Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Aksoy’dan Festival Değerlendirmesi

Safranbolu Yayın: 26.09.2014 14:51
Yazar:
Aksoy’dan Festival Değerlendirmesi

Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivalini değerlendiren Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy, başarılı bir festivali geride bıraktıklarını söyledi. 

Belediye meclis salonunda basın toplantısı düzenleyen Aksoy, 19-21 Eylül tarihleri arasında düzenlenen festivalle ilgili “Bu festivalin ortaya çıkmasının esas temeli belgesel filmlerdir. Belgesel filmleri yapanları ödüllendirmek, bizim festivalimizin ana temasıdır” dedi.
Safranbolu’nun tam bir ustalık eseri olduğunu, Safranbolu’da her şeyin en iyisinin yapıldığını ve bugüne kadar en iyisine ulaşıldığını belirten Aksoy, şöyle konuştu: “Hiçbir şekilde mimarlık veya şehircilik eğitimi almamış ustaları modern dünyanın şehir plancılarına, mimarlarına taş çıkaracak eserleri meydana getirmiş. Üniversitelerde ders olarak okutulan bu şehir tam bir ustalık eseridir. Bu yıl yaptığımız festivalin alt temasını Ustaya Saygı olarak düzenledik. Festival aynı zamanda 15 yıllık festival sürecinin özeti gibiydi. Sekiz aylık çalışmanın eseri olan festivalimiz başarı ile tamamlandı.”
“REKOR BAŞVURU OLDU”
Festivale 83 belgesel film başvurusu yapıldığını anlatan Aksoy, şunları söyledi:
“Bu bir rekor, aynı zamanda bizim dışımızda da düzenlenen belgesel film festivallerinin rekoru. Bu kadar sayı hiçbir yerde yok. Buna vurgu yapmak lazım. Türkiye’de üretilen belgesel filmler çok fazla değil. Neredeyse üretilen filmlerin büyük bir kısmı Safranbolu’da belgesel film festivaline geldi diyebiliriz. Fotoğraf yarışmamıza 566 eser katıldı ve bu oldukça yüksek bir sayı. Jüri üyelerimiz Türkiye’deki en iyi fotoğrafçılardan. O değerli ustaların ortaya koydukları performans ve çalışmalarla dereceye girenleri belirledik. Yıllardır yaptığımız festivalde hiçbir zaman şaibe dahi olmamıştır. Çünkü mesleklerinin en iyileriyle çalışıyoruz. Belgesel film yarışmamıza bu sene katılan profesyonel belgesellerin amatörlerden daha fazla olduğunu gördük. Safranbolu’ya artık profesyonellerin yarıştığı belgesel filmler geliyor. Bu yıl festivalin en kalabalık ve en yoğun günlerini yaşadık. 30 bin kişi festivalin ödül törenini ve konserini izledi. Safranbolu tarihinin en kalabalık gününü yaşadık.”
“ADANA HER SEFERİNDE BİZİM TARİHİ TAKİP EDİYOR”
Adana Altın Koza Film Festivali ile Safranbolu Belgesel festivalinin aynı tarihe denk gelmesi yönünde sorulan soruya Aksoy, şöyle cevap verdi:
“Adana Altın Koza Film Festivali ile tarihimizi belirlemeden önce teyitleşiyoruz. Geçen sene de bu senede çakıştı. Her seferinde bize ‘biz henüz tarihimizi belirlemedik’ diye ifade ediyorlar. Maalesef bizim belirlediğimiz tarihle çakışıyor. Önce biz belirliyoruz, sonra onlarınki arkadan geliyor. Bu siyaseten söylenmiş bir söz değil. Adana Altın Koza Film Festivali, ulusal medyada bu kadar yer almıyor ve oraya giden belgesel film yarışmasındaki jüri üyelerimiz, oradaki işlerin Safranbolu kadar kültür düzeyi yüksek olmadığını ifade ediyor. Daha altta bir festival. Bu hakaret falan değil benim bakışım budur. Altın Koza’nın mukayese edileceği festival Altın Portakal Film Festivalidir. Aynı kulvardaki festivaldir. Altın Koza ile Altın Portakal’ı mukayese edersiniz. Bizim festivalimizle Altın Koza’nın mukayese edilmemesi lazım. Bizim kulvarlarımız farklı. Daha çok sanat, kültür, daha çok derinlerine inen tınıları yakalamaya çalışıyoruz. Bunu da başardığımızı düşünüyorum.”
“BEN ONLARIN OYUNUNA GELMEYECEĞİM”
Başkan Necdet Aksoy, festivalin harcamalarıyla ilgili soruya şöyle karşılık verdi: “Festivalin harcamalarını muhtemelen mecliste okuyacağım. Bizim sorumlu olduğumuz yer belediye meclisidir. Bu konuda devletin yetkili makamları inceleme yapacaksa orada bununla ilgili hesapları veririz. Birileri haber yaptı diye buna cevap vermem. Bu kadar başarılı bir festivali gölgelemek için birileri bir çaba içinde. Kamuoyunda müthiş bir başarı var festivalle ilgili ama buna çamur atmak, bunu gölgelemek, bununla ilgili algı yönetimi yapmak için birileri çaba içerisinde. Onların amacı da ‘bu festival konuşulmasın, başka konular konuşulsun’ gündem değiştirmek için bunları yapıyorlar. Ben onların oyununa gelmeyeceğim. Altın Safran Belgesel Film Festivali düzenlenmiş olan en başarılı festival olarak tamamlanmıştır. Önemli olan burasıdır. Bunun dışındakiler sinek vızıltısından başka bir şey değildir. Bu festivalle ilgili yanıltma yapılıyor ve esas olan bu festivalin başarısıdır.”

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

‘Çamaşırları açık havada kurutmak polen alerjisini tetikliyor’

Sağlık Yayın: 29.03.2024 04:36
İhlas Haber Ajansı
‘Çamaşırları açık havada kurutmak polen alerjisini tetikliyor’

Baharın gelişiyle birlikte alerjik hastalıkların tetiklendiği uyarısında bulunan Kulak Burun Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Hikmet Yurdakul, “Yıkadığınız çamaşırları açık havada kurutmayın, havada uçuşan polenler çamaşırlarınıza yapışarak giydiğinizde alerjinizi tetikleyebilir” dedi.

Opr. Dr. Hikmet Yurdakul, mevsimsel olarak giderek artan bahar alerjisi hakkında bilgilendirdi. Halk arasında ‘bahar nezlesi’ olarak bilinen polen alerjisinin, çoğunlukta kalıtsal olan alerjik bir hastalık olduğuna dikkat çeken Opr. Dr. Yurdakul, “Vücut bu esnada, aslında zararı olmayan bir maddeye (polen proteinleri) aşırı bir savunma tepkisi gösterir. Belirtilerin tam olarak tetikleyici bitkilerin çiçek açma dönemine denk olarak ortaya çıkışı, bahar nezlesinin karakteristik özelliğidir. En sık görülen belirtiler; burunda kaşıntı, akıntı ya da tıkanma, hapşırma, gözlerde kaşıntı ya da sulanma, damakta, burunda veya kulaklarda kaşınmadır. Polen alerjisi zamanla alerjik astıma doğru da ilerleyebilir” diye konuştu.

Bahar nezlesinin belirtilerini hafifletmek için üç farklı olanak olduğunun altını çizen Opr. Dr. Yurdakul, tedavilere şöyle değindi:

“Hastalığın oluşmasını önlemek için alınan tedbirler (proflaksi): Polene maruz kalma durumundan tamamen ya da büyük ölçüde kaçınılması (bkz. günlük yaşam için pratik öneriler). Semptomatik tedavi: Akut evrede burun spreyleri, göz damlaları ve/ veya hap/damla şeklinde antihistaminik ve antialerjik ilaçlar kullanılır. Şikâyetin türüne göre gerekirse kortizon içeren ilaçların kullanılması önerilir. Bağışıklık tedavisi: Bir polen alerjisini uzun vadede ve kökten iyileştirmenin bir olanağı ise, hassasiyetin azaltılmasıdır. Söz konusu tedaviden önce kişinin tam olarak hangi polenlere karşı alerjisi olduğunu tetkik edilmesi gerekir.”

Günlük yaşamda yapılabilecek pratik çözümler

Polen alerjisi olan kişilerin sıkıntılarını azaltmak için birkaç basit öneride bulunan Dr. Yurdakul, “Evi yalnızca sabah saatlerinde veya uzun süreli yağmurlar esnasında havalandırın veya pencerelere (ve otomobilinize) polenlerin girmesini önleyecek filtre taktırın. Kapalı oturma odalarında, zeminde bulunan polenlerin uçuşmasını önlemek amacıyla, türbülanslar (örn. vantilatör) oluşturulmaktan kaçınılması gerekir. Yıkadığınız çamaşırları açık havada kurutmayın, havada uçuşan polenler çamaşırlarınıza yapışacak giydiğinizde alerjinizi tetikleyecektir. Akşamları saçlarınızı ve yüzünüzü yıkayın. Havada polen konsantrasyonunun yoğun olduğu zamanlarda (güzel, rüzgârlı hava), mümkünse açık havada fazla kalmayın. Açık havada yandan korumalı güneş gözlüğü ve şapka vb. kullanın” şeklinde konuştu.