Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Erdoğan: “Yargı camiası olarak büyük bir kaos içersindeyiz”

Gündem Yayın: 05.04.2018 13:38
Yazar:
Erdoğan: “Yargı camiası olarak büyük bir kaos içersindeyiz”

5 Nisan Avukatlar Haftası nedeniyle açıklama yapan Karabük Baro Başkanı Av. Rıdvan Erdoğan, vatandaşların yargıya olan güveninin günden güne azaldığını belirterek, “Yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı noktasında çok büyük olumsuzluklar yaşanmakta, yargı erki içinde yer alan Avukatlar,  Hakimler ve Savcılar arasındaki ilişkiler günden güne bozulmaktadır. Bugün geldiğimiz noktada yargıda büyük bir yozlaşma ortaya çıkmıştır” dedi

5 Nisan Avukatlar Haftası kapsamında Karabük Barosuna bağlı Avukatlar  tarafından Kent Meydanında Atatürk Anıtına çelenk konuldu ardından Belediye eski binası önünde Baro Başkanı Av. Rıdvan Erdoğan tarafından basın açıklaması yapıldı.

Başkan Erdoğan yaptığı basın açıklamasında, yargı camiası olarak büyük bir kaos içersinde olduklarını belirterek şu açıklamayı yaptı.

“ Şahsım ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarım adına tüm meslektaşlarımın Avukatlar Haftası’nı kutluyorum. 2018 yılı Avukatlar Haftası’nın meslek camiamız için, yargı camiası için hayırlı olmasını diliyorum. Bu vesileyle vefat etmiş olan, ebedi aleme göçmüş olan tüm meslek büyüklerimizi, meslektaşlarımızı saygıyla rahmetle anıyorum. 2018 yılının avukatlar haftasını kutladığımız bu günde  meslek camiamızın ve yargı camiasının içinde bulunduğu durumu dile getirmeyi tarihe not düşmek adına önemli bir görev sayıyoruz. Yaşadığımız bugünkü süreçte  yargı camiası olarak büyük bir kaosun içindeyiz. Ülkemizde vatandaşlarımızın yargıya olan güveni maalesef günden güne azalmakta, yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı noktasında çok büyük olumsuzluklar yaşanmakta, yargı erki içinde yer alan Avukatlar, Hakimler ve Savcılar arasındaki ilişkiler günden güne bozulmaktadır. Bugün geldiğimiz noktada yargıda büyük bir yozlaşma ortaya çıkmıştır. Yargı alanında  görev yapan pek çok kişide  yargı bağımsızlığı bilinci maalesef yeterli seviyede değildir. Pek çok yargı mensubu yargı bağımsızlığını zedeleyen davranışlar içindedir. Bizler barolar ve avukatlar olarak yargı bağımsızlığı mücadelesi verirken yargı mensuplarından gerekli desteği alamadığımız gibi maalesef pek çok yargı mensubu bizim bu mücadelemize kötü gözle bakmaktadır. Halbuki yargı bağımsızlığı tüm toplum kesimleri için, her siyasi görüşten vatandaşlarımız için çok önemli bir kavramdır. Bir ülkede yargı bağımsızlığı ortadan kalktığı zaman bundan tüm toplum kesimleri zarar görmektedir. Dünya tarihi bunun sayısız örnekleri ile doludur. Bu konuda kamuoyunda maalesef yanlış bir algı bulunmaktadır. Şunu açıklıkla ifade edelim ki; iktidar partisine mensup vatandaşlarımız için bağımsız yargının önemli olmadığını zannedenler büyük bir yanılgı içindedirler. Zira iktidar partisine mensup vatandaşlarımızın da adliyelerde işleri olmakta, onlarda adli makamlar ile  muhatap olmaktadırlar. Her vatandaşımız gibi iktidar partisine mensup vatandaşlarımızda zaman zaman devlete karşı, vergi dairesine karşı, orman işletmesine karşı, demiryollarına karşı ve devletin pek çok kurumuna çeşitli mağduriyetlerden dolayı  dava açmaktadırlar. Şayet bağımsız yargı ortadan kalkarsa bu vatandaşlarımızın devlete karşı açtıkları davalarda hakları nasıl korunacaktır ? Yine ifade etmek gerekir ki; iktidar partisine mensup vatandaşlarımız çoğu zaman birbiri ile de mahkemelik olmaktadırlar. Örneğin iktidar partisine mensup bir işçi vatandaşımız yine iktidar partisine mensup bir işverene karşı iş kazasından dolayı dava açtığında şayet ülkede bağımsız bir yargı yok ise o işçi kardeşimizin hakkını kim koruyacaktır ? Bağımsız yargı her siyasi kesimden yurttaşımız için gereklidir. Bu bakımdan barolar ve avukatlar olarak bizler yargı bağımsız olsun derken bunu herkes için istiyoruz. İktidar partisine oy veren vatandaşlarımız da dahil olmak üzere tüm toplum kesimleri için,  tüm halkımız için bağımsız yargıyı istiyoruz. Bu konudaki mücadelemizin ve sözlerimizin doğru anlaşılması gerekir. Bu konuda Barolarımıza ve Türkiye Barolar Birliğine de çok önemli görevler düşmektedir. Bağımsız yargıyı tüm toplum için istediğimizi,  bağımsız yargı ortadan kalktığında her vatandaşın bundan zarar göreceğini, iktidar partisine oy veren vatandaşlarımızın da bundan zarar göreceğini çeşitli örnekler vermek suretiyle gerekirse ev ev dolaşarak tüm vatandaşlarımıza anlatmalı ve onları ikna etmeliyiz. Bugün geldiğimiz noktada  yargıdaki yozlaşmanın önlenmesi için köklü reformlara ihtiyaç bulunmaktadır. Ülkemizde öncelikle hukuk öğretiminin yeni baştan ele alınması gerekmektedir. Bir takım reformların yapılması ve kalitenin artırılması gerekmektedir . Son dönemde ülkemizde hukuk fakültelerinin sayısının olağanüstü şekilde artmıştır Bugün hiçbir altyapısı olmadan açılan onlarca hukuk fakültesinden mezun olan binlerce gencimiz gerekli bilgiyi ve donanımı elde etmeden, avukatlık, hakimlik ve savcılık  mesleğinin felsefi boyutunu ve derinliği kavrayamadan, birey olma bilincine ve bağımsızlık bilincine sahip olamadan, demokratik değerli özümseyemeden ve biat kültürünün etkilerinden kurtulamadan yargı camiasına ve meslek camiamıza dahil olmaktadırlar. Bu durum mesleğin ifası aşamasında çeşitli sıkıntılara neden olmaktadır. Biat kültürüyle yetişen ve yargıda yuvalanan belli bir grubun neler yaptığını ve ülkemiz için nasıl bir fatura ortaya çıkardığını yakın geçmişte hep birlikte gördük. Bütün bunlardan ders alınması ve biat kültürünün tüm etkilerinin, yansımalarının yargıdan temizlenmesi gerekir. Bu noktada yargıdaki belli bir grubu tasfiye ederken benzer durumdaki başka yapıların önünün açılması asla kabul edilemez. Bu bağlamda ülkemizde hukuk öğretiminin yeniden ele alınarak içeriğinin zenginleştirilmesi, biat kültürünün tüm etkilerine karşı gençlerimizin gerekli donanıma sahip kılınmaları gerekir. Gençlerimizin demokratik değerleri benimsemeleri, hukuk devleti, hukukun üstünlüğü prensibi, yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı gibi kavramları ilköğretimden itibaren öğrenip içselleştirmelerinin mutlak surette  sağlanması gerekir. Hukuk öğretiminin yeniden yapılandırılması konusunda Baroların  ve TBB’ nin görüşleri dikkate alınmak suretiyle bu çalışma yürütülmelidir. Bu bağlamda avukatlık mesleğine girişte  sınav uygulaması da  mutlaka getirilmeli, ayrıca staj eğitimi daha ciddi hale getirilerek içeriği zenginleştirilmelidir.”

 

 

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Tarım Bakanı Yumaklı oda ve sivil toplum kuruluşlarını ziyaret etti

Politika Yayın: 29.03.2024 08:48
İhlas Haber Ajansı
Tarım Bakanı Yumaklı oda ve sivil toplum kuruluşlarını ziyaret etti

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Kastamonu’da oda ve sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ederek, istek ve taleplerini dinledi.

Kastamonu’nun Tosya ilçesinde “Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi” çerçevesinde düzenlenen çeltik tohumu temini programına katılan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, buradaki etkinliğin ardından oda ve sivil toplum kuruluşlarını ziyaret etti. Kastamonu’da ilk olarak Pancar Ekicileri Kooperatifini ziyaret eden Bakan Yumaklı, ardından sırasıyla Kastamonu Ticaret Borsası, Kastamonu Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği (Köy-Koop), Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası ve Kastamonu Ziraat Odasını ziyaret etti. Ziyaretlerde Bakan Yumaklı, oda ve sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yönetim kurulu üyeleriyle görüşerek, istek ve taleplerini dinledi.