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı 10. Bölge Müdürü Hasan Başyiğit, Zonguldak Orman Bölge Müdürü Ahmet Sırrı Beşel, kurum müdürleri ve davetliler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından kürsüye gelen Vali Mehmet Aktaş, çalıştayın hayırlı ve verimli olması dileklerinde bulunarak “Karabük ilimiz, merkezi itibariyle aslında bir sanayi şehridir, sanayi ile var olmuş bir şehirdir. Ama bunun yanında çok ciddi anlamda tabiat varlıklarına, tabiat güzelliklerine, doğa güzelliklerine sahip bir ilimizdir. Ayrıca Safranbolu gibi dünyada eşi az bulunur, belki de hiç olmaya muhteşem bir açık hava müzesine, tarihi bir mekana sahip. Coğrafi konumu itibariyle de büyük yerleşim yerleri olan Ankara ve İstanbul başta olmak üzere çok merkezi bir konumdadır. Ulaşılması çok rahat ve kolay olan bir coğrafi konuma sahiptir. Günümüz dünyasında turizmde doğaya, tabiata yönelen ciddi bir mantık, felsefe değişikliği söz konusu. İlimizdeki mevcut çok özel kanyonlar,yaylalar, mağaralar, tabiat ve kültür parkları belli oranda turizme sunulmuş. Bana göre en önemlilerinden biri olan ve en öne çıkanı cam teras. Türkiye’de belki de il örnektir. Yılda yaklaşık 400-500 bin ziyaretçisi olan bir mekandır. Yine Yenice ormanlarımız dünyanın yüz sıcak noktasında biri olarak tescil edilmiştir. Bulak mağarası, Eskipazar ilçemizdeki Hadrianapolis antik kent gerçekten belli oranda bilinen, ilgi duyulan yerler. Şüphesiz bunlar yeterli değil. Bize düşen bundan sonrası için doğal güzelliklerimizi, orijinalliklerini kaybetmeden koruyabilmek, orijinalliğini bozmadan tesisleşebilmek ve bunları tanıtabilmek. Bu çalıştayın da en önemli amacı bence bu olması lazım. Bu konsept içersinde potansiyellerimizi, varlıklarımızı daha fazla ön plana çıkartabilmek ve daha fazla turist çekebilmek için el birliği ile bütün kurumlarımızın işbirliğinde hareket etmeliyiz. Çalıştayın hayırlı, uğurlu ve verimli olmasını temenni ediyorum. Çalıştaya katkı ve emek verecek arkadaşlarımıza şimdiden teşekkür ediyorum.”diye konuştu.
Konuşmaların ardından eko turizm faaliyetlerinin sosyokültürel boyutları, eko turizm planlamasında izlenecek yöntemler ve köprülü kanyon milli parkı örneği, ilimizin eko turizm potansiyeli, Safranbolu turizm çalışmaları, Eskipazar eko turizm çalışmaları, tabiat turizmi master planları süreci ve korunan alanlarda planlanan eko turizm faaliyetleri hakkında katılımcılara sunumlar eşliğinde bilgiler verildi.
Çalıştay, karşılıklı fikir alışverişinde bulunulmasının ardından sonuç raporunun oluşturulmasıyla sona erdi.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İSG uzmanı uyardı: “Baza ve koltuk altlarını doldurun”

Dünya Yayın: 24.04.2024 20:24
İhlas Haber Ajansı

İş Güvenliği Uzmanı Halim Oktay Osmanoğlu; deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacaklarla ilgili açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu, “Baza altlarını dolduralım, toz solumamaya dikkat edelim, gaz patlaması ihtimaline karşı aydınlatma için çakmak kullanmayalım” dedi.

İş Güvenliği Uzmanı Halim Oktay Osmanoğlu, depremle ilgili açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu; deprem öncesi alınması gereken tedbirler, deprem sırasında yapılacaklar ve sonrasında da uyulması gereken kurallar hakkında İhlas Haber Ajansına özel açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu; “Öncelikle başımızı darbelere karşı korumak için sağlam yapıların yanına saklanmamız gerekiyor. Mesela işte sandalye destekli sağlam masaların altı olabilir. Veya geniş hacimli koltukların dibi olabilir. Kendimize bir yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. İş yerimizde başımızı ve ensemizi kapatarak, koruyarak elimizle veya işte elimizdeki kapalı veya bir yastıkta da başımızı koruyarak bir yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. Bu yaşam üçgeni içerisinde diz çökerek, kapanarak ve çöp kapan tekniğiyle yerden de tutunarak düşmemek için bu şekilde bir kendimize yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. Kapı ve pencerelerden kesinlikle uzak durmamız gerekiyor. Deprem anında paniğe kapılıp kaçmaya çalışmak çok doğru bir davranış olmayacaktır. Merdivende özellikle asansörü kesinlikle kullanmamamız gerekiyor. Merdivenleri kullanmamamız gerekiyor. Yaşanan Maraş depreminde yani mesela dikkat çekiliyor. Evlerimizdeki bazaların, koltukların altlarının mesela dolu olması önemlidir. Bir tavan çöktüğü anda zamanla bazaların altındaki boşluk kapanana kadar çökebiliyor. Orada bir yaşam üçgeni kaybolabiliyor. O yüzden bazaların ve koltukların altlarına destekli malzemeler koymamız önem arz ediyor. Onun dışında avize varsa avizelerin altından kesinlikle kurmamamız gerekiyor. Üzerimize devrilebilecek raflar, dolaplar, bu tarz duvara sabit olmayan eşyalardan da yine uzak durmamız gerekiyor. Dediğimiz gibi deprem alanında kesinlikle eğer bina içinde yani yere yakın değilsek, kaçmaya müsait bir yer değilse bina içerisinde kalmamız ve kendimize bu yaşam üçgenini oluşturmamız önem arz etmektedir” dedi.

“Enkaz altında toz yutmamaya özen gösterin”

Enkaz altındaki yaşam üçgeninde de dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Osmanoğlu, “Olası bir enkaz altında alma durumunda çok fazla hareket etmemeye özen göstermemiz gerekiyor. Çünkü hava açısından sıkıntılı bir ortam olabilir. Hareket ettiğimizde de toz kalkabilir. O tozları mümkün olduğunca az solumaya dikkat etmemiz gerekiyor. Ağzımızı mendil benzeri bir şey varsa veya elbisemizle, kıyafetimizle ağzımızı kapatarak nefes almamız gerekiyor. Yardım isterken duvarlara veya borulara vurarak yerimizi belli etmeye çalışmalıyız. Bağırmak yine çok fazla toz yutmamıza neden olacağından bağırmak yerine ıslık daha avantajlı olabilir” diye konuştu.

“Enkaz altında çakmak yakmak faciaya neden olabilir”

Dediğimiz gibi en enkaz altında kalma durumunda öyle bir durum varsa kesinlikle çakmak gibi ateşten uzak durmalıyız. Kesinlikle yakmamalıyız. Yine elektrik düğmesini açma, kapama işlemlerini kesinlikle yapmamanız. Herhangi bir patlama riskine karşı uzak durmamız gerekiyor. Yine sarsıntı geçtikten sonra fırın gibi böyle yangın tehlikesi bulunan eşyaları kapatmamız gerekiyor. Sonrasında güvenli bir şekilde dışarıya çıkmamız gerekiyor” dedi.

Bina çıkışlarında da dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Osmanoğlu, “Binaları terk ederken de dışarıya çıktığımızda binadan malzemeler düşebilir. Taş düşme riski olan yerler olabilir. Binayı tahliye ederken yine başımızı koruyarak hızlı bir şekilde binayı terk etmemiz gerekiyor” diye konuştu.