Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Çelik-İş Sendikasında Sancılı Dönem

Gündem Yayın: 13.08.2016 14:38
Yazar:

Çelik İş Sendikası eski Genel Başkanı Cengiz Gül,  Genel Başkanlık ve Yönetim Kurulu Üyeliğinden İstifa mı etti, yoksa etmek zorunda mı kaldı?  Yapılan yeni görevlendirmede Genel Sekreterlik koltuğu boş bırakıldı. Genel Başkanlık Karabük’e gelemez miydi? Yada Karabük Genel Sekreterlik göreviyle temsil edilemez miydi? Genel Sekreterlik neden Genel Başkanlık uhdesine bırakıldı. Bunları zaman içerisinde göreceğiz. Karabük’ün Teşkilatlanma Sekreterliğinde kalması, Çelik İş’te Karabük’ün ağırlığı kayboldu mu şeklinde yorumlara neden oluyor

 

Son günlerde Karabük Demir ve Çelik İşletmelerinde de örgütlü olan Çelik İş Sendikasında Genel Yönetim kurulunda yaşanan gelişmeler, işçiler tarafından dikkatle takip edilirken, yeni görevlendirmeler üyelere ve kamuoyuna duyuruldu..

1965’li yıllarda Karabük’te kurulan ve ilk örgütlenmesi burada başlayan Çelik İş Sendikası bugünlere gelene kadar birçok sıkıntılı dönemeçleri birlik ve beraberlik içerisinde atlatmış, Türkiye’deki önemli işçi örgütlerinden biridir. Ancak Genel Yönetim Kurulunda birkaç dönemdir nedeni çok açık olmayan bazı durumlardan dolayı seçilmiş Genel Başkanların istifa etmek zorunda kalmaları tabanda dikkatle izleniyor.

Merhum Efsane Başkan Metin Türker’den sonra Genel Başkanlığa seçilen Recai Başkan ve Feridun Tankut da Cengiz Gül Başkan gibi istifa etmek zorunda kalmışlardı. Genel Yönetim kurulundaki bu değişimlerin sık sık yaşanmasından sonra yukarıda nelerin olduğunu Çelik iş’in üyeleri merak ediyor. Gelişmelerle ilgili net bir açıklama yapılmazken, ilginç gelişmelerde oluyor. Çelik İş Sendikasının İnternet Sitesinde, Hak İş Başkanlar kurulu toplantısının 4 Ağustos 2016 tarihinde yapıldığı ve Başkanlar kurulu toplantısına Genel Başkan sıfatıysa Cengiz Gül’ün de katıldığı bilgisi yer alıyor. Ancak her nedense, Genel Başkan Gül, 02 Ağustos itibariyle Sendika Genel Başkanlığı ve Yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini açıklıyor. Sendikanın internet sitesine göre Genel Başkan istifa ettikten sonra 4 Ağustos’ta Hak İş’teki toplantıya Genel Başkan sıfatıyla nasıl katıldı.

ÇELİŞKİLİ AÇIKLAMALAR

Genel Başkan kendi imzasıyla istifa açıklamasını yaparken, ÇELİK İŞ SENDİKASINA GÜÇ KATMAK VE ÖNÜNÜ AÇMAK İÇİN istifa ettiğinden falan bahsediyor. Genel Başkanlık ve Genel Yönetim kurulu üyeliğinden istifa eden bir yönetici kurumuna nasıl güç katabilir. bilemiyoruz.

GENEL BAŞKAN CENGİZ GÜL GÖRVİNDEN İSTİFA ETTİ Mİ , YOKSA İSTİFA ETMEK ZORUNDA MI KALDI?

Cengiz Gül, Genel Başkanlığı ve yönetim kurulu üyeliğini bırakırken, Hak İş Konfederasyonundaki durumu nasıl olacak?

GENEL BAŞKAN KAYSERİ KÖKENLİ

Karabük’te kurulan Çelik iş Sendikasının Genel Başkanları birkaç dönem öncesine kadar hep Karabüklü olurdu. Recai Başkan’dan sonra bu gelenek bozuldu.. Recai Başkan da istifa etmek zorunda kalmış, yerine  Ferudun Tankut gelmiş ancak,  2012’de Genel Başkan Feridun Tankut  da  görevi bırakmış, Cengiz Gül ve ekibi yapılan Olağanüstü Genel Kurul sonucu göreve gelmişlerdi. Bugün Genel Başkanlığa yönetim kurulu kararıyla seçilen Yunus Değirmenci de 2012 yılında Gül’ün ekibinde Genel Sekreter olmuştu. Çelik İş Sendikası Genel Merkezinde Karabük kökenli Recep Akyel Genel Teşkilatlandırma Sekreterliği görevine devam ediyor. Yapılan yeni görevlendirmede Genel sekreterlik koltuğu boş bırakıldı. Yani bu görevi yapılan açıklamaya göre Genel Başkan yürütecek.

KARABÜKÜN AĞIRLIĞI MI KAYBOLDU?

Çelik İş  Sendikasında şu anda üye bazında en büyük şubelerin başında bildiğimiz kadarıyla Karabük gelmekte. İskenderun’da hukuki süreç devam ettiği için en çok üye Kardemir’den. Bu bağlamda Genel Başkanlık Karabük’e gelemez miydi? Yada Karabük Genel Sekreterlik göreviyle temsil edilemez miydi? Genel Sekreterlik neden Genel Başkanlık uhdesine bırakıldı. Bunları zaman içerisinde göreceğiz. Karabük’ün Teşkilatlanma Sekreterliğinde kalması, Çelik İş’te Karabük’ün ağırlığı kayboldu mu şeklinde yorumlara neden oluyor

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

BİNDİK BİR ALAMETE GİDEYOZ KIYAMETE AMANİEYYNN!

Manşet Yayın: 23.04.2024 13:33
BİNDİK BİR ALAMETE GİDEYOZ KIYAMETE AMANİEYYNN!

Yol dediğin yol gibi

Ulaşmalı bir yere

Biz dön baba dönelim

Geliyoz aynı yere

Bu döngü kısır döngü

Başı varda sonu yok

Dönüyom dönemiyom

Sonunda bir çıkış yok

Amanieyynn….

Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete…

 

Ne güzel söylemiş Cem Karaca

“Dön baba dönelim geliyoz aynı yere”

Bu kafa ile bu kadar!

 

Bu gün 23 Nisan.

Bu güzel ülkenin pırıl pırıl çocukları artık et yiyemiyor. Yeterli beslenemiyor. Geleceğe umutla bakamıyor…

 

Milyonlarca eve artık et girmiyor. Yazık bu ülkenin çocuklarına.Yetersiz beslenmenin acı sonuçları ile karşı karşıya  kalacaklar.

Yeteri kadar gelişemeyen beyin ve vücut yapıları, zekâ geriliği gibi…

 

Geçen yıl Ocak ayında 1 kg kıyma 195 lira idi. Bugün 3 katını geçti.  O günden bugüne et yüzde 300 zamlanmış. Enflasyon ne kadardı?!

 

Et, insan hayatı için önemli bir besin, içeriğinde bulunan proteinler, vitaminler, mineraller söz konusu olduğunda bebeklerin gelişimi için de oldukça önemli olduğu söylenebilir. Özellikle etin içeriğindeki B6, B12 vitaminleri, demir ve çinkonun bebeklerin zihinsel ve bedensel gelişimine etkisi çok büyük.

 

Et; yüksek biyolojik değeri, doyuruculuğu ve içerdiği proteinler açısından insan beslenmesinde ön sırada yer alan bir besin maddesi.

Et kan yapar ve kansızlığı önler. Bedeni canlı ve güçlü kılar. Zihinsel gelişmeyi sağlar. Şişmanlığı önler.

Kırmızı etin büyümede önemli etkisi var.

Ayrıca, kırmızı et, önemli bir vitamin ve mineral kaynağıdır1.

 

Sağlıklı bir insanın haftada 3/4 kez et yemesi gerekiyor. Günlük 100/150 gramı aşmamak kaydıyla. Al bakalım alabilirsen!

 

Son 4 ayda et ithalatına 1 milyar dolar ödemişiz. Az sayıdaki yerli üretici yüksek yem fiyatları nedeniyle zor durumda. Hükumet ithalatla piyasaları kontrol etmeye çalışıyor. Oysaki ithalata verilen paralar yerli üretimi desteklemek için verilse,  paramız içeride kalır çari açığımız azalan ithalat nedeniyle düşer. Eti de çok daha ucuza yeriz.

 

Bir ithalat hevesidir gidiyor. Ota, b.ka, çöpe bile milyarlarca dolar verip ithal ediyoruz. Yakın zamana kadar Ülkede kolaylıkla ürettiğimiz tarım ürünlerini artık dışarıdan alıyoruz. Buna et de dahil.

 

Dünyanın en az et tüketen ülkeleri arasındayız. Fakat en çok et ithal eden iki ülkeden biriyiz.

Geçen yıl kıyma 195 ₺ olduğunda büyük şaşkınlıkla buna benzer bir yazı yazmıştım.

Bugün 3 katı oldu. Bakalım önümüzdeki yıl 1 kg kıymayı 2 bin ₺ ye alabilecek miyiz.?