Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

“15 Temmuz’u asla unutmayacağız, unutturmayacağız”

Gündem Yayın: 13.07.2017 14:41
Yazar:
“15 Temmuz’u asla unutmayacağız, unutturmayacağız”

TOBB, TÜRK-İŞ, TİSK, TESK, TZOB, Hak-İş, Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen Temsilcileri 81 İlde aynı anda  15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle ortak basın açıklaması yaptılar

Karabük’te bir araya gelen TOBB, TÜRK-İŞ, TİSK, TESK, TZOB, Hak-İş, Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen temsilcileri adına ortak bildiriyi okuyan Karabük Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özcan, “15 Temmuz’u asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Gücümüz milli irade, hedef büyük Türkiye” dedi.
Türkiye’nin sivil toplumunu temsil eden; Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen), HAK- İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye Kamu-Sen), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 15 Temmuz anma etkinlikleri 81 ilde aynı anda basın açıklaması düzenledi.
“15 TEMMUZ’U UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ”
Karabük’te düzenlenen ortak bildiriyi okuyan Karabük TSO Başkanı Tuncay Özcan, “15 Temmuz’un Türkiye için bir milat olduğuna inandıklarını belirterek, “15 Temmuz’u unutmayacağız, unutturmayacağız. Çünkü bu alçak saldırı, darbenin ötesinde bir işgal girişimiydi. 15 Temmuz, İstiklal Harbinden bu yana ülkemizin karşılaştığı en büyük tehlikeydi. O gece Fetullahçı Terör Örgütü, ‘devleti’ ele geçirmeye, milleti tahakküm altına almaya kalkıştı. Darbe girişiminin asıl amacı; ülkemizi tarihimizde görülmemiş bir kaosa sürüklemek, kardeş kavgası başlatmak ve Türkiye’yi iç savaş ortamına sokmaktı. Darbe teşebbüsünün nihai amacı; Türkiye Cumhuriyeti’ni bir daha ayağa kalkamayacak duruma düşürmekti. Allah’a şükürler olsun milletimiz, cesareti ve feraseti ile bu belayı, bu fitneyi durdurdu. Milletimiz demokrasimize ve özgürlüğümüze kasteden bu saldırı karşısında dik durdu, canı pahasına değerlerini savundu. Bu masadaki kuruluşlarının tamamı da, ilk andan itibaren, devletimizin ve milletimizin yanında yer aldı” dedi.
“MİLLET İRADESİ DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK BİR TAVIRDIR ”
15 Temmuz’da Türkiye’nin, en zor demokrasi sınavını büyük başarıyla verdiğinin altını çizen Özcan, şöyle devam etti: “Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Gazi Meclisimiz, Başbakanımız, siyasi partilerimiz, milletimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve medyamızın kararlı duruşuyla bir destan yazdık. Haince planlanmış darbe girişimini savuşturan milletimizin önünde saygıyla eğiliyoruz. Demokrasimizin, hiçbir kaba kuvvete teslim olmayacak kadar güçlü olduğunu herkese gösterdik. Milletimiz darbeye karşı durarak şunu açık şekilde ilan etmiştir. ‘Türkiye Cumhuriyeti devletini milletin iradesi dışında hiçbir güç yönetemez.’ Bu, dünyaya örnek olacak bir tavırdır. Elbette bunun için büyük bir bedel ödedik. Darbe girişimine karşı verdiğimiz bu mücadelede, 250 vatandaşımız şehit oldu. 2 bin 301 vatandaşımız gazi oldu. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Gazilerimizi şükranla anıyoruz. Milletimiz onları daima minnetle ve rahmetle anacaktır. Dünyada çok az millet bu bedeli ödeyebilir. Siyasi görüşü fark etmeksizin Türkiye’nin geleceğine sahip çıkan 15 Temmuz ruhu demokrasinin sigortasıdır.”
“Ayağımızdaki prangayı çözdük, şimdi koşma zamanı”
Bir daha böyle hain girişimlerin yaşanmaması için FETÖ ile mücadelenin her alanda etkin ve kararlı şekilde sürdürülmesi gerektiğine vurgu yapan Özcan, “Yargı kurumları, darbecilere ve onların destekçilerine hak ettikleri en ağır cezayı vermeli, milletimizin vicdanını rahatlatmalıdır. En az 15 Temmuz kadar, darbe girişiminden sonrası da, ülkemiz açısından zorlu bir süreç oldu. Darbe girişimi sonrası toplum büyük bir travma yaşadı. FETÖ, yalan haberlerle yurt dışında ülkemiz aleyhine karalama kampanyaları yürüttü. Ekonomimiz de bu saldırıdan olumsuz etkilendi. Allah’a şükür, birlik ve beraberliğimiz sayesinde bunların hepsini de kısa sürede atlattık. Hükümetimizin bizlerle istişare içinde aldığı önlem ve yaptığı reformlarla hızla toparlandık. Daha darbe girişiminin üzerinden bir yıl geçmeden ekonomide yüzde 5’lik büyümeyi yakaladık. İstihdam rekorları kırdık. Bu yılın ilk altı ayında tam 1 milyon 200 bin insanımıza yeni istihdam sağladık. İhracatımızı rekor düzeyde arttırmaya başladık. Yabancı yatırımcıların güvenini yeniden kazandık. Çok açık ifade ediyoruz ki, Türkiye dünyanın en zor stres testinden başarı ile çıkmıştır. Emin olun bizim son bir yılda yaşadıklarımızı başka bir ülke yaşasaydı bir daha ayağa kalkamazdı. Ama biz dimdik ayaktayız. Böyle bir coğrafyada, en zor koşullar altında hiç kimsenin yapamayacağını yaptık. Ama rehavete kapılmayacağız. Yapacak daha çok işimiz, büyük hedeflerimiz var. 15 Temmuz sonrası toparlanma sürecini tamamladık. Şimdi yeni bir atılım sürecini başlatmamız gerekiyor. Ayağımızdaki prangayı çözdük, şimdi koşma zamanı. Büyümede, istihdamda, ihracatta yeni rekorlar kırmalıyız. Vatandaşlarımızın refah seviyesini daha da arttırmalı, demokratik kazanımlarımızı güçlendirerek ileriye taşımalıyız. Bütün bunlar için ortak akılla ve istişare içinde, yeni bir reform süreci başlatmalıyız” diye konuştu.
“GÜCÜMÜZ MİLLİ İRADE, HEDEFİMİZ BÜYÜK TÜRKİYE”
Yuncay Özcan, sözlerini şöyle tamamladı: “Buradan yurt dışındaki dostlarımıza da sesleniyoruz. Aldığı yaraları saran milletimiz, bu büyük demokrasi sınavının birinci yılında bütün dostlarını yanında görmeyi arzulamaktadır. Dostlarımızı iftira kampanyalarına değil, gerçeklere kulak vermeye, buna göre tavır almaya davet ediyoruz. FETÖ ile mücadelede dost ve müttefik devletlerin de desteklerini bekliyoruz. Kaynağı ne olursa olsun darbe ve terör bir insanlık suçudur. Ancak birlikte çalışırsak daha iyi bir gelecek inşa edebiliriz. Bizler ülkemiz ve milletimiz için şimdi daha büyük bir azimle çalışacak ve Türkiye’yi büyük hedeflerine taşıyacağız. Üzerine basarak bir kez daha ifade ediyoruz: Türkiye’nin sivil toplumu olarak; 15 Temmuz’u asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Ülkemizin geleceğini inşa ederken yaşadıklarımızdan aldığımız dersler bize ışık olacak. Biz bu ülkenin geleceğinden umutluyuz. Gücümüz milli irade, hedefimiz büyük Türkiye.”

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Yeşil sahalardan belediye başkanlığına

Politika Yayın: 19.04.2024 16:12
İhlas Haber Ajansı

Tokat’ta uzun yıllar yeşil sahada top koşturan ve öğretmen olmasına rağmen futboldan uzaklaşmayarak antrenörlük yapan Ergül Ünal, gençlerin de desteğiyle Reşadiye Belediye Başkanı seçildi. Özellikle sporculara gereken desteği vermek için başkan olduğunu söyleyen Başkan Ünal; “Hayatımda futboldan hiç ayrılmadım. Belediye başkanı olunca da yüzde yüz buna ayrı bir pozitif ayrımcılık yapılacak” dedi.

Tokat’ta uzun yıllar yeşil sahada top koşturan Ergül Ünal, Türk dili ve edebiyatı öğretmeni olmasına rağmen futboldan uzaklaşmadı. 1983 yılında amatör olarak yeşil sahanın içerisinde yer almaya başlayan Ergül Ünal, 1991 yılında Türk dili ve edebiyatı öğretmenliğini kazanmasına rağmen futboldan uzaklaşmadı. Ünal, beden eğitimi öğretmeni gibi, görev yaptığı okullarda futbol başta olmak üzere çeşitli branşlarda öğrencileri sporla tanıştırdı. 1999 yılında kendi ilçesi olan Reşadiye’ye atanması üzerine Ünal, futbol federasyonundan antrenörlük belgesi alarak Reşadiyespor’un teknik direktörlüğünü üstlendi. 31 Mart seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nden aday olan Ünal, özellikle gençlerin de desteğini alarak belediye başkanı seçildi.

“Gençlerin enerjisiyle başkan seçildim”

İhlas Haber Ajansı’na konuşan Reşadiye Belediye Başkanı Ergül Ünal, futbolun hayatında her zaman önemli bir yer tuttuğunu belirtti. Belediye başkanı olarak da spora ve özellikle futbola ayrı bir önem vereceğini ifade eden Başkan Ünal, “Sporcu bir aileden geliyorum. Bizim ailenin ekseriyeti, sporla uğraşıyor. Özellikle futbolla uğraşıyor. Ben de ilkokul, ortaokul ve lise yıllarında aşağı yukarı bütün spor branşlarıyla ilgilendim ama futbol ailenin özel bir branş olduğu için futbol da hem okul takımında lisansım çıktı hem de Reşadiyespor’da oynamaya başladım. 1983-1984 yıllarından itibaren amatör futbolcuyum. Uzun yıllar Reşadiyespor’da oynadım. Daha sonra üniversiteye gittiğimde üniversite takımlarında, Kredi Yurtlar Kurumu’nda yurdun takımlarında oynardım. Daha sonra öğretmen olduğum zaman 1991 bir yılında futbolculuğu bıraktık. 1991 yılında öğretmen olduktan sonra benim branşım Türk dili ve edebiyatı öğretmenliğidir. Ama beden eğitimi öğretmeni gibi vazife yaptım. Görev yaptığım okullarda mutlaka hem futbol hem de diğer branşlardaki okul takımlarını çalıştırdım. Özellikle futbola ciddi manada okullara katkı verdim. Futboldan kopmadık. Sonrasında 1999 yılında Reşadiye ilçeme geldim. İlçemde 2002 yılına kadar futbolu takip ettik, ilgilendik derken 2004 yılından itibaren de çocuklara daha fazla faydamız olsun diye futbol federasyonundan antrenörlük diploması aldım. 2004 yılından itibaren Reşadiyespor’un resmi antrenörüyüm. Bu zaman sürecinde belki yüzlerce belki binlerce sporcu yetiştirdik. Bunların içerisinde üniversitelerde BESYO dediğimiz fakültelere öğrenci kazandırdık. Başka kulüplere öğrenci kazandırdık. Gençler bu sürecin sonrasında bizi daha farklı bir yerde görmek istediler. Özellikle onların motivesiyle Reşadiye Belediye Başkanlığına aday olmaya karar verdik. Bu adaylıkta gerçekten Reşadiye gençliğinin payı büyük oldu. Onların enerjisiyle de bugünlere geldik” dedi.

“Spora pozitif ayrımcılık yapılacak”

Futbolla bu zaman kadar ikiz yürüdük. Yani hayatımda futbol hiç ayrılmadı. Belediye başkanı olunca da yüzde yüz buna ayrı bir pozitif ayrımcılık yapılacak. Hem okul sporlarına yani sadece futbol anlamında değil futbola tabii fazla katkı sunacağız ama hem okul sporlarına hem de Reşadiye’deki bütün amatör kulüplere aşırı destek verilecek. İlerleyen süreçte de göreceksiniz Reşadiyespor futbolda çok farklı bir yere gelecek” dedi.

Ergün Ünal, sporla iç içe geçen yaşamından aldığı güçle Reşadiye için yeni bir dönemin kapılarını aralıyor ve spora vereceği destekle ilçenin sporcu gençlerine umut olmayı hedefliyor.