Çelik-İş Sendikası Karabük Şube Başkanı Ulvi Üngören; 8 Kasım 1994 yılında mevcut Hükümetin 5 Nisan kararları ile Kardemir’in kapatılması kararına karşı Çelik-iş Sendikası, Çelik İşçisi, Sivil Toplum Kuruluşları ve Karabük halkının destekleri ile yazılan destanın 23. Yıldönümü nedeniyle kutlama programı düzenlediklerini söyledi.
8 Kasım günü saat 09.00’da Kardemir giriş kapısında toplanarak Atatürk Anıtına yürüyeceklerini ifade eden Üngören; Atatürk anıtına çelenk sunumunun ardından yapılacak olan etkinliklere Kardemir Eğitim ve Kültür Merkezinde Etkinliklere devam edileceğini, sonrasında ise Kardemir Merkez Yemekhanesinde çalışanlarla birlikte yenecek öğlen yemeği sonrası programın sona ereceğini belirtti.
Çelik-İş Sendikası Şube Başkanı Ulvi Üngören açıklamasında şunları söyledi:
“8 Kasım 1994 yılında mevcut Hükümetin 5 Nisan kararları ile Kardemir’in kapatılması kararına karşı Çelik-iş Sendikası, Çelik İşçisi, Sivil Toplum Kuruluşları ve Karabük halkının destekleri ile yazılan destanın 23. Yıl dönümünde 8 Kasım 1994 mücadelesini veren Karabük halkına selam olsun” dedi.
8 Kasım 1994 bu Şehir’in ve Kardemir’in yeniden doğuşudur, çalıştığımız iş ve aş kapımız alın terimizin üretime dönüştüğü Kardemir’in kapatılma kararına karşı Çelik-iş Sendikasının Karabük halkı ile verdiği destansı mücadelenin tarihe geçtiği gündür. Unutmayalım unutturmayalım.
Çelik-iş Sendikası 8 Kasım direnişine mücadelesine destek veren için de yer alan Karabük halkına Karabük Belediyesine Sivil Toplum Kuruluşlarına yöre halkına Karabük Basın ve Yayın Kuruluşlarına Karabük Gazetelerine herkese teşekkürlerini saygılarını şükranlarını bildirmeyi vefa borcu saymaktayız. O günlerde mücadeleye katılan omuz veren bu gün aramızda olmayanları saygıyla yad ediyoruz. 8 Kasım bir kentin işine aşına onuruna kendisine bırakılan alın teri ve emek mirasına sahip çıkma mücadelesinin tarihe geçtiği gündür o gün emeğin kenti onurun ve mücadelenin başkenti olmuştur ve başkada bir örneği yoktur.
Yeni nesiller, gençler bu mücadelenin ruhunun emek, alın teri, birlik, beraberlik, dayanışma ve güven olduğunu anlamalı yaşadıkları kentin ve fabrikasının değerini iyi anlamalıdırlar.
8 Kasım ruhu, öldüğümde beni fabrikayı gören bir yere gömün diyen rahmetli Metin TÜRKER, ve gündüz sokakta oynayan çocuklarına gürültü yapmayın gece vardiyasında çalışan babalarınız uyuyor diyen anaların bu kentin emek hamuruna kattığı alın teri mayasının anıtlaşmış halidir. Hepimiz bu hamurdanız. Çünkü biz KARABÜK’lüyüz.
Aynı Ruh ve düşünceyle 8 Kasım’ı unutmadık unutturmayacağız, tüm yöre halkımızı davet ediyoruz.”