Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

 İki asırlık çivisiz cami restore edilmeyi bekliyor 

Yenice Yayın: 13.10.2018 12:59
Yazar:
 İki asırlık çivisiz cami restore edilmeyi bekliyor 

Yenice ilçesinde yapımında çivi kullanılmayan ve 200 yıllık olduğu belirtilen Yirmibeşoğlu Camii, restore edilmeyi bekliyor.

Yenice ilçesine bağlı Yirmibeşoğlu köyünde bulunan ve ilk adı Cuma Camii olan, daha sonra Yirmibeşoğlu olarak değiştirilen çivisiz ahşap cami yıkılmaya yüz tuttu. Yaklaşık 200 yıllık olduğu belirtilen caminin yapımında meşe ağacı kullanıldığı belirlendi. Bölgede yaşayan vatandaşlar, 1991 ile 1998 yıllarında bölgede yaşanan büyük sellere rağmen ayakta kalmayı başaran çivisiz caminin yeniden restore edilerek faaliyete geçmesini istiyor.

Köy sakinlerinden Ersin İncebacak, Yirmibeşoğlu Camii’nin ilk adının Cuma Camii olduğunu belirterek, “Yapılış tarihi tam olarak muammaya kalsa da üzerinde Osmanlıca yazıya bakıldığında 1911 başlangıç, 1918 bitiş olarak yazıyor. Tarihe baktığımızda yüzyıllık ama bunun 200-230 yıllık olduğu söyleniyor. Yaşantıya baktığımızda 5 tane köy var etrafımızda. Dedelerimiz veya dedelerimizin babası, herkes buraya cuma ve teravih namazına geliyormuş” dedi.

Cami içerisine bakıldığında keser ve testere kullanıldığını ifade eden İncebacak, “Bıçkı dediğimiz aletin daha eskisi olan harhar denilen makine kullanılmış. Baştan aşağı insan emeği ile yapılmış. Günümüz cihazına ait bir şey yok. Sadece çatılar köylülerimiz tarafından sonradan da yapılmış. Onun haricinde baktığımızda çok eski. Bayağı bir eski camimiz. Ahşaplar, keresteler kendilerini gösteriyor. Meşe ağacı kullanılmış caminin yapımında ve halen ayakta duruyor. Tarihe yenik düşmemek için kendi başına mücadele verdiği gibi iki defa tarihinde sel gördü. 1991-1998 sellerini gördü, caminin 1. katına kadar su basmasına rağmen ahşap olmasına rağmen sele kendini düşürmedi. O yüzden yardım bekliyoruz, tekrardan gündeme alınsın. 10 yıl önce çalışma başlattılar ama hiç gelen olmadı” diye konuştu.

“Tarihi miras ayakta dursun”

“Baktığımız zaman camimiz çok eski, biz buranın tadilat edilmesini istiyoruz” diyen İncebacak şunları söyledi:  “Kültür ve Turizm Bakanlığımızdan, Karabük Turizm İl Müdürlüğümüzden buranın restore edilmesini istiyoruz. Çünkü dedelerimizin çok emeği var burada. Babamın bana söylediğinde gaz lambası dahi yokken dedelerimiz buraya çıra ile gelirmiş namaz kılmaya. Bizde torunları olarak bu caminin tekrar ayakta durmasını istiyoruz. Etrafında mezarlık var, bayramlarda ziyaretlere gelen vatandaşların camide tekrar namaz kılmasını istiyoruz. Hem tarihe ışık tutması açısından hem de tarihi miras ayakta dursun, torunlarımız da görebilsin diye devletimizden ve bakanlıklarımızdan buranın restore edilip tekrar hizmete sunulmasını istiyoruz.”

İncebacak, ahşap çivisiz caminin arka tarafında yapılan kazı ile ilgili ise bilgisi olmadığını ve tarihi bir cami olduğu için vatandaşlar tarafından kazılmış olabileceğini ifade etti.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kadınların günyüzüne çıkardığı el emeği ürünler görücüye çıktı

Kültür Sanat Yayın: 20.04.2024 00:12
İhlas Haber Ajansı

Kastamonu’da unutulmaya yüz tutmuş ve kadınların yenilik katarak tasarladıkları motiflerle yeniden hayat bulan el emeği ürünler açılan sergide beğeniye sunuldu.
Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü öncülüğünde Kastamonu’da Turizm Haftası çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Bu çerçevede İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Kastamonu Sanat İşleyen Eller ve Yöresel Lezzetler Kadın Kooperatifi tarafından “Anadolu Kültüründe Gelenekten Geleceğe Kadın Eli” isimli resim sergisi açıldı. Sergide kadınlar tarafından gün yüzüne çıkartılan birçok el emeği ürün beğeniye sunuldu. Saray Hamamı Kültür Sanat Merkezinde gerçekleştirilen serginin açılışını Kastamonu Vali Yardımcısı Aydın Ergün yaptı. Ardından Ergün, beraberindeki Kastamonu Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, KUZKA Genel Sekreteri Serkan Genç ve diğer kamu kurum ve kuruluş temsilcileri ile sergiyi gezdi. Kastamonu Sanat İşleyen Eller ve Yöresel Lezzetler Kadın Kooperatifi Başkanı Serpil Durgut, katılımcılara sergi hakkında bilgiler verdi.
Sergi ile ilgili bilgi veren Kastamonu Sanat İşleyen Eller ve Yöresel Lezzetler Kadın Kooperatifi Başkanı Serpil Durgut, “Kastamonu Sanat Kadın Kooperatifi olarak 6 yıla yakın bulunduğumuz Atabey Konağında gelenekselimizi yaşatmaya, yeni inovasyonlar katarak günümüze aktarmaya çalışıyoruz. Turizm Haftası’nda hanımlarla birlikte düşündük, 200 yıl önce kadınlarımızın el emeği göz nuru döktüğü ürünlerle bunlara yenilikler ekleyerek günümüze taşıyıp bir sergi yapalım diye düşündük. Sergimize Valiliğimiz başta olmak üzere sivil toplum kuruluşları ile kadınlarımızın ilgisi yoğun oldu. Bu da bizleri çok mutlu etti. Bu sergi, Kültür Müdürlüğümüz ile paydaş olarak yaptığımız bir sergi. Amacımız gelenekseli yeni nesile farklı bir şekilde tanıtarak öldürmemek ve geçmiş dönemlerde kadınlarımızın hissiyatları ile el emekleri ile döktüğü bütün motifleri günümüze aktararak uzun yıllar yaşatabilmeyi amaçlıyoruz. Sergimizde unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarımız yoğunlukta bulunuyor. Bunun dışında coğrafi işareti alınan taş baskı, tırnak bağı, iğne oyası, sepetçilik, tezgah dokuması gibi ürünleri yeni inovasyonlar katıp geçmişle geleceği birleştirerek sergimizde yeni motiflerimizi tanıtıyoruz. Sergimiz, üç gün sürecek ve Cuma gününe kadar açık kalacak” dedi.
Sergiye katılan Ergül Küçüksipahioğlu ise, “Devrekani’de 2019 yılında Halk Eğitim Merkezinin düzenlediği dokuma kursuna katılarak kendimi geliştirdim ve tezgah almaya karar verdim. Şu anda tasarımlarımı kendi atölyemde yapmaktayım. Çantalarımızın dokumasını ve diğer çeşitli ürünlerin dokumasını kendim yapıyorum. Başardığım için çok mutluyum, unutulmaya yüz tutmuş dokumalarımızı bugünlere kadar getirebildiğim için çok mutluyum” diye konuştu.
Sergiye katılan Şengül Elbasdı Güder de, “Kastamonu’da unutulmaya yüz tutmuş sepetçilik mesleğini icra ediyorum. 2016 yılında girdim, KOSGEB destekli olarak yola çıktım. Yanımda çalışanlarım var şu anda, onlarla birlikte sepetçilik imalatı yapıyorum. Ağacını da kendimiz yetiştiriyoruz. Her şeyi tamamıyla bizlere ait” şeklinde konuştu.