Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Kamu-Sen’den İş Güvencesi Eylemi

Gündem Yayın: 26.06.2014 14:27 |Güncelleme:27.06.2014 09:25
Yazar:

Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Sendikalar Karabük Belediyesi önünde “İş Güvencemizden Vazgeçmeyiz” eylemi yaptı.  Türkiye kamu-Sen İl Temsilci yaptığı basın açıklamasında; Yıllardan beri yetersiz kaynakla, elverişsiz şartlarda, düşük ücretle hizmet yürüten memurların  art niyetli saldırıların hedefi olduğunu ve asılsız iftiralara maruz kaldığını söyledi.

Memurluk mesleğine karşı yapılan bu saldırıların altında bir tek hedefin yattığını ifade eden Kurtoğlu şunları söyledi:

“Memurların bugüne kadarki en büyük kazanımı olan iş güvencelerinin ellerinden alınması. Kamu çalışanlarının haklarını geriletecek, iş güvencesini ortadan kaldıracak birçok kanun tasarısının gündemi meşgul ettiği bir dönemi yaşıyoruz. Bir çalışan için kazanılmış en büyük hak, iş güvencesidir.

İktidar, geldiği günden beri memurluk güvencesini ortadan kaldırarak güvensiz ve güvencesiz bir çalışma hayatı oluşturmak için altyapı hazırlamakta, türlü söylemlerle kazanılmış haklarını yok edecek uygulamalarla, memurlarımızı adeta bir ateş çemberinin içine atmak istemektedir.

Devlet memurlarının, iş güvencesine sahip olmasının sebebi nedir?

İktidar bu iş güvencesinden neden rahatsız olmaktadır?

Devlet memurları, son on iki yılda bir kısım uygulamalarla kısıtlansa da doğruları yapma cesaretine sahip tek büyük kitledir.

Siyasetçinin, gücü ne olursa olsun, devlet memurları üzerindeki etkisi sınırlıdır. Çünkü idarenin her türlü uygulaması yargı denetimine açıktır.

İç hukuk yollarının tükenmesi halinde uluslararası mahkemelere gitme yolu da açıktır.

Ayrıca, sendikaların olayları yakın takibi, üyeleri adına müdahil olabilmesi de pek çok hukuksuz uygulamayı engellemektedir.

Bütün bunlar, İktidarın memurlar üzerinde isteği sonucu almasının önünde en büyük engellerdendir.

Oluşturduğu yandaş, teslim olmuş sendikalara rağmen kamu çalışanlarının hâla büyük kesimi diğer sendikaların üyesidir.

İktidarın oluşturmaya çalıştığı parti devleti bir türlü oluşturulamamıştır.

İşte, bu sebeplerle Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuranlar, siyasi iktidarların baskılarından uzak, devletin ve milletin haklarını koruyabilmeleri amacıyla devlet memurlarına, diğer çalışanlardan farklı olarak iş güvencesi hakkı vermiştir. İş güvencesi, devlet memurlarının geleceğinden çok, ülke ve milletin menfaatlerinin ve geleceğinin gereğidir.

Hükümetin önergelerinin yasalaşması durumunda, kamu görevlisi usulsüz yollardan işten çıkarıldığını ya da başka bir göreve atandığını yargı yoluyla ispat etse bile iki yıl süreyle görevine dönemeyecek, üstelik yargı kararını yerine getirmeyen yetkililer hakkında hiçbir yasal işlem yapılamayacaktır.

Yani görevden alınanlar davaları kazansalar bile eski görevlerine dönemeyecek, yargı kararlarını uygulamayan idareciler hakkında ise ceza soruşturması açılmayacaktır.

Böyle bir uygulama hukuk devletinin katledilmesi, iktidarın hukuku askıya alması ve memurun iş güvencesinin yok edilmesi demektir.

Kamu görevlilerinin ve vatandaşların hukuksuz muameleyle karşı karşıya kalmaları durumunda başvuracakları yegâne yol, yapılan yanlışların yargı kararlarıyla düzeltilmesini sağlamaktır.

Şimdi ise memurlarımızın yargı yoluyla idari hataları telafi etme hakları kısıtlanmakta, iş güvenceleri ellerinden alınmaktadır.

Hukuk kurallarının uygulanmadığı, yargı kararlarının hiçe sayıldığı bir yerde düzenden, kuraldan ve adaletten söz etmek mümkün değildir.

Ülkeyi tek eline alma konusunda kararlı olan iktidar, memurların yargı yolunu kapatarak demokrasiye darbe vurduğunu ve adalete olan güveni sarstığını görmek zorundadır. Böyle bir uygulamayı kabul etmemiz mümkün değildir.

İktidar yaptığı yanlışı görmeli, Türk memuru sürüklendiği uçurumun farkına varmalı ve derhal bu sevdadan vazgeçilmelidir.

Tayin hakkı olmayan, aile bütünlüğümüzün korunmadığı, her türlü baskıya ve istismara açık, yarınımızın belli olmadığı, geleceğimizin karartıldığı, güvensiz ve güvencesiz çalışmayı kabul etmiyoruz.

Buradan iktidarı uyarıyoruz.

Bu eylem bir başlangıçtır.

İktidarın memurlara karşı takındığı bu düşmanca tutum değişmediği, bu tasarı geri çekilmediği takdirde, hiç görmedikleri tepkiyi göstereceğimizden kimsenin şüphesi olmamalıdır.

Memurların da daha fazla hak kaybına tahammülü kalmamıştır.

Bu tasarı, bir anlamda memurların yaşam hakkına yapılan saldırıdır.

Bundan sonra yapacağımız her eylem de meşru müdafaa anlamı taşıyacak ve hiçbir sınır tanımayacaktır.

Memurun varlığına yapılan bu hayâsız saldırının durmaması halinde Türkiye’nin her noktasında memurun sesini, gücünü ve kararlılığını herkesin hissedeceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır.”

 

 

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

CHP’de Eski Başkanlardan Karadağ’a Destek

Manşet Yayın: 29.03.2024 12:53
CHP’de Eski Başkanlardan Karadağ’a Destek

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski Başkanları dargınlıkları ve küskünlükleri bir kenara bırakarak eski Başkan Av. Erdoğan Dinçel’in organize ettiği İftar programı ile bir araya gelerek Başkan Adayı Bayram Karadağ’a tam destek verdiler.

İftar yemeyi sonrası bir konuşma yapan Erdoğan Dinçel,  Pazar günü Türkiye ve Karabük için çok önemli bir seçime gidileceğini ifade ederek, “Genelde, ekonomik politikalar nedeniyle ülkemizin büyük sıkıntılar içinde olduğu, yerelde ise 15 yıldır boşa geçirilen bir dönemi geride bırakarak, bir yerel seçime gidiyoruz. Bizim için önemli olduğu gibi, ülkemizin bundan sonraki siyasi şekillenmesi açısından da son derece önemli bir seçim olacak. Sadece bir yerel yönetim seçimi olmaktan ziyade, önümüzdeki dönemde Cumhuriyet değerlerinin yerle bir edileceği bir anayasa değişikliğine yol açabilecek sonuçlar doğurması açısından ve bunun engellenmesi açısından son derece önemli bir seçime gidiyoruz. Bizler eski il ve ilçe başkanları olarak, 70’li yıllardan sonra belki de ilk defa Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir bütünlük içinde seçime girmesini sağlamak ve bu seçimden zaferle çıkabilmek için, güç birliği yapmaya ve adaylarımıza tam destek vermeye karar verdik. Baştan beri bu düşünce içindeydik ama bunu siz basın mensuplarının önünde kamuoyuna bir kez daha açıklamak istedik” dedi.

“KARABÜK  OLUMSUZ GELİŞMELERLE ANILMAKTA”

Karabük’ün  son yıllarda önemli icraatlarla ve olumlu gelişmelerle anılmaktan ziyade, ne yazık ki Türkiye’de çok olumsuz gelişmelerle gündeme oturduğunu belirten Dinçel; ” Sayın Belediye Başkanın göreve başladığı günlerde kendi yaptığı alt geçitte yağan yağmurlarda mahsur kalmasıyla Türkiye gündemine oturan Karabük, geçtiğimiz aylarda bir üniversite öğrencisinin cinayetiyle tekrar Türkiye gündemine oturdu. Ve bugünlerde ne yazık ki yine bir üniversite rezaleti ile Türkiye’nin gündeminde. Karabük çok daha güzel şeylerle anılması gerekirken, maalesef çok büyük olumsuzluklarla ülke gündeminde anılmaya başladı. Türkiye Karabük’ü konuşurken, bütün kanallarda Karabük tartışılırken, Karabük’le ilgili doğru yanlış pek çok şey gündeme taşınırken, ne yazık ki Karabük’teki sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, milletvekilleri, tartışmasız hepsi, bunu gündemlerine alarak, gündeme getirerek, bir eleştiri, bir özeleştiri veya bir açıklama, bir kınama yapmadıklarını görmekten son derece üzgünüz. Türkiye Karabük’ü konuşurken, Karabük başka yerlere bakıyor” dedi.

“VERGİLİ REKTÖR POLAT’A TAM DESTEK VERİYORDU”

Karabük Üniversitesi ile ilgili “Karabük Üniversitesini rezil ettiler”  şeklinde açıklama yapan Belediye Başkanı Rafet Vergili’yi hedef alan Dinçel, “Sayın Belediye Başkanımızın geçtiğimiz günlerde bu konu ile ilgili ‘Karabük Üniversitesi’ni rezil ettiler’ şeklinde bir açıklaması var. Karabük Üniversitesini bugünlere taşıyan, şimdi büyük eleştiriler yapılan eski Rektör Sayın Polat tartışılırken, görevden alınacağı konuşulurken Başkanın ‘Ben rektörümüze sonuna kadar kefilim ve ona güveniyorum’ dediği günleri unutmadık. Şimdi bu olumsuzluktan ‘Karabük Üniversitesini rezil ettiler’ diyerek sıyrılamazsınız. Bunda Cumhur İttifakının, ikisinin de sorumluluğu vardır. Hadi sorumlular konuşmuyor da, muhalefet neden konuşmuyor, onu da bilemiyorum. Bundan son derece üzgünüm” diye konuştu.

Erdoğan Dinçel’in konuşmasının ardından, Karabük Belediye Başkan Adayı Bayram Karadağ’da bir konuşma yaparak, desteklerinden dolayı bütün partililere teşekkür etti.

Düzenlenen programa, CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, İl Başkanı Vedat Yaşar ve Merkez İlçe Başkanı Ali Yavuz’un katılmaması ise dikkatlerden kaçmadı. (Ramazan Öztürk)