Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

CHP’den Katı Atık Bertaraf Tesisi Tepkisi

Gündem Yayın: 25.09.2014 14:08
Yazar:
CHP’den Katı Atık Bertaraf Tesisi Tepkisi

CHP Karabük İl Başkanı Bayram Karadağ, 7 yıldır yapılacağı söylenen Katı atık depolama tesisinin kurulacağı yerin her türlü açıklamaya rağmen uygun olmadığı söyledi. 

Karadağ, heyelan bölgesi ilan edilen yerin yakınlarına katı atık bertaraf tesisin yapmakta ısrarcı olunmasının nedenini bir türlü anlayamadıklarını belirterek, gazetecilerle birlikte tesisin yapıldığı alanda incelemelerde bulundu.
Aşağıkızılcaören köyünde Karabük’ün çöplerinin Asit köyü yakınlarına gelişigüzel şekilde depolanması sonucu köy halkının hastalıktan başını alamadığını belirten Bayram Karadağ, “Özellikle resmi organlarcada tespit edilen Tıbbi atıkların rastgele boşaltılması geçimini tarımla sağlayan ve dere yatağına yakın ekim yapılan tarım alanları ve köy halkı için ciddi bir tehlike arz etmektedir. Yazın sıcaktan toz bulutundan adeta köyden durulmamaktadır. Köyümüzde son 20 yıldır giderek artan kanser vakaları herkesi korkutmakla beraber bizce köy ahalimizin kaderi olamamalıdır.7 yıldır yapılacağı söylenen Katı atık depolama tesisinin kurulacağı yerin her türlü açıklamaya rağmen uygun olmadığı bir gerçektir. Geçmişte heyelan bölgesi ilan edilen bir yerin yakınlarına Katı atık bertaraf tesislerini yapmakta ısrarcı olmanın nedenini anlamakta zorluk çekiyoruz. 2011 yılının kasım ayında yapılacak tesislerin yüzeyde çatlaklar olduğu gerekçesi ile yapımının bir süre durdurulmuştu. O tarihten bu yana katı atık bertaraf tesisinde bir çalışma yapılmamıştır. Karabükte 7 yıl önce yapımına başlanan ancak yeri itibarıyla yanlış olduğunu söylediğimiz katı atık bertaraf tesislerini yerinde görmek için buraya geldik ama üzülerek gördük ki 3 sene önce heyelan nedeniyle geldiğimiz burada aradan geçen onca yıla rağmen iğne ucu kadar ilerleme sağlanamamış. Burası ile beraber temeli atılan katı atık tesisleri bitirilmişken burasının bu halde kalmasının hesabını kim verecek. Tamamlanamayan yatırımların hesabını kim verecek. Şimdi çöpten elektrik üreteceğiz diye bu yatırımdaki başarısızlık unutturulmaya çalışılmaktadır. Çağdaş ülkelerde ve ülkemizdeki bazı şehirlerde şehrin çöpünden elektrik üreten bazı firmalar vardır yalnız Karabük ve ilçelerinden toplanan çöp miktarı bu gibi tesisleri çalıştırılması için yeterli midir bu araştırılmadan Karabük’e böyle bir tesis kurulabileceğini savunmak hedef saptırmadır, başarısızlığı kapatma yöntemidir” dedi.
Karadağ, “ 3 sene önce söylediğimiz gibi Buradaki su kaynakları üzerinde yapılmaya çalışılan Katı atık bertaraf tesisinin Heyelanlar yüzünden yer seçimi yanlıştır. Su Kaynakları üzerinde planlandığından çöpten sızan maddeler yer altı suları vasıtasıyla tarım ürünlerine karışmaktadır. Acilen ciddiyetle üzerinde durularak katı atık bertaraf tesisine yeni bir yer bulunmalı ve Karabük’ün ilçelerinin çöp sorunu acilen çözülmelidir. Üstelik katı atık bertaraf tesislerinin Yine yerleşim bölgelerine yakın yapılanması da hep köy halkı bakımından tekrar hastalıklarla yaşamak demektir.
Karabük İli Çevre Hizmetleri Birliğinin bu yerin belirlenmesi aşamasında yeterli çalışmayı yapmadığı inancındayım. Bu katı atık bertaraf tesisleri yüzünden zaten Aşağıkızılcaören köyünde kanser hastaları varken şimdi yeni kurulacak olan tesisisin yakınlarındaki yerleşim yerlerinde eksiklikler yüzünden hastalıklar çoğalırsa bunun hesabını kim verecek. Sorunları çözmek başka bir sorun oluşturmakla olmamalıdır. Sorunları çözdük diyenler Karabük’ümüzün üzerine çöken Karabük çöplüğünü neden yerleşim yerlerinden uzak bir yere taşıyamamışlardır. Safranbolu’nun çöplük sorununu neden görmezden gelmektedirler.Kısaca Karabük’ümüzde işler iyiye gitmemektedir ve umudun yerini umutsuzluk almıştır, ama hiçbir sorun çözümsüz değildir sorunları çözebilecek insanlar iktidarda değildir. Ben buradan Katı atık bertaraf tesisi için herkesin dikkatini çekmek istiyorum. Daha temiz bir Karabük için duyarlı olmaya davet ediyorum” ifadesinde bulundu.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İSG uzmanı uyardı: “Baza ve koltuk altlarını doldurun”

Dünya Yayın: 24.04.2024 20:24
İhlas Haber Ajansı

İş Güvenliği Uzmanı Halim Oktay Osmanoğlu; deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacaklarla ilgili açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu, “Baza altlarını dolduralım, toz solumamaya dikkat edelim, gaz patlaması ihtimaline karşı aydınlatma için çakmak kullanmayalım” dedi.

İş Güvenliği Uzmanı Halim Oktay Osmanoğlu, depremle ilgili açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu; deprem öncesi alınması gereken tedbirler, deprem sırasında yapılacaklar ve sonrasında da uyulması gereken kurallar hakkında İhlas Haber Ajansına özel açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu; “Öncelikle başımızı darbelere karşı korumak için sağlam yapıların yanına saklanmamız gerekiyor. Mesela işte sandalye destekli sağlam masaların altı olabilir. Veya geniş hacimli koltukların dibi olabilir. Kendimize bir yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. İş yerimizde başımızı ve ensemizi kapatarak, koruyarak elimizle veya işte elimizdeki kapalı veya bir yastıkta da başımızı koruyarak bir yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. Bu yaşam üçgeni içerisinde diz çökerek, kapanarak ve çöp kapan tekniğiyle yerden de tutunarak düşmemek için bu şekilde bir kendimize yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. Kapı ve pencerelerden kesinlikle uzak durmamız gerekiyor. Deprem anında paniğe kapılıp kaçmaya çalışmak çok doğru bir davranış olmayacaktır. Merdivende özellikle asansörü kesinlikle kullanmamamız gerekiyor. Merdivenleri kullanmamamız gerekiyor. Yaşanan Maraş depreminde yani mesela dikkat çekiliyor. Evlerimizdeki bazaların, koltukların altlarının mesela dolu olması önemlidir. Bir tavan çöktüğü anda zamanla bazaların altındaki boşluk kapanana kadar çökebiliyor. Orada bir yaşam üçgeni kaybolabiliyor. O yüzden bazaların ve koltukların altlarına destekli malzemeler koymamız önem arz ediyor. Onun dışında avize varsa avizelerin altından kesinlikle kurmamamız gerekiyor. Üzerimize devrilebilecek raflar, dolaplar, bu tarz duvara sabit olmayan eşyalardan da yine uzak durmamız gerekiyor. Dediğimiz gibi deprem alanında kesinlikle eğer bina içinde yani yere yakın değilsek, kaçmaya müsait bir yer değilse bina içerisinde kalmamız ve kendimize bu yaşam üçgenini oluşturmamız önem arz etmektedir” dedi.

“Enkaz altında toz yutmamaya özen gösterin”

Enkaz altındaki yaşam üçgeninde de dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Osmanoğlu, “Olası bir enkaz altında alma durumunda çok fazla hareket etmemeye özen göstermemiz gerekiyor. Çünkü hava açısından sıkıntılı bir ortam olabilir. Hareket ettiğimizde de toz kalkabilir. O tozları mümkün olduğunca az solumaya dikkat etmemiz gerekiyor. Ağzımızı mendil benzeri bir şey varsa veya elbisemizle, kıyafetimizle ağzımızı kapatarak nefes almamız gerekiyor. Yardım isterken duvarlara veya borulara vurarak yerimizi belli etmeye çalışmalıyız. Bağırmak yine çok fazla toz yutmamıza neden olacağından bağırmak yerine ıslık daha avantajlı olabilir” diye konuştu.

“Enkaz altında çakmak yakmak faciaya neden olabilir”

Dediğimiz gibi en enkaz altında kalma durumunda öyle bir durum varsa kesinlikle çakmak gibi ateşten uzak durmalıyız. Kesinlikle yakmamalıyız. Yine elektrik düğmesini açma, kapama işlemlerini kesinlikle yapmamanız. Herhangi bir patlama riskine karşı uzak durmamız gerekiyor. Yine sarsıntı geçtikten sonra fırın gibi böyle yangın tehlikesi bulunan eşyaları kapatmamız gerekiyor. Sonrasında güvenli bir şekilde dışarıya çıkmamız gerekiyor” dedi.

Bina çıkışlarında da dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Osmanoğlu, “Binaları terk ederken de dışarıya çıktığımızda binadan malzemeler düşebilir. Taş düşme riski olan yerler olabilir. Binayı tahliye ederken yine başımızı koruyarak hızlı bir şekilde binayı terk etmemiz gerekiyor” diye konuştu.