Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

BİTMEYEN DAVA; KIBRIS…

Köşe Yazıları Yayın: 18.04.2018 11:36

(Hatırlayamadığımız gerçekleriyle…)

Bir ada!  Tam da Akdeniz’in ortasında…

Adı: Kıbrıs… Yazılışı altı harfli kısacık! Ama neredeyse 6 yüz yıldan bugüne bölgesinin en hassas noktası. Nice medeniyetlerin izi kalmış. Yüzyıllar boyunca değişik milletler hüküm sürmüş. Çoğu savaşlara sığınak, çoğu savaşların, merkezi olmuş.

Bu adada tarih boyunca yaşanan hep bir mücadele, adada yaşayanlar arasında hep bir kargaşa. Geleceğinin ne olacağına adada yaşayanların değil ama ada üzerinde türlü menfaatleri olanların kararını bekleyen bir ada…

Adada yaşayan iki ayrı halk; dili, dini, örfü, âdeti birbirinden farklı… Sadece kaderleri ortak çünkü bu ada onların vatanı…

Akdeniz’in ortasında bir ada. Adı altı harfli ama öylesine önemli ki! Neredeyse dünyanın gözü kulağı burada… Amerika’sı, Rusya’sı, İngiltere’si, Fransa’sı, Almanya’sı, İsrail’i, Katar’ı, İtalya’sı hepsi bu adayla ilgili!

Sanki orası onlara aitmişçesine, hepsi Kıbrıs’ta söz sahibi! Ama nedeni belli çünkü bu adanın çevresi trilyonlarca metreküp petrolle, doğalgazla bezeli. Bu adada söz sahibi olanın Ortadoğu’da da sözü, gücü geçerli… Belli ki; böylesine büyük bir lokmayı onlardan başkası yememeli!

Ya adanın gerçek sahipleri? Kıbrıs’ta yaşayan adalılara ne demeli? Birisi Rum, diğeri Türk; Birisi Hristiyan, diğeri Müslüman. Biri Türkçe konuşur, diğeri Rumca. İki toplum da öylesine farklı ki!

Ama bir de ada üzerinde söz sahibiymiş gibi davrananlar var ya? Binlerce kilometre öteden adaya barış ancak bizim söylediklerimizle gelir, bunları yapacaksınız diyenler var ya!

Onlar için adada kimler varmış, kimler yaşarmış? Pek de önemli değildir! Öyle olsaydı zaten 1950’li yıllardan beri adada süregelen bu karmaşa çoktan sona erer; adalılar kendilerine uygun bir çıkış/çözüm yolu bulurdu…

Kıbrıs’a binlerce kilometre öteden müdahale edenler yetmezmiş gibi; bir de İngiliz tarafı vardır, adada yaşayan; Osmanlıdan hatıradır, 1878’den beri orada… Her olayın içindedir ama yaşananların görünmez yüzüdür! Savaşlar yaşanır, barış adına görüşmeler vardır, çözüme temel konular açıklanır, taraflar oturur masaya, müzakereler, müzakereler…

En nihayetinde bir çözüm metni çıkar ortaya ama o da ne? Olmadı yeni baştan, bu metnin şurası bana uymaz, burası adadaki üslerimin geleceğine aykırı! Burasında Türler olmamalı, adadaki yabancı askerler öncelikle adadan ayrılmalı, göçmenler evlerine dönmeli, adaya sonradan yerleşenler kesinlikle adadan gitmeli. Sürer de, sürer neredeyse 60 yıldan beri bitmeyen bu dava.

Nesiller geldi geçti. Hala Kıbrıs konuşulur. Bu süreç hep böyle devam ederse eğer; Kıbrıs’ta ne çözüm, ne de Kıbrıs’ın geleceği olur…

Ne zaman ada halkını baş başa, bırakırlar. Her iki tarafta hiçbir ülkenin baskısı olmadan müzakere masasına otururlar. Ne ABD, ne İngiltere, ne de BM. Konunun içinde olur… Çözümü birlikte bulur, adanın geleceğini birlikte kurarlar.

Yukarıda sıraladığım hususların hepsi bir rüya. Gerçek olsaydı zaten çoktan bitmişti bir türlü sonlanmayan bu dava. Bu rüyanın gerçek olması imkânsız! Çünkü ada üzerinde sinsi emeller besleyen ülkelerin olduğu, bu ülkeleri kendisine kalkan yapan Rum tarafının ada benimdir tavrı sürdüğü, Kıbrıs Türk tarafına da sen adanın azınlığısın dendiği sürece;  Kıbrıs’ta bu dava bitmeyecektir. Yunanistan’ın bu adada da söyleyebileceği bir tek şey dahi bulunmamaktadır, çünkü ada tarihi boyunca Yunanistan bu adada hiç olmamıştır.

Ama bu davaya son noktayı koyacak bir ülke vardır ki, o da Türkiye’dir. Kim ne derse desin, hangi ülke ada üzerinde hangi emeller peşinde olursa olsun. Kıbrıs’ta 307 yıl boyunca hükümran olan, 1974’ten bu yana adada barışı sağlayan Türkiye ne zamanki son sözünü söyleyecek, bu dava ancak o zaman bitecektir.

 

Atilla Çilingir

www.atillacilingir.com

18 Nisan 2018

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan İmamoğlu’na tepki

Politika Yayın: 29.03.2024 12:00
İhlas Haber Ajansı
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan İmamoğlu’na tepki

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bakanların sahada seçim çalışmaları yaptıklarına dair eleştirilerine tepki göstererek, “Sen işine bak. İstanbul’a yaşattığın kayıp yıllara üzül. Geçmişte nasıl İSKİ skandallarıyla bu ülkeyi çalkalandırdınız. Şimdi de para kuleleriyle maalesef İstanbul’a o kara görüntüleri yaşatıyorsunuz” dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, STK temsilcileri ile buluşmak ve halka hitap etmek üzere Karabük’ün Safranbolu ilçesine geldi. Mısak-i Milli Meydanında konuşan Bakan Tunç, belediye başkan adayı Ali Büyüközdemir’e destek isteyerek, projelere destek olacaklarının sözünü verdi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in darbe söylemine tepki gösteren Tunç, “Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ‘Gençler darbe yaparsa iyidir. Gençler darbe yaparsa başımızın üstünde yeri var. Ben o darbeye teslim olurum’ diyor. Böyle bir siyasetçi olabilir mi? Darbenin genci yaşlısı mı olur? Demokrasiye hep beraber sahip çıkacağız. Milli irade bayrağını hiçbir zaman yere düşürmeyeceğiz. O başbakanların bakanların asıldığı, siyasetçilerin zindanlara tıkıldığı darbe mağdurlarının hapislerde çürütüldüğü o eski günlere bir daha geri dönmek yok. O geri dönmek isteyenler de hiçbir zaman bu ülkede iktidar yüzü görmeyecek. Bu millet onlara fırsat vermez” diye konuştu.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bakanların sahada seçim çalışmaları yaptıklarına dair eleştirilerine tepki gösteren Tunç şunları söyledi:

“17 bakan siz seçim çalışmasındasınız diyor. Bakanların seçim çalışmasında olmasıyla ilgili bir kanunen bir anayasal yasak mı var? Nereden çıkardınız bunu? Kendi beceriksizliğinize kendi kayıp yıllarınızı örtmek için sürekli bunu gündemde tutmaya çalışıyorsunuz. Neymiş 17 bakan Niye İstanbul’da. 17 bakan Türkiye’nin her yerinde. 81 vilayetinde halkının arasında hem ülkeyi yönetiyor hem de milletini dinliyor. Sen geleceksin vatandaşa o hükümetin çalışmalarını, bakanların çalışmalarını karalayacaksın, dezenformasyon yapacaksın. Biz de milletimize doğrusunu anlattığımızda da rahatsız olacaksın. Öyle mi? Sen işine bak. Sen İstanbul’a yaşattığın kayıp yıllara üzül. Sen kendi perişanlığına üzül. Nasıl İSKİ skandallarıyla bu ülkeyi çalkalandırdınız geçmişte? Şimdi de para kuleleriyle maalesef İstanbul’a o para görüntüleri yaşatıyorsunuz.”

“Bakanlarımız milletiyle beraber millete hizmet yolunda hiç durmadan çalışmaya devam edecek” diyen Tunç, “Koşturmaya devam edeceğiz. Onlar karalamayı şunun için yapıyorlar. Yaptıkları bir eser yok. Ürettikleri bir icraat yok. Çaktıkları bir çivi yok. Sırf onu gölgelemek, örtmek için böyle dezenformasyona başvuruyorlar. Nereye başvururlarsa başvursunlar. milletimiz 17 sandıkta Recep Tayyip Erdoğan dedi. 22 yıldan bu yana AK Parti dedi. Cumhur İttifakı dedi. Şimdi 18. sandıkta da inşallah yine AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı diyecek” ifadelerini kullandı.