Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

41 YIL SONRA, KIBRIS’TA BİR AMERİKALI..! ADI: JOHN KERRY, DIŞİŞLERİ BAKANIYMIŞ…

Köşe Yazıları Yayın: 07.12.2015 10:49

”Timsah ağzını açtığında gülmekte mi olduğunu, yoksa bizi yutmaya mı hazırlandığını anlamamız mümkün değildir…”(Winston Churchill)
Tarih sayfalarını araladığımızda 1974’ten bu yana, 41 yıl sonra ilk kez Amerika’yı temsilen bir Dışişleri Bakanının, Bay Kerry’nin geçtiğimiz hafta içinde Kıbrıs’a gelmiştir!
1974’te, ABD tarihinin önemli Dışişleri Bakanlarından Bay Kissenger; o kritik süreçte ada, Türkiye ve Yunanistan arasında mekik dokumuştu ama! Yakın tarihimize Kıbrıs Barış Harekâtı olarak geçen o zafer dönemine mani olamamıştı… Aslında 1974 yılında Kıbrıs’taki ABD Büyükelçisi Roger Daves’in görevi başında Rumlar tarafından öldürülmesinden sonra Amerika, yıllarca adaya üst düzey ziyarette bulunmamış, silah ambargosu uygulamıştı.
Geçen yıl Mayıs ayında da ABD Başkan Yardımcısı Bay Joe Biden adaya gelmişti! Pekiyi iki yıldır üst, üste görev seviyeleri böylesine yüksek iki diplomatın adayı ziyaret etmesi nedendir?
Bu ziyaretinde, Bay Kerry’nin Kıbrıs’ta yapmış olduğu şu açıklama oldukça önemlidir:
”Adada liderler arası devam eden müzakereler sürecinde; çözüme çok yaklaşıldığı, 40 yıllık bölünmüşlüğün sona ereceği, Kıbrıs’ta bulunacak adil, kapsamlı ve uzun ömürlü çözümün, yalnızca adayı değil, tüm bölgeyi ayağa kaldırır…”
Ama bence yapılan açıklamanın içinde en çarpıcı olan bir diğer husus ise şudur:
”Varılacak mutabakat sonrasında ortaya çıkacak Birleşik Kıbrıs’ın; dünyanın bu çalkantılı bölgesinde, insanların en çok ihtiyacı olduğu bir dönemde umut ışığı olacağı. Barışçıl, çok etnik yapılı bir gelecek arayanlara model olacağı…” cümleleriydi!
Gerçekten adada ”Barışçıl etnik yapılı bir gelecek.” Yani ”Birleşik Kıbrıs”, iyi bir model olabilir mi?
Adada kalıcı bir çözümü sağlamak adına, günümüzde taraflar arası devam eden müzakere sürecinde dahi, Rum tarafının uzlaşmaz tavrı sürerken; ortak bir mutabakata nasıl varılacaktır?
Bu süreçte de; Rum tarafının bazı şeyleri verir gibi yapıp, bir şey vermeyeceği aşağıdaki gerçeklere baktığımızda çok açık değil midir?
– Kıbrıs Türk Halkının hak ve hukukuna karşı Rum saldırıları dün olduğu gibi bugün de aynen devam etmektedir!
– Adada ”hellim” konusunda varılan uzlaşma bile işler hale getirilmemiş, Rum tarafı bu konuda ayak sürümeye devam etmektedir!
– Adada kullanılan cep telefonları ile her iki tarafta rahatlıkla konuşulabilmesinin önündeki en büyük engel Rum lideri Anastasiadis’tir. Çünkü böylesi bir uygulamanın ancak Rum telekomünikasyon idaresi altında gerçekleşebileceği ısrarı süregelmektedir!
– Sportif müsabakalarda dış temas konusunda Türk Futbol takımlarının, diğer branşlara mensup Kıbrıs Türk takımlarının uluslararası müsabakalara katılımı Rum’lar tarafından engellenmeye devam etmektedir!
– 2016 yılının Mart ayında çözüm adına varılması öngörülen mutabakat adına, ortaya çıkacak/çıkabilecek anlaşma metni için referanduma gidileceğinin sözünü veren Anastasiadis; Türk tarafının uyarı ve görüşlerini dikkate almadan önümüzdeki yıl için yeni doğal gaz araştırma anlaşmaları yapmaktadır!
– Müzakerelerin en önemli başlıklarının görüşüldüğü şu dönemde; Rum tarafının basına sızdırdığı haberler, hiç de iç açıcı değildir! Çünkü Rum tarafı mülkiyet ve toprak konusunda ”mevcut kullanıcının” yasal hakkına karşı çıkmaktadır!
– Rum tarafı, ortaya çıkacak çözüm metninin, AB birincil hukuku kapsamında olmasını istememektedir!
– Kıbrıs Türk Halkının adadaki yaşamsal koşulu olan Türkiye’nin garantörlük hakkının, Yunan ve Rum ikilisi tarafından hiçbir şekilde kabul edilmeyeceği çok net bir şekilde ifade edilmektedir!
Taraflar arasında varılacak olası bir anlaşmaya engel olabilecek böylesine çarpıcı gerçekler ortadayken! ABD Dışişleri Bakanı 41 yıl sonra Kıbrıs’a neden gelmiştir?
İşte tam bu noktada, yazımın girişinde tırnak içine almış olduğum ”Timsah” tanımlamasını göz ardı etmemek gerekir!
Çünkü emperyalizmin simgesi olmuş ülke ve temsilcilerinin uluslararası ilişkilerde;”ebedi dostlukları değil, ebedi menfaatleri” söz konusudur! ABD Dışişleri Bakanı da Kıbrıs’a bu amaçla gelmiştir!
Adanın jeostratejik ve jeopolitik önemi, Akdeniz-Ortadoğu-Avrasya üçgeninde bir uçak gemisi konumunda olan Kıbrıs adasının etrafındaki zengin petrol ve doğalgaz yatakları, giderek ısınan Ortadoğu bölgesinde tırmanmaya devam eden Suriye savaşı, en nihayetinde bölgedeki varlığını her geçen gün daha çok hissettiren, Akdeniz’e inmekten hiçbir zaman vazgeçmeyen Rusya’nın bölgede aktif olarak rol üstlenmesi, Kıbrıs’ın önemini daha da arttırmıştır.
Amerika, Rusya, AB üyeleri; bu nedenlerden dolayı Kıbrıs’ta ebedi menfaatleri peşindedir. İngiltere ise; adada mevcut üsleri nedeniyle, bu emperyalistlerden zaten bir adım önde ve Kıbrıs’ta garantör ülke olmanın rahatlığı içindedir.
Tarihin her döneminde olduğu gibi Kıbrıs adası bu önemli süreçte de, bölgede söz sahibi olmak isteyen ülkelerin hâkimiyet altına almak istedikleri bölgesel bir destek üssü, enerji alanlarına direk etki edebilecek çok kritik bir uçak gemisi konumunu muhafaza etmeye devam etmektedir!
Önemli olan böylesine önemli bir adada; müzakere masasında oturarak Türk Milletini ve Kıbrıs Türk Halkını temsil edenlerin; tarihsel ve hukuki kazanımlarımızı, Rum-Yunan ikilisine olduğu kadar, emperyalist güçlere karşı da sonuna kadar savunabilmesidir.
Bu arada, Kıbrıs’ta süregelen müzakerelerde; görüşme masasında Kıbrıs Türk Halkını temsil eden K.K.T.C Cumhurbaşkanı Sn. Akıncının, ”çözüm adına tünelin ucunda görmüş olduğu ışığın” ne olduğu da çok merak edilmektedir…
Atilla Çilingir
www.atillacilingir.com

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Çetinkaya: “Bizler imkansızlığı başaran ataların evlatlarıyız”

Manşet Yayın: 28.03.2024 17:58
Çetinkaya: “Bizler imkansızlığı başaran ataların evlatlarıyız”

AK Parti Karabük Belediye Başkan Adayı Özkan Çetinkaya 1 Nisan itibariyle Karabük‘ü daha çağdaş, daha modern, daha yaşanabilir bir hale inşallah hep beraber kavuşturacağız belirtti.

Seçim öncesinde çalışmalarına aralıksız devam eden Özkan Çetinkaya, Memur-Sen Karabük Şubesi tarafından düzenlenen iftar programına katıldı.Burada konuşan Çetinkaya, her gün toplumun her kesimiyle bir araya gelip iftar sevincini paylaştıklarını anımsattı.
Karabük’ün 2024 ve çağın gereksinimlerini karşılamayan bir yerel vizyonla karşı karşıya olduğunu anlatan Çetinkaya, “ Görüyoruz ki git gide kan kaybeden bir Karabük, popülasyon olarak, sosyal hayat, kültürel hayat ve şehircilik anlamında maalesef her geçen gün de kan kaybetmeye devam ediyor. Bu noktaya bizler AK Parti Karabük belediye başkan adayı olarak, proje ekibimiz, milletvekillerimiz birçok istişare heyetimizle kan kaybını nasıl çözeriz? Nasıl durdururuz? Bunun dertlisi olduk ve birçok projeyi hayata geçirmek üzere paylaştık. Gar Park ve Nehir Park projelerimizi hizmete alarak şehrin önünü açıp, ardından arzu ediyoruz ki en az 2-3 bin tane konutu 5 yıllık dönemde asgari düzeyde Karabük’e kazandıralım. Görüyoruz ki hamdolsun iki aylık çalışmalarımızla sahada bu projelerimiz toplumun yaralarına merhem olmuş ve bir karşılık bulmuş. İnşallah da bunu 1 Nisan itibariyle hepsini bir bir hayata kazandıracağız. Karabük‘ü daha çağdaş, daha modern, daha yaşanabilir hale inşallah hep beraber kavuşturacağız diyoruz. Biz tabii bu projeleri anlatırken hayata geçireceğimizden bahsederken, birileri ne diyor Karabük‘te, yapılamaz, imkansız diyor. Her zamanki gibi öğretilmiş çaresizliği maalesef Karabük‘ümüze sürekli empoze ediyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bizler 1994 senesinde İstanbul’da 39 yaşında büyükşehir belediye başkan adayı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın neferleriyiz. 39 yaşındaki Recep Tayyip Erdoğan o İstanbul’u ihya etti. Bizler imkansızlıkları başaran bir hükümetin mensubuyuz. Bizler imkansızlığı başaran bir ataların evlatlarıyız. O yüzden bizim için imkansız diye bir şey yoktur. İnşallah çok çalışarak, Gar sahasını, Nehir Parkı, konutları ve vaat ettiğimiz bir çok projenin inşallah hepsini sizlerin hizmetine sunacağız. Bu noktada ben son üç gün kalmışken çeşme, her şey her şeyin istiyorum. İnşallah daha müreffeh, daha çağdaş, daha modern bir Karabük‘ü hep beraber tesis edelim” dedi.

AW172303 02 scaled